YUNANİSTAN, TEK KURŞUN ATMADAN SAVAŞI KAZANACAK (MI?)

Ege’de savaşın patlaması an meselesi sanki.

Bence bu kez yaşanan kriz, hiç olmadığı kadar ciddi!

Neden mi?

Yunanistan, Türkiye’ye karşı savaşı kazanmak üzere de ondan!

Son 20 yılda nereden nereye geldik?

TÜRK-YUNAN SAVAŞI FELAKET OLUR

Kardak krizi patladığı zaman Hürriyet Gazetesi’nin Atina’daki temsilcisiydim.

Kriz, Kardak kayalığına Yunan bayrağı dikilip Ankara, Kardak’ın Türk karasuları içinde olduğunu bildirince patladı.

Yunan savaş gemileri kayalığı korumak için abluka altına alıverdi.

Ancak SAT komandoları, kayalığa çıkıp, Yunan bayrağını indirdiler ve Türk bayrağını dikiverdiler.

Hem de Yunan savaş gemilerinin ablukasını delerek!

O sabah, Yunanistan’da yaşanan sarsıntıyı unutamam.

Yunanlılar yine Türkiye’ye yenildikleri duygusuna kapıldılar

O gün Ege’de savaş an meselesiydi. Önleyen ABD oldu.

Savaş çıksaydı ne mi olurdu?

Kuşkusuz iki ülke de zarar görürdü.

Ancak esas hezimete uğrayan Yunan ordusu olurdu.

ÖCALAN’I TÜRKİYE’YE CIA VERDİ

Ardından Öcalan krizi patladı.

Şam’dan atılan PKK lideri, Yunanistan’dan siyasi iltica isteyince, Başbakan Kostas Simitis, Türkiye’yle yeni bir krizi göze alamadı..

Öcalan’ı Nairobi’ye kaçırıp Yunan Büyükelçiliği'nde saklandılar.

Oradan Güney Afrika’ya götüreceklerdi. Ancak Öcalan, siyasi iltica talebinde ısrar edip büyükelçilikten çıkmayınca operasyon sarpa sardı.

Bu arada CIA, Öcalan’ın yerini saptayıp MİT’e bildirdi.

Ankara, ABD’yle ortak operasyon yaparak, Öcalan’ı alıp Türkiye’ye getirdi.

Kısacası, kaçırma operasyonu da Yunanistan için tam bir hezimete dönüştü.

Yunanistan yine Türkiye’ye yenilmişti.

ATATÜRK’E GELEN VENİZELOS GİBİ

Kostas Simitis, hezimeti örtbas etmek için müthiş bir siyasi manevra yaptı.

Önce operasyonu yöneten Dışişleri Bakanı Pangalos’u görevden aldı.

Yerine, Yorgos Papandreu’yu getirdi.

Papandreu,50 yıl sonra Ankara’ya gelen ilk Yunan Dışişleri Bakanı oldu.

20 Ocak 2000’de Ankara’da tarihi bir gün yaşadık..

Gazetecilik hayatımda unutamadığım günlerden biridir.

Papandreu, ODTÜ’de, binlerce öğrencinin doldurduğu salonda tarihi bir konuşma yaptı.

Mehmet Ali Birand’la birlikte sunduk ve CNN Türk’te de canlı yayınladık.

Papandreu o gün, “Dost olmak için ellerinizi sıkmaya geldim. Barış yapmak için işbirliği yapmaya geldim “ diye seslendi Türk halkına.

Aslında bu sözler, Yunan Ordusunun İzmir’den denize dökülmesinden 8 yıl sonra, Atatürk’le barışmak için, Ankara’ya gelen, Yunan Başbakanı Elefterios Venizelos’a aitti.

Böylece savaş bulutları dağıldı. Dostluk köprüsü kurulmaya başlandı.

Ta ki, ABD,Ilımlı İslam modelini Türkiye’de desteklemeye başlayıncaya kadar!

ERGENEKON BALYOZ KUMPASLARINA EN ÇOK SEVİNENLER

Atina’daki gazetecilik yıllarımda, Yunanistan’daki Türkiye korkusunun ardında yatan nedenleri anlamaya çalıştım..

Korkunun birçok nedene dayandığını söyleyebilirim.

Ancak temelinde Anadolu’yu işgal ettikleri zaman uğradıkları büyük hezimetin yattığı kanısındayım..

Bu yüzünden de Atatürkçü Türk ordusunu hiç sevmezler.

Hiç kuşkum yok ki; Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla, TSK’ya indirilen darbelere, Yunanistan’da sevinenler çok olmuştur.

Erdoğan, hem demokrasiden uzaklaşıp hem de Avrupa’ya meydan okumaya başlayınca da, Yunanistan’da bayram edenlerin olduğu kanısındayım.

Böylece, Türkiye’ye karşı, yıllardır AB’nin desteğini almak için uğraşan Yunanistan için büyük fırsat doğmuş oldu.

Bir başka fırsat da Türkiye, Erdoğan’ın liderlik hayalleri sonucunda, Arap dünyasında da yalnızlaşınca ortaya çıktı.

Erdoğan’ın baskısı altındaki TSK, zaten eskisi kadar teyakkuzda değildi.

Yunanistan, Doğu Akdeniz’deki gaz rezervlerine el koymak için, AB, ABD ve Arap ülkeleriyle anlaştı. Türkiye’yi dışlamayı başardı.

S-400 KRİZİ YUNANİSTAN’IN İŞİNE YARADI

Gelelim Yunanistan’da giderek artan ABD üslerine.

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzelerini alması da Yunanistan’ın işine yaradı.

Türkiye hem F-35 uçakları projesinden çıkarıldı.

Hem de Savunma sanayiinde yaptırımlar uygulanmaya başlandı.

Başka bir deyişle, Irak Suriye ve Libya’da çarpışan Türk ordusuna, adeta silah ambargosu uygulandı.

Bu da Türk ordusunun zayıflaması demekti.

Yunanistan’ı Amerikan Kongresinde güçlendiren olay ise Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e “ katil “ demesi oldu.

Yahudi lobisi, Türkiye’ye desteğini çekti. Sonuç mu ?

Erdoğan’ın E’sini bile duymak istemeyen Kongre üyeleri,“ Türkiye’ye F-16 uçakları vermeyin” diye çağrı yapan Yunan Başbakanını ayakta alkışladılar.

Daha da vahimi, Türkiye’nin NATO’dan atılması bile tartışılmaya başlandı.

YUNANİSTAN’DAKİ AMERİKAN ÜSLERİ

Bu arada, en önemli gelişme, Biden yönetiminin Yunanistan’daki askeri varlığını arttırması oldu.

ABD, Dedeağaç’ta büyük bir üs kurdu. Girit’teki Amerikan üssünü güçlendirdi.

Kuzey’den güneye, doğudan batıya, ABD’nin Yunanistan’daki deniz ve hava üslerinin sayısı yediye çıktı.

Yunanistan’a ABD ve Avrupa’dan yeni askeri yardımlar da akmaya başladı.

Böylece, Ege’deki askeri denge bozulmaya başladı.

ABD’nin, yıllardır Türkiye ve Yunanistan’a askeri yardımlarda uyguladığı 7/10 dengesi ortadan kalkmış oldu.

Kısacası, 20 yılda nereden nereye geldik ?

“Türkiye, demokrasiye dönüp, etrafındaki çemberi kırmayı başaramazsa ne olacak ? ” derseniz..

Atatürk’ün savaşarak yendiği Yunanistan,100 yıl sonra, Türkiye’yle savaşı kazanacak.

Hem de tek kurşun bile atmadan!