Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

Almanya'nın yeni açmazı: Vatandaşlık yasası tasarısı

Almanya'da vatandaşlık almayı kolaylaştıran yasa tasarısı, siyasette yeniden gruplaşmalara neden oldu. Leipzig Üniversitesi'nde yapılan son araştırma "Alman halkında yabancı düşmanı hislerin son yıllarda yoğunlaştığını" göstermişti. Bu gerçeğin farkında olan ve buradan nemalanmaya çalışan sağcı partilerin tümü Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) tarafından hazırlanan bu yasa tasarısına karşı bir cephede toplandı. Bu cephenin en aktif üyesi ise koalisyonun küçük ortağı liberal Hür Demokrat Parti (FDP). Bu bağlamda, koalisyonu gelecek günlerde çözmesi oldukça zor sorunlar yumağı içerisinde debelenirken göreceğiz. 

Almanya'da son rakamlar göre, 10,7 milyon yabancı uyruklu insan yaşıyor ve bunların 5,7 milyonu en az on yıldır ülkede oturum aracılığıyla ikâmet ediyor. Bu arada, Almanya'da uzun yıllar ortalamasına göre birkaç yıldır vatandaşlığa kabul işlemi oldukça düşük seviyelerde seyrediyor. Vatandaşlık dairesinin verilerine göre, geçen yıl Almanya'da en az on yıldır yaşayan insanların sadece yüzde 2,5'i vatandaşlığa kabul edildi. Diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında, vatandaşlık verme sıralamasında Almanya son üç ülke arasında yer alıyor. 

Göç uzmanı Petra Bendel, tagesschau.de ile yaptığı bir röportajda, yeni yasa ile birden fazla uyruklu olmanın muhtemelen daha fazla insanın Alman vatandaşlığına başvurmasına yol açacağını söyledi . Bendel, "İlgili araştırmanın sonuçları, kişinin vatandaşlığa geçerken önceki vatandaşlığından vazgeçme durumunun büyük bir engel olduğunu gösteriyor" dedi.

Peki muhalefet partileri ne diyor bu vatandaşlık yasasına ilişkin olarak? Tek cümle ile ifade edersek, "Hükümetin Alman vatandaşlığının onurunu sattığını" öne sürüyorlar. Bu, "Alman vatandaşlığının onuru" ifadesi konuyu zehirli bir alan olan ırkçılık zeminine taşıyor doğal olarak. Rakamlarla konuşuyor muhalefet. Örneğin, Federal İstatistik Dairesi'nin verilerini göstererek "Bakın, Avrupa ülkelerinden gelenlerin yaklaşık dört katı kadar yeni Alman vatandaşı Avrupa dışı ülkelerden geliyor. Bunların çoğu Suriye ve Türkiyeli. Kimlere vatandaşlık dağıttığımıza iyi bakın" diyorlar. Bu yılın sonuna kadar yaklaşık 100 bin Suriye kökenlinin daha Alman vatandaşlığı alacağı belirtiliyor. Bu verilere kamuoyu tepkisi ise sosyal medya platformlarında örgütleniyor. "Almanya'da yeterinde kebap dükkanı var. Daha fazlasına ihtiyaç yok" türünden alt metninde güçlü bir faşist/ırkçı vurgu olan mesajlar kapış kapış gidiyor sosyal medyada bugünlerde.

Almanya'da araştırmalar özellikle Suriyeli göçmenlerin entegrasyonunda başarı sağlanamadığını gösteriyor. Batı'ya doğru olan büyük göçten 7 yıl sonra, Suriyelilerin üçte ikisi hala çalışmıyor, "işsiz" olarak devleten yardım almaya devam ediyor. "Sosyal yardımların giderek artmasının, Suriyelilerin devlet eliyle sürdürdükleri rahat yaşamlarını bozmak ve iş hayatına girmek konusunda daha da isteksiz davranmalarına neden olduğu" ifade ediliyor. Devletten çalışmadan destek alanların yüzde 40'ının yabancı olduğu belirtiliyor. Tüm bu rakamlar, ırkçılar için üzerlerinde ilerleyebilecekleri yeni zeminler oluşturuyor. 

Diğer bir sorun ise çalışmayıp, evde oturmayı seçen Müslüman göçmenlerin radikalleşmesi meselesi. İş hayatına girmeyen göçmenler, kendi çevrelerinde kalarak yaşadıkları ülkeye "yabancılaşmaya" devam ediyor ve birçoğu fundamentalist İslamcı örgütlerin etki alanına giriyor. Alman iç istihbarat birimi bu olguyu raporlarıyla doğruluyor. 

Federal Meclis'te bulunan neonazi partisi Almanya için Alternatif (AfD), yeni vatandaşlık yasası tasarısının üzerinde gönlünce sörf yapıyor bugünlerde. Genel Kurul'daki konuşmalarında, halka açık toplantılarda hep aynı şeyi tekrarlıyorlar, "Biz demedik mi bakın, hükümet yabancılarla Almanlardan daha fazla ilgileniyor..." Bu ahlâksızca kurgulanan ifadeye teslim olan hükümetin küçük ortağı liberallleri ise tasarıya muhalefetten daha fazla muhalefet ediyor. 

Özellikle, Almanya'ya geldiğinden bu yana çalışmayı reddederek devletin desteğiyle yaşamını sürdürmeyi tercih eden göçmenlerin vatandaşlığa kabul edilmesi sorunu büyütecek gibi görünüyor. Muhalefet bu noktaya yüklenecektir. Diğer yandan, Alman ekonomisinin insan gücüne ihityacı olduğu açık ancak rakamlara bakılırsa Suriyeli göçmenler bu sıkıntının giderilmesinde kullanılamayacak. Ezcümle Almanya'da vatandaşlık yasa tasarısı perspektifinde ilginç bir süreç başlıyor. Uzmanlar, hükümetin giderek büyüyen toplumsal muhalefete rağmen bu yasada ısrarcı olmasının kutuplaşmayı daha büyüteceğini ifade ediyorlar. Kutuplaşma, demokrasisi faşistler tarafından her geçen gün daha yoğun saldırıya maruz kalan Almanya'nın en son ihtiyacı olduğu durum. Alman halkının mülteciler konusunda provokasyona ne kadar açık olduğu düşünülürse vatandaşlık yasa tasarısı benzeri hamlelerin iyi planlanması gerekiyor. Aksi halde bu hamleler, faşizmi büyütmekten ileri bir anlam ifade etmezler.