Gülse Birsel ile Vural Çelik arasında yaşananlar
Gülse Birsel ile Vural Çelik arasında yaşananlar
Yunan-Türk Medya Akademi Forumu
Yunan-Türk Medya Akademi Forumu
Wanda Nara, Icardi'yi neden aldattığını anlattı
Wanda Nara, Icardi'yi neden aldattığını anlattı
Burnuyla ikinci kitabını yazdı
Burnuyla ikinci kitabını yazdı
123456789
Gülse Birsel ile Vural Çelik arasında yaşananlar
Gülse Birsel ile Vural Çelik arasında yaşananlar
Yunan-Türk Medya Akademi Forumu
Yunan-Türk Medya Akademi Forumu
Wanda Nara, Icardi'yi neden aldattığını anlattı
Wanda Nara, Icardi'yi neden aldattığını anlattı
Burnuyla ikinci kitabını yazdı
Burnuyla ikinci kitabını yazdı
123456789

Kuzey Akım boru hattı, sabotaj ve gayrinizami harp tehditi

Avrupa'da, Rusya'dan kıtaya doğal gaz taşımak için kullanılan Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarındaki sızıntılara ilişkin tartışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Avrupa Birliği (AB) makamları yaptıkları açıklamada, ısrarla sabotaj ihtimalinin araştırılmasını istiyor. Avrupa medyası ise sabotaj yapıldığından oldukça emin görünüyor. 

Sabotaj iddialarının hedefindeki ülke olan Rusya ise iddiaları reddediyor ve konuyu araştırdığını ifade ediyor. Öncelikle söylenmesi gereken, Rusya ve AB arasındaki "güven" uzun yıllar boyunca tesis edilememek üzere yıkıldı. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un sürekli dile getirdiği gibi AB enerji tedarikinde sadece Rusya'ya güvenerek ona göre planlama yapmanın bedelini ödüyor ve pişmanlığını yaşıyor. Bu enerji sıkıntısı meselesi AB'nin kolayca üstesinden gelebileceği bir problem değil. Rusya'nın tek başına AB'nin enerji tedarikinde yüzde 40 pay sahibi olduğunu düşünürsek ne demek istediğim daha net anlaşılır. 

Enerji uzmanları her iki Kuzey Akım boru hattının tasarımı dikkate alındığında kaza olasılığının oldukça düşük olduğunu savunuyor. Boru hatları inşa edilirken yüksek güvenlik önlemleri uygulandı. O nedenle hatlarda kullanılan metale ilişkin yorgunluk veya kaza sonucu meydana gelebilecek bir sızıntı olasılığı uzmanlar tarafından dışlanıyor. 

Uzmanlar, kaçan gaz miktarı göz önüne alındığında "boruların yırtılarak açılmış olması gerektiğini" ifade ediyorlar. Hatlarda kullanılan çelik boruların kalınlığının 27 ila 41 milimetre olduğunu belirten uzmanlar, boruların deniz tabanına güvenli bir şekilde oturmaları için 110 milimetre kalınlığında betonla kaplandıklarını belirtiyor. Boruların ayrıca, korozyon önleyici poliüretan reçine ile kalınlaştırıldığı da kaydedildi.  

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen konuya ilişkin açıklamasında, "Birbirinden çok uzak olmayan üç sızıntının meydana gelmesi alışılmadık bir durum. Sabotaj göz ardı edilemez" dedi. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borell de dün 27 AB üyesi üye ülke adına yaptığı açıklamada, "Eldeki tüm bilgiler, bu sızıntıların kasıtlı bir eylemin sonucu olduğunu gösteriyor" ifadesini kullanmıştı. Yine AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel de bir sabotaj eyleminden söz etti.

Esasında, bu gaz sızıntısı meselesi AB açısından bir şey ifade etmiyor çünkü her iki boru hattı da şu anda kullanılmıyor yani gaz taşımıyor. Rusya eylül ayı başından bu yana Kuzey Akım 1'den gaz akışını kesti. Bununla birlikte, sızıntılara neden olan yırtılmalar hızlı ve etkili bir şekilde kapatılmazsa boru hatları kullanılamaz hale gelebilir. 

Öte yandan, sızıntı olaylarının bir de "güvenlik" ayağı var. Alman Federal polisi, dün yaptığı açıklamada, ülke karasularında güvenlik önlemlerini artıracağını ve kritik alt yapı ile ilgili güzergâhları daha yakından takip edeceğini duyurdu. 

Gaz sızıntısının "çevre" boyutunun da konuşulması gerekiyor. Alman çevre örgütleri, sızıntıların çevre üzerindeki kısa vadeli etkilerinin sınırlı olacağını ifade ettiler ancak BUND Deniz Koruma Dairesi Başkanı Nadja Ziebarth, "Gaz sızıntısı özellikle hızlı kaçamayan hayvanları etkiliyor" dedi.

Sonuç olarak, eğer sabotaj iddiası doğrulanırsa, doğal gaz vanalarının kapatılmasının ardından bu, AB'nin direkt olarak hedef alındığı ikinci saldırı olacak. Rusya'ya uygulanan ekonomik yaptırımlarda artık sınıra ulaşıldı. O alanda daha fazla hareket imkânı kalmadı. Ancak, Şansölye Scholz'un da dünkü açıklamasından anlaşılacağı üzere, AB savaşa ağır silahlarla dahil olmaya hazırlanıyor. AB, maruz bırakıldığı bu sabotaj benzeri gayrinizami harp uygulamalarına Ukrayna safında daha sert ve kararlı bir şekilde yer alarak destek vermeyi planlıyor. Putin ise ülkesinin aleyhinde beliren tüm bu olumsuz durumları, "Dünyayı nükleer silaha boğarım" tehditleri ve vatandaşlarını savaşa zorlayarak savuşturmaya çalışıyor. Zor bir kış yaklaşıyor. Putin, Biden, Orban, Meloni, Salvini, Kachinsky... Bunca faşistin aynı zaman diliminde, aynı anda bir araya gelmiş olmasının ağır bir bedeli olmaz umarım tüm dünya için.