Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kudret, Güç

Alman filozofu Nietzsche’ye göre: "Bu dünya güç istencinden (iradesinden) başka bir şey değildir."

“İnsan doğasının kötü olması, benim tesellimdir: Gücü garanti eder!” der.

Dostoyevski, “Ölüler Evinden Anılar”ında “Kudret, son derece ayartıcı bir şeydir” diye yazar.

"İnsanları kendi cinslerinden biri üzerinde kudret ve salahiyetlerini denemek kadar tatlı sarhoş eden ne vardır?" diye okuruz, Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna” romanında.

*

Herkes güç, kudret sahibi olmak ister. Hayatta kalabilmek, sevdiklerini ve sahip olduklarını koruyabilmek, başarılı olabilmek ya da başarıyı sürdürebilmek için güçlü olmak gerekir.

Güç, başkalarına, ötekine, dışarıda olana yönelik bir kalkan görevi görür.

Zamanla güç, bir iktidar alanı yaratır. İktidar olan, sahip olduğu gücü büyütür, çoğaltır; kimi zaman büyük gösterilerin illüzyonu haline getirir, kimi zaman mistikleştirir ve bunun sonsuz bir tahakküm, baskı ve zorbalık haline gelmesine izin verir.

Bireysel anlamda Nietzsche’nin çok sevilen sözü “Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir!” sihirli bir şekilde kitleler üzerinde deneysel bir zorbalık törenine de dönüşebilir.

Kudret ya da güç, bir tür afrodizyak ya da uyuşturucu madde gibi esir aldığı bünyede hep daha fazlası için tutku ve coşku yaratır, kendini yeni anlamlar ve tanımlar içine yerleştirir ve o anlamı bozarak onu dönüştürür, onu kendisi yapar. 

Böylece, kudret ve güçten herkes başka bir şey anlamaya başlar: Çoğu zaman para, mal mülk, iktidar, mevki, makam, kas, silah ve çok nadir zamanlarda tevazu, saygı, sevgi, aşk, dürüstlük, bilgi, asalet ve adalet.

*

Peki, nedir “kudret” ve “güç” denilen şey? 

Kelimelerin anlamı ve kökenine hep beraber bakalım.

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “kudret” kelimesi, 1) güç, erk, erke, iktidar, 2) yetenek; 3) maddi güç, zenginlik anlamlarına geliyor. 

Nişanyan sözlüğüne göre ise Arapça “ḳdr” kökünden gelen ḳudra(t) قُدرة “güç, iktidar” sözcüğünden alıntıdır.

Dini anlamda “kudret”, tanrının öz niteliklerinden biri olarak onun ezeli ve ebedi gücüne işaret ediyor.

Kudret, anlamında “güç” ise köken olarak Eski Türkçe “küç”, (zor, şiddet, kudret) sözcüğünden evrilerek türetilmiştir. 

Bu kelime ya da sözcüğün eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *kü- kökünden Eski Türkçe +Iş ekiyle türetildiği düşünülmektedir.

Orhun Yazıtları (735) kelimenin geçtiği tespit edilen en eski kaynaktır. 

…teŋri küç bértük uçun” (gök tanrı güç verdiği için) şeklinde kullanılmıştır.

Diğer eski bir kaynak olan Divan-ı Lugati’t-Türk’te (1073), “kǖç éldin kirse törü tüŋlüktin çıkar” (devlete zorbalık/zulüm girse adalet/yasa bacadan çıkar) ifadesi geçmektedir.

Bir de yine Arapça “ḳdr” kökünden gelen “ḳadr” قَدْر “1. ölçü, değer, 2. güç, kudret, yeterlik, 3. Ramazan ayında bir gece” sözcüğünden alıntı olan “Kadir” kelimesinden bahsedelim.

Kutadgu Bilig (1069) “kişi ḳadrı himmat murūwat yaŋı” (kişinin değeri himmet mürüvvetle ölçülür), diye yazar.

Kadirşinas (ḳadr-şinās) ise, “değer bilir” demektir.

*

Son zamanların meşhur sözlerinden biri de “güç zehirlenmesi”, yani gücü sahip olanın daha fazla güç istemesi ve daha fazlasını elde edip sürekli kılmak için elinden geleni ardına koymayacak hale gelmesi durumu: “Kudret-i Mutlak” histerisi, sonsuz bir güç elde etme hezeyanına kapılma. 

Tarih bize ikili ilişkilerde olsun, siyasette, ülke yönetiminde, iç veya dış ilişkilerde olsun, mutlak güç hevesi ve bu güçle hareket etme arzusunun sonuçlarının pek de hayırlı olmadığını gösteriyor.

Dolayısıyla, “kudret” ve “güç” meselesini iyi analiz etmek ve yaşamımızda doğru bir yere oturtmakta fayda var.

“…sahip olmak ilkesine göre kurulan ilişkilerde, düşmanlık, uzlaşmazlık ve korku duyguları egemendir” diyor Eric Fromm, “Sahip olmak ya da Olmak” isimli eserinde.

Sahip olmak, ele geçirmek, ait kılmak gibi tahakküm fikirlerinden sıyrılarak, bir şeyin parçası olmak, paydaşı olmak ya da bir şeyi gerçekleştirmek suretiyle var olmak fikirleri üstüne düşünelim.

İyi haftalar…




Yazımı karıştırılan kelimeler:

Antrenman: Doğru

Antreman: Yanlış

Doküman: Doğru

Döküman: Yanlış 

Meyve: Doğru

Meyva: Yanlış

Sarımsak: Doğru

Sarmısak: Yanlış

Tıraş: Doğru

Traş: Yanlış