Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789

Meloni hızlı başladı: İlk hedef mülteciler

İtalya'nın neonazisi Giorgia Meloni, başbakanlık mesaisinin ilk haftasında elindeki tek siyasi malzeme olan göçmen meselesine hızlıca sarıldı. Tüm post-faşistler gibi "göçmen" meselesini yağmalayan, buradan beslenen Meloni ve avanesi, ilk icraatlarını, mültecileri Akdeniz'de ölüme terk etmek olarak açıkladılar. 

Meloni, dün yaptığı açıklamada, sivil toplum kuruluşlarının Akdeniz'de binlerce mültecinin yaşamının tehlikede olduğunu bildirmelerine hiç aldırmadığını göstererek, mültecilerin İtalya'ya girmelerini engellemek için ne gerekiyorsa yapacağını söyledi. O da haklı aslında bir post-faşist olarak elinde başka politik malzeme yok maalesef. Avrupalı zamane faşistleri, salt göçmenler, antisemitizm, İslamofobi vb. ana tema olan "öteki düşmanlığı" üzerinden siyaset icra ediyor. Eğitim, bilim, sağlık benzeri bilimsel alanlara ilişkin genellikle bir önerileri olmuyor çünkü kafaları ağzına kadar komplo teorileri ve mitlerle dolu oluyor. 

Giorgia Meloni, İtalyan Parlamentosu'nda "Başbakan" olarak yaptığı ilk konuşmada, hükümetinin politikalarını özetledi. Meloni, Avrupa Birliği (AB) içerisinde "İtalya'nın ulusal çıkarları" için daha fazla direnç göstermeyi, göçmenlerin ülkeye girmesini engellemeyi, bol çocuk doğurmayı teşvik etmeyi ve Ukrayna'ya desteği sürdürmeyi planladığını söyledi. Faşizme asla sempati duymadığını vurguladı. "Göçmen" ve "bol çocuk" metaforları, Meloni'nin klasik faşist matrisin soy-sop diskuruyla bağını hiç koparmadığını açık bir şekilde gösteriyor. Faşistler şeytani düşüncede eşiz bir yeteneğe sahipler ama iş zekâya gelince hep sınıfta kalıyorlar. 

Meloni'nin konuşmasını değerlendiren Rus dış politika uzmanı Yelena Panina, İzvestia gazetesine yaptığı açıklamada, Meloni'ye ilişkin özetle, her an Rusya saflarına çark edebilir mealinde bir yorumda bulunmuş. Avrupa'daki faşistlerin hamilerinin Putin olduğunu düşünürsek pek de yanlış bir ifade değil bu. Panina, “Prensipte Meloni'nin amacı basit, herkesi memnun etmeye devam etmek ve ciddi hiçbir şeyden sorumlu olmamak. Ancak Meloni'nin Atlantikçi söylemleri fazla abartılmamalı. Jeopolitik durum değişirse her an değişebilirler. Dolayısıyla bir süre sonra ve belirli koşullar altında Rusya için Avrupa'da iyi bir ortak olabileceğini varsaymak oldukça mantıklı. Bu arada, Viktor Orban da siyasi kariyerine radikal bir Atlantikçi olarak başladı ancak daha sonra pozisyonunu Macaristan'ın ulusal çıkarlarına uyarladı” diyor. Panina'nın yanıldığı tek şey, "ulusal çıkarlar" meselesi. Orada mesele ulusal çıkarlar falan değil asla. Rahat rahat faşizmcilik oynayabilmek için, "demokrasi", "insan hakları", "düşünce özgürlüğü" gibi ilkeleri en azından öncelemeye çalışan AB'den kopma çabaları. Meselenin özü bu.

Meloni'nin neonazi partisi Fratelli d'Italia (İtalya'nın Kardeşleri), İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana İtalya'daki en sağcı olan hükümet. Göçmenleri Akdeniz'de ölüme terk etme ihtiraslarının gerekçesini de "insan ticaretine son vermek" olarak açıklıyorlar. Yemeye hazır olanlar için uygun büyüklükte bir kıtır. Meloni'nin ortağı Lig Partisi'nin lideri diğer neonazi Matteo Salvini de önceki hükümetlerde İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde, mültecileri Akdeniz'de ölüme terk edip, açlık ve susuzluktan kıvranmalarını izlemekten büyük bir keyif alırdı. 

Meloni, hükümetinin programını İtalyan Parlamentosu'na sunarken, Roma'nın ülkeye "kimin girebileceğine" karar veren insan tacirlerini durdurma zamanının geldiğini söyledi. Hükümetin yeni İçişleri Bakanı Matteo Piandedozzi de göçmenleri denizden kurtaran sivil toplum kuruluşlarının gemilerinin İtalya'ya yanaşmasını engellemeye çalışacaklarını ifade etti. Nedir bu? Tabii ki Matteo Salvini etkisi... 

Akdeniz'de hayati tehlike yaşayan ve kurtarılmaya muhtaç göçmenler için yardım hattı işleten sivil toplum kuruluşu Alarm Phone dün, bin 300'den fazla mültecinin bulunduğu iki geminin Akdeniz'i geçmeye çalışırken büyük sorunlar yaşadığını bildirdi. Kuruluş, gemilerde motor arızası yaşandığını ve kapsamlı bir kurtarma operasyonu gerektiğini duyurdu. Kim kurtaracak? O mülteciler artık Salvini ve Meloni gibi faşistlerin olmayan insaflarına terk edilmiş durumda maalesef. 

Öte yandan İtalyan sahil güvenlik ekipleri, Tunus'tan ayrılan bir teknenin alabora olması sonucu yaşamlarını yitiren bir aylık ikiz bebeklerin cesetlerinin bulunduğunu açıkladı. Bu türden dramların daha fazla yaşanacağından kimsenin kuşkusu olmasın. 

Bununla birlikte uluslararası insan hakları grupları, Libya sahil güvenlik ekiplerinin göçmenleri denizde durdurduğunu ve onları kendi istekleri dışında iç çatışmanın sürdüğü ülkeye geri götürdüğünü iddia ediyor. Aktivistler, İtalya ve Libya'nın bu şekilde AB'nin mültecilerle ilgili kurallarını ihlâl ettiğini vurguluyor. Yetkililer, son beş yıl içinde binlerce kadın, erkek ve çocuk mültecinin hayatlarını dramatik bir şekilde kaybettiğini, 2017 ile 2022 yılları arasında yaklaşık 100 bin mültecinin Libya tarafından engellendiğini öne sürüyor. Bu insanların çoğu, "Nazi toplama kampları"na benzetilen Libya gözaltı merkezlerinde yaşamlarını yitiriyor. 

Ezcümle, Avrupa solunun uzun süredir devam eden koma hali, "muhafazakâr devrim" diye pazarlanan merkez sağ politikaların çökmesi ve üzerine gelen göç dalgasıyla birlikte AB ülkeleri kendilerini aşırı sağın kucağında buldu. Mevzu nereye bağlanır, bugünden yarına tahmin etmek güç. Görünen o ki neofaşist politikalar karşısında günden güne eriyen merkez siyasetin, Avrupa medeniyetinin üzerinde yükseldiği ancak ağır yaralı demokrasi kültürü ve kurumlarından başka sığınacak limanı kalmadı.