Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789

Putin'in nükleer savaş tehdidi: Blöf ya da gerçek

Avrupa, günlerdir Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, sağ kolu Medvedev aracılığıyla Batı'ya verdiği, "Bu Ukrayna meselesinde daha fazla taraf olmayı bırakın. Yoksa nükleer silahları kullanırım" mealindeki tehdidini konuşuyor. Soru şu: Putin blöf mü yapıyor?

Bu konuda politikacılar, savaş stratejisi uzmanları ya da diplomasiyi iyi bilen yorumcular fikir ayrılığı yaşıyor ancak bu tehdidin "Hadi canım sen de" diyerek göz ardı edilemeyeceği ortada. Putin'in direnme kabiliyeti ve gücü giderek artan Ukrayna'ya diz çöktürmek ya da Batı'yı korkutmak için nükleer silah kullanabileceğini söyleyenlerin akla daha yakın durduğuna inanıyorum. Politik gücünü otokratlığından alan bir lider, bu gücü pekiştirmek adına her türlü yola pekâlâ başvurabilir.   

Doğu Ukrayna'daki Zaporijya, Kherson, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin Rusya'ya katılımlarına ilişkin sürecin bugün başlayacağı açıklandı. Tüm prosedürlerin hızlıca tamamlanmasının ardından 4 Ekim'de bölgelerin Rusya'ya resmen katılması bekleniyor. Bu gerçekleştiğinde dahi Putin'in, "herhangi bir tehdit hissetmesi durumunda" yeniden askeri bir çözüme başvurmasının önünde bir engel var mı? Elinin altındaki tek bir düğmeyle nükleer savaş başlatabilecek bir adamın kendisini köşeye sıkışmış hissetmesinden daha tehlikeli ne olabilir? Putin'in, yeni nesil hipersonik silahlar da dahil olmak üzere dünyanın en büyük nükleer cephaneliklerinden birini kontrol ettiğini unutmamak gerekiyor. 

Rusya'da daha önce görev yapmış ve Putin'in psikolojisini inceleme şansı olmuş çok sayıda Batılı diplomat, "Putin savaşı kaybedeceğini hissederse nükleer silah kullanmayacağına asla bahse girmem" diyor. Zaten Putin de "Nükleer silah kullanırsam bu batının suçu. Beni buna zorluyorlar" minvalinde bir savunma geliştiriyor.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Başkan Joe Biden yönetiminin Putin'in yorumlarını "ölümcül derecede ciddiye" aldığını ve Moskova'yı nükleer silah kullanması halinde belirli "felaket sonuçları" konusunda uyardığını söyledi. Washington bu nükleer silah meselesinde şimdilik uyarı mahiyetinde açıklamalar yapıyor ama Putin'in nükleer silah kullanması durumunda Rusya'nın devasa büyüklükte konvansiyonel bir saldırının hedefi olacağı açık bir şekilde görülüyor. Bunun 3. Dünya Savaşı olacağını söylemeye gerek yok sanıyorum. Ancak Batılı istihbarat örgütleri, "Putin'in taktik nükleer silah kullanmaya doğru ilerlediğine dair pratik bir kanıtı olmadığını" vurguluyor. 

Putin, bir nükleer saldırı emri verirse bu, ABD'nin Ağustos 1945'te Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atmasının ardından ilk nükleer silah kullanımı olarak tarihe kaydedilecek. Ayrıca, Finlandiya'nın NATO'ya kabul edilmesiyle birlikte Rusya ile olan bin 340 kilometrelik sınırda silahtan arındırılmış bölgede de epeyce sorun yaşanacağı görülüyor. Rusya daha önce yaptığı açıklamalarda, "Finlandiya artık bir NATO üyesi olacağı için silahtan arındırılmış bölgeye nükleer silahlarımızı yerleştirmek durumda kalacağız" denilmişti.  

Ukrayna'daki savaşa içkin koşullar göz önüne alındığında Putin'i nükleer silah kullanmaya yöneltecek duygunun "çaresizlik" olacağı konusunda hem fikir çok sayıda Avrupalı politikacı. Sonuç itibarıyla Putin'in, Ukrayna'ya müdahalesi öncesinde yaptığı açıklamalar psikolojisini net bir şekilde özetliyor. Putin savaş öncesindeki ilk uyarısında, "Agresif Rus karşıtı politikasında Batı her çizgiyi aştı" demişti. Karşımızda olan bitene ilişkin kendisini hiç suçlamayan, sorumluluk almayan bir otokrat duruyor. Elbette, bu savaşın tek başına sorumlusu Putin değil ama bu sonucu değiştirmiyor. Bir savaş yaşanıyor ve orada gencecik insanlar yaşamını yitiriyor. 

Hangisine inanalım? Batı'nın yıllardır Putin'i devirmeye çalıştığını söyleyen Rus propagandasına mı, Putin'in "bir şeytan olduğunu ve dünyayı kana bulamaya çalıştığını" iddia eden, eli kanlı NATO'ya mı? 

Putin'i ciddiye almak gerekiyor. Evet belki nükleer silah meselesi Ukrayna Savaşı öncesinde bir tabuydu ama artık bir gerçek. Ayrıca o silahlar hep vardı ve kullanılabilir durumdaydı. O nedenle Putin için, "Blöf yapıyor. Kullanamaz nükleer silah falan" diyenlere fazlaca kulak asmamak gerekiyor. Belki birkaç ay önce blöftü bu açıklamalar ama artık güneşin her gün doğması kadar gerçek.