Sosyetik güzel bir yılda iki kez anne olmuştu
Sosyetik güzel bir yılda iki kez anne olmuştu
Yasa dışı bahis reklamları geçidi
Yasa dışı bahis reklamları geçidi
Susan Sarandon: Hollywood'da Kara Listeye Alındım
Susan Sarandon: Hollywood'da Kara Listeye Alındım
Yasemin Kay Allen Erdal Kaya aşkı
Yasemin Kay Allen Erdal Kaya aşkı
123456789
Sosyetik güzel bir yılda iki kez anne olmuştu
Sosyetik güzel bir yılda iki kez anne olmuştu
Yasa dışı bahis reklamları geçidi
Yasa dışı bahis reklamları geçidi
Susan Sarandon: Hollywood'da Kara Listeye Alındım
Susan Sarandon: Hollywood'da Kara Listeye Alındım
Yasemin Kay Allen Erdal Kaya aşkı
Yasemin Kay Allen Erdal Kaya aşkı
123456789

"Erdoğan'ın Türk-İslamcı kökleriyle ilgili"

İsviçre'deki Zürih Üniversitesi'nde görev yapan Tarih Profesörü Hans-Lukas Kizer, Lozan Antlaşması'nın sorgulanmasının geçmişe dayandığını ifade ederek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk-İslamcı kökleriyle ilgili" dedi.

Özgür Çoban

ALMANYA- İsviçre'deki Zürih Üniversitesi'nde görev yapan Tarih Profesörü Hans-Lukas Kizer, Lozan Antlaşması'nın sorgulanmasının geçmişe dayandığını ifade ederek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk-İslamcı kökleriyle ilgili" dedi. 

Modern Türkiye ve Osmanlı tarihi konularındaki araştırmaları ve yayınlarıyla tanınan Kizer, Yunanistan'da yayınlanan Kathimerini gazetesinin sorularını yanıtladı. 

"Lozan Antlaşması'na Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından itiraz ediliyor. Ancak Yunanistan ve Batı, anlaşmayı yeniden müzakere etmeye istekli değil. Erdoğan neden ısrar ediyor?" sorusuna Kizer, "Lozan Antlaşması'nın sorgulanması geçmişe gidiyor ve Erdoğan'ın Türk-İslamcı kökleriyle ilgili. Türkiye Cumhurbaşkanı, Lozan Antlaşması'na karşı Kadir Mısıroğlu adlı bir yazarı çok takdir ediyor ancak Mısıroğlu, argümanlarının çoğunu Ankara'nın Lozan Temsilcisi Rıza Nur'un anılarından çıkardı. Bugünkü gelişmeleri daha iyi anlamak için 1920'lerin başlarına ve Lozan Antlaşması'nın uluslararası doğum belgesi olarak kabul edildiği Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna odaklanmalıyız" yanıtını verdi. 

Kizer, "Türk devletinin kurulmuş olması Türkiye'nin mevcut yayılmacı politikasını ne şekilde belirliyor?" sorusunu cevapken, "Milliyetçilik bayrağı altında, Ankara merkezli Cumhuriyet, çatışan çıkarlara sahip Müslüman bir topluluktan ortaya çıktı. Anadolu'da münhasır egemenlik savaşında Bolşevikler tarafından desteklendiler. Bu savaştan önce Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetmişti" diye konuştu.

"Tüm bu olan bitenler Türkiye'yi Batı'dan ayıran koşulları mı yarattı?" sorusu üzerine Kizer, şunları aktardı: "Devlet, kuruluşundan bu yana hiçbir demokratik toplum sözleşmesine dayanmadı. Türk-Müslüman kimliği ve devlete bağlılık birinci derecede önemliydi. Demokratik bir konsensüs temelli, uzlaşıya dayalı, geniş çapta kabul görmüş bir anayasa da düzenlenebilirdi. Sağlam anayasal temeller olmadan, ulusal siyaset bir pusula elde edemedi ve bu nedenle yeni cumhuriyet krizlere sürüklendi." 

Kizer, "Türkiye'de 100 yıldır var olan ama dile getirilmeyen Lozan karşıtı bir akımı Erdoğan'ın seslendirdiğini söyleyebilir miyiz?" sorusu üzerine şunları söyledi: "İslamcılar ve aşırı milliyetçiler, Lozan'da onaylanan sözde Ulusal Pakt'ın sadık bir şekilde uygulanmasından uzun süredir pişmanlık duyuyorlar. Sadece Anadolu'nun tamamında değil komşu bölgelerde de Ankara'nın egemenliğini istiyorlardı. Savaşlar ve işgallerle 'Lozan sınırlarını' geçen Erdoğan, 2016'da işte bu ruhla hareket etti."

"Diğer bir deyişle, 2023 seçimlerine bakıldığında 1923 maksimalizmi geri dönüyor..." sözlerine Kizer, "Türkiye'deki 2023 seçimleri, muhtemelen hızlandırılmış ve dinamik bir revizyonun nedeni değil katalizörüdür. Diğer faktörler ise kötü anketler, astronomik enflasyon ve azalan kamu güvenidir. Resim açık, gerçek kimlikler ve barışçıl bir stratejik pusula olmadan, popülist bir otokrasi kurtuluşunu, iç baskıda ve Türk-İslamcı nüfuzunun genişlemesinde arıyor. Bir kez daha 'Büyük Türkiye' hayalinin ortaya çıktığını görüyorum" karşılığını verdi.