Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

MEHMETÇİK LİBYA’DAN NE ZAMAN DÖNECEK?

11 yıldır iç savaş yaşayan Libya, sonsuz kaosa sürüklenmiş gibi...

Muammer Kaddafi, yakalanıp linç edildiği anki görüntüleri unutamam.

İzlerken dehşete düşmüştüm.

Kaddafi’den sonra Libya’daki iç savaşın patlaması uzun sürmedi zaten...

Ve 48 milyar varillik petrol rezervleriyle Libya, yabancı güçlerin kanlı arenasına dönüşüverdi...

Aşiretler birbirine girdi... Rusya’nın ve ABD’nin paralı askerleri, IŞİD ve El Kaide gibi şeriatçı savaşçılar Libya’da cirit atmaya başladı...

Trablus düşmek üzereyken, Ulusal Birlik hükümeti Türkiye’den yardım isteyince, yapılan savunma anlaşmasıyla Türk askeri de resmen Libya’ya gitti.

Ve Hafter güçleri Trablus’a giremedi.

Bu arada SADAT’ın eğittiği Suriyeli savaşçıların da Libya’ya gittiği tartışmalarını unutmayalım.

11 yıldır süren kanlı savaşın sonunda, BM geçen yıl ateşkesi sağladı.

Ancak, ülke çoktan ikiye bölünmüştü artık...

BM’nin tanıdığı, Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti ve Başbakanı Abdülhamid Muhammed el-Dibeybe var... Türkiye destekliyor...

Tobruk’ta ise General Hafter’in Parlamentosunun seçtiği Başbakan Fethi Başağa!

Hafter’e Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır askeri destek veriyorlar.

Kuşkusuz, kanlı satrancın perde arkasındaki oyuncuları arasında Rusya, ABD, Fransa, İtalya, Almanya ve Avrupa Birliği de var.


TÜRK KARGO GEMİLERİNİ NEDEN DURDURMAK İSTİYORLAR?

Bu arada BM, Libya’ya silah ambargosu kararı alınca umut doğar gibi oldu.

Hemen Avrupa Birliği, “İrini operasyonu” adı altında Libya’ya giden gemileri durdurmaya başladı.

Ancak nedense, Akdeniz’e durdurulan ilk gemi, Türk kargo gemisi oldu.  Kaptanı ise Yunanlıydı.

Gemiyi didik didik aradılar ama tek bir silah bile bulmadılar.

Böylece Türk kargo gemilerini Türk fırkateynleri korumaya başladılar.

Ve Akdeniz’de savaş gemileri arasında adeta kovalamaca başladı.

En son 5 Temmuz’da yine bir Türk gemisini aramak istediler.

Türkiye, bir yıl içinde 13'üncü defa reddetti. Neden mi?

Mısır’dan Hafter güçlerine silah akışı durmadı da ondan!

Bu arada ateşkese rağmen kaos da durdurulamadı.

Aralık 2021’de yapılması planlanan seçim de yapılamadı.

Petrol rafinelerine saldırılar... Elektrik kesintileri... Susuzluk...

Trablus, Tobruk ve Bingazi’de sokaklara dökülen protestocular!

48 milyar varillik petrol rezervlerinin sahibi olan sefalet içindeki halk!

Ve 2 Temmuz’da Libya’daki Mehmetçiğin görev süresi, TBMM tarafından 18 ay daha uzatılıverdi.




KADDAFİ’NİN BOMBALANAN MEŞHUR KARARGÂHI

Libya trajedisi son derece acı derslerle dolu!

Aynı zamanda da Arap ve İslam dünyasının hüzünlü tarihinin bir aynası gibi...

1980’lerden itibaren Orta Doğu’yu dolaştım ve oynanan kanlı satrancı izledim.

Gazetecilik hayatımda Libya’ya da iki kez gittim.

İlkinde Trablus’taki Yeşil Meydan'da, Kaddafi’yi saatlerce dinlemiştim...

İkincisi ise Kaddafi’nin öldürülmesinden bir yıl sonraydı.

Kaddafi’nin Bab el Aziziye adını verdiği karargâhını gördüm.

Bab el Aziziye’yi çevreleyen dev kalın duvarlar, Amerikan, İngiliz ve Fransız uçakları tarafından bombalanmasaydı, yıkılamazdı herhalde...

Villası ise Bab el Aziziye’nin arazisi içindeydi...

Genişçe bir salona açılan birkaç odası olan bir villaydı...

Bahçesinde ise küçük bir havuz vardı.

Halk, görmek için akın akın geliyordu.




LİBYA, SONSUZ KAOSA SÜRÜKLENMİŞ GİBİ...

O zaman yeni Yönetimin Başkanı emekli hakim Abdülcelil’di.

Onunla da konuştum...

Abdülcelil şaşkındı... Ne yapacağını bilmez haldeydi.

Kaddafi'nin 200 milyar dolar servetini ABD, İngiltere, İsviçre, Dubai ve Güney Afrika’ya kaçırdığı söyleniyordu.

Libya’nın İsviçre ve ABD bankalarındaki milyarlarca dolarlık hesapları dondurulduğu için maaşları bile ödeyemiyordu.

Birkaç yüz bin dolar kullanabilmek için yalvarıyordu adeta...

Nitekim, Libya, kısa süre sonra, öyle bir kaosa sürüklendi ki Abdülcelil de kaybolup gitti.


ARAP MİLLİYETÇİLERİ! NASIR, SADDAM VE KADDAFİ

Libya’yı 42 yıl yöneten Kaddafi’ye gelince, o bir Arap milliyetçisiydi.

Arap dünyasında efsane olan Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdünnasır hayranıydı.

Aynen Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin gibi...

Nasır, bir sosyalist ve devrimciydi.

Akdeniz’le Kızıldeniz’i bağlayan, İngiliz ve Fransızların işlettiği Süveyş Kanalı'nı millileştirmesi bile başlı başına büyük bir devrimdi.

Ancak İsrail’i yok etmek isteyip üç savaşı da kaybedince, Mısır ekonomisi çöktü...

Nasır’ın ardından, Saddam ve Kaddafi, Arap dünyasında liderlik yarışına girdiler.

Onlar da Nasır gibi, İsrail’i yok etmeye and içtiler. Filistin davasına sarıldılar...

Sünni olan Saddam, gücünü göstermek için önce Şii İran’a saldırdı.

İran’la 10 yıl savaştı... Başaramadı.

Sonra ekonomik zararını karşılamak için de petrol zengini Kuveyt’i işgal etti.

Bu, Saddam için sonun başlangıcı oldu.

16 yıl sonra, hem de Kurban Bayramı'nın ilk günü yakalanıp idam edildi.

Irak da kargaşadan kurtulamadı.

Hiç kuşku yok ki Muammer Kaddafi de diktatördü...

Öyle takıntılıydı ki gittiği Batı başkentine meşhur Bedevi çadırını taşıyordu.

Hatta Paris’i ziyareti sırasında, Elysee Sarayı'nın bahçesine bile kurdu çadırını!

Libya’da ayaklanmalar başladığı zaman, çadırını sarayın bahçesine kurmasına izin veren Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy ne mi yaptı?

Kaddafi’nin karargâhını bombalamaları için savaş uçaklarına emir verdi.

Hem de NATO’da karar alınmasını bile beklemeden!

Kaddafi, petrol gelirlerini tümüyle ülkesi için kullanmış olsaydı, Libya İsviçre olurdu.

Gerçi isyanlar başlamadan birkaç yıl önce, Libya’da büyük yatırımlar yapmaya başlamıştı ancak sonucu değiştiremedi.

Libya’da yaşananlar acı derslerle dolu!

Tabii dersi okuyabilenler için!

“Peki Mehmetçik ne zaman dönecek?” derseniz..

Türk kargo gemilerinin aranmasını reddeden ve Mehmetçiğin görev süresini uzatan Türkiye’nin, Libya’dan çekilmeye niyeti var mı sizce?

Anlaşılan kaos bitmeden “Mehmetçik“ dönmeyecek.

Türkiye’de yaşanan ekonomik krize rağmen!

Peki kaos ne zaman bitecek?