6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789

ABD VE RUSYA ARASINDAKİ TARİHİ TAKASIN PERDE ARKASI

Rusya ile ABD arasında büyük tartışmalara yol açan müthiş bir takas yaşandı.

Olay, baştan sona, heyecanlı yeni bir Hollwood filmi gibiydi.

ABD, dünyada terör örgütlerine yasa dışı silah sattığı iddiasıyla 12 yıldır cezaevinde olan Rus silah kaçakçısı Victor Bout’u serbest bırakıp Moskova’ya gönderdi.

Rusya’dan da uyuşturucu kullandığı iddiasıyla 10 aydır cezaevinde olan ABD’li basketbol oyuncusu Brittney Griner’ı aldı.

Olay, Ukrayna Savaşı yüzünden ABD’nin ağır baskısı altında olan Vladimir Putin için adeta bir zafer havasındaydı.

Bout’un Moskova’da uçaktan inişi Rus televizyonlarında canlı yayınlandı.

Victor Bout’un uçaktan iner inmez annesine ve eşine sarılmasıyla duygusal sahneler yaşandı. Görülmeye değerdi.

* * *

Tarihi takas ABD'yi ise karıştı.

Joe Biden ise, Amerikalı basketbolcuyu kurtarmış olsa da Amerikan medyasının eleştiri bombardımanı altında kaldı.

Biden’ı istifaya çağıran Kongre üyeleri bile oldu.

Amerikan basını Putin’in Biden’ı yendiğini de yazdı.

Gerçi, Putin ve Biden arasındaki satranç henüz bitmedi.

Ancak yine de takasın perde arkasına bakınca, Putin’in önemli bir hamle yaptığını görüyoruz.

Olayı baştan anlatayım.

VİCTOR BOUT KİMDİR?

ABD, 1990’lardan beri Rus silah kaçakçısı Victor Bout’un peşindeydi.

Hatta Victor Bout “Savaş Tanrısı” adlı filmle Hollwood’a bile konu olmuştu.

Filmin başrolünü Nicolas Cage oynamıştı.

Sonunda “Savaş tanrısı" Bankonk’ta yine Hollwood filmi gibi bir operasyonla yakaladı.

Peki ABD’nin uzun yıllar peşinde olduğu Victor Bout kimdi?

Bout, Sovyetler Birliği parçalanmadan önce Tacikistan’da doğan Rusya vatandaşıydı.

18 yaşında Sovyet ordusunda askerliğini yaparken Moskova’da Rus ajanların yetiştirildiği askeri enstitüde eğitim gördü.

Daha sonra da hava kuvvetlerine katıldı ve subay oldu.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından uzunca bir süre sonra ordudan ayrılıp 1990’ların başında Bout hava taşımacılığını kurdu.

Daha sonra da Birleşik Arap Emirlikleri'ne yerleşti.

Bout’un 60 kargo uçaklık filosunu kurduğu zaman uluslararası silah ticaretini yönetebilecek tüm sosyal, askeri ve iş ilişkileri vardı.

Böylece, Sovyet silahlarını dünyanın birçok yanındaki isyancılara, militanlara, teröristlere ve hatta bazı hükümetlere bile satmaya başladı.

Kurduğu paravan şirketler aracılığıyla da para transferlerini yapıyordu.

Bout’un silah sattığı terör örgütlerinin başında Afganistan’daki Al Kaide,Taliban vardı.

Kolombiya’daki ayrılıkçı Devrimci Silahlı Güçler'e (FARC) de silah satıyordu.

Gerçi daha sonra Kolombiya hükümetiyle anlaşarak silahı bıraksa da FARC’ı ABD “terör örgütü” olarak kabul ediyordu.

Victor Bout, Sierra Leone, Kongo ve Cezayir’de ise hem isyancılara hem de hükümet güçlerine silah satıyordu.

Amerikan savcısının iddianamesine göre, Victor Boot'a ait bir kargo uçağını 1995’te Taliban düşürdü ve pilotlarını esir aldı.

Bout ve Rus yetkililer esir düşen pilotları, Taliban’a para vererek Afganistan’dan çıkarmayı başardılar.

HOLLWOOD FİLMİ GİBİ OPERASYON

New York Times’a göre, Bout’un 2008’e kadar yakalanmayışında, Batılı ajanlarla kurduğu ilişkiler rol oynadı.

Sonunda ABD, güvenlik güçlerine bağlı Uyuşturucuyla Mücadele Kurumu’nun (DEA) ajanları, Bangkok’ta Kolombiya’daki ayrılıkçılara silah satın almak için Bout’la buluşup tuzağa düşürdüler.

Düzenlenen operasyon yine bir Hollwood filmi gibiydi.

Bout yakalandıktan sonra 2010’da ABD’ye götürüldü ve Nisan 2012’de yargılandı.

Meşru olarak uluslararası taşımacılık işi yapan bir yatırımcı olduğunu savunup suçlamaları reddetti. Ancak jüriyi ikna edemedi.

Mahkeme Bout’u “terörist bir gruba güdümlü füze satarak ABD’li yetkilileri öldürmeye teşebbüsten” 25 yıl hapse mahkum etti.

ABD istihbaratçılarına göre ise, Victor Bout aslında, çok iyi yetişmiş, uluslararası bağlantıları olan, yetenekli bir Rus istihbarat ajanıydı. Rus askeri istihbaratı için çalışıyordu.

İlginçtir, Rusya, yakalandığı ilk günden itibaren Bout’un iadesini ABD’den istedi.

Ancak ABD, 12 yıl boyunca Rus silah kaçakçısını iade etmedi.

Ta ki, şubat ayında, “uyuşturucu kullandığı iddiasıyla” ABD’li Basketbolcu Moskova’da tutuklanıncaya kadar.

Böylece, Putin Amerikalı basketbolcuyu koz olarak kullanarak Victor Bout’u istedi.

10 aydır kapalı kapılar ardında yapılan pazarlık sonunda hâlâ 13 yıl mahkumiyeti olmasına rağmen 55 yaşındaki Bout’u almayı başardı.

Ve Ukrayna Savaşı yüzünden ABD ve AB’nin ağır ekonomik ve siyasi ambargosu altında olduğu bu dönemde, Bout’un dönüşünü tüm televizyonlarda canlı yayınlatıp Rus halkına zafer olarak yansıttı.

VİCTOR BOUT VE BARRY SEAL

Bout, muhtemelen KGB’nin kaçak silah ticareti için kullandığı bir Rus ajanıydı.

Aynen Amerikalı pilot Barry Seal gibi.

Kim miydi Barry Seal?

Barry Seal 1970’lerde bir havayolu şirketinde pilottu. Evli ve iki çocuğu vardı.

O dönemde, ABD Başkanı, Soğuk Savaş'ta Sovyetler Birliği'ni yıkmaya çalışan Holwood yıldızı Ronald Reagan’dı.

Bir gün bir CIA ajanı Seal’e Orta Amerika’ya gizlice silah taşımasını teklif etti.

Macera arayışı içinde olan Barry Seal CIA’nin teklifini kabul etti.

Seal bir süre sonra,sadece silah taşımakla kalmadı...

Kolombiyalı uyuşturucu lordu Pablo Excobar için de uyuşturucu kaçakçılığı yapmaya başladı.

Amerika tarihindeki en büyük silah ve uyuşturucu operasyonlardan birini yürüttü.

Barry Seal, böylece 1978 ve1986 yılları arasında büyük servet kazandı.

Hatta o kadar ki, dolarları koyacak yer bile bulamaz hale geldi.

Sonra neler mi oldu?

Tom Cruise’un Barry Seal’i canlandırdığı “Kaçakçı" filmini izleyin.

Film, Amerikan tarihindeki en büyük silah ve uyuşturucu operasyonunu anlatıyor.

ABD’nin de Güney Amerika’daki kirli oyunlarını gözler önüne seriyor.

* * *

Yeniden tarihi takas olayına dönelim, eğer, Putin, Ukrayna Savaşı yüzünden ağır baskı altında olmasaydı, yine de Victor Bout’u kurtarmak ister miydi?

Yoksa, Reagan’ın ve CIA’in Barry Seal’i harcadığı gibi, Rus ajanın Amerikan cezaevinde çürümesine seyirci mi kalırdı?

Gerçek olan şu ki, gençlerin savaşa gitmemek için Rusya’dan kaçtıkları bu dönemde, Putin’in Rusya’da zafer havası estirmeye ihtiyacı vardı.

Bout’u kurtararak istediği havayı estirdi.

Peki, esen zafer havası, Putin’e Ukrayna’da zafer getirir mi derseniz.

Gerçi Ukrayna’da kanlı satranç hâlâ sürüyor.

Ancak kapalı kapılar ardındaki gizli pazarlıkların sürdüğüne de hiç kuşku yok.