Anadolu'dan Esintiler Türk Caz Musikisi Turnesi
Anadolu'dan Esintiler Türk Caz Musikisi Turnesi
Adana'da Puduhepa Sergisi Açıldı
Adana'da Puduhepa Sergisi Açıldı
Rossini'nin II. Mehmet operası AKM'de
Rossini'nin II. Mehmet operası AKM'de
Azerbaycan Atabeyleri belgesel filminin galası yapıldı
Azerbaycan Atabeyleri belgesel filminin galası yapıldı
123456789
Anadolu'dan Esintiler Türk Caz Musikisi Turnesi
Anadolu'dan Esintiler Türk Caz Musikisi Turnesi
Adana'da Puduhepa Sergisi Açıldı
Adana'da Puduhepa Sergisi Açıldı
Rossini'nin II. Mehmet operası AKM'de
Rossini'nin II. Mehmet operası AKM'de
Azerbaycan Atabeyleri belgesel filminin galası yapıldı
Azerbaycan Atabeyleri belgesel filminin galası yapıldı
123456789

Faşizme doğru: Süreç olarak "ayakta uyumak" ve zararları

Almanya'ya geldiğim zamanlarda, burada epeydir yaşayanlar, neonazizm ya da neofaşizm ile ilgili yazılarımı sert buluyor, "Abartmaya gerek yok. Almanya böyledir. Faşizm zaman zaman yükselir sonra sönümlenir" sözleriyle beni eleştiriyorlardı. Bu eleştirileri yapan güya "çok politik" insanlar, burunların önünde olup bitenden bihaber, kapandıkları göçmen derneklerinde günde bilmem kaç kere devrim yapıp, bilmem kaç kere hükümetler kurup yıkarken, Federal Meclis'te bir neonazi partisi ana muhalefet koltuklarına kadar tırmanmıştı. 

"Abartmaya gerek yok. Almanya böyledir. Aşırı sağ zaman zaman yükselir sonra sönümlenir" demek zamanı okuyamadığını, izleri takip edemediğini ve ayakta uyuduğunu gösterir. Ayakta uyumak kişisel bir fenomendir ama mesele sen uyurken başkalarını da yanında uyumaya teşvik etmemektir. Geçenlerde yazdığım bir yazının altına sosyal medyada yorum yapan bir vatandaş, "Faşizm diye diye faşizmi getireceksiniz" diye yazmıştı. Sadece faşistlere karşı değil, bu kişi gibi hâlâ faşizmin uzakta olduğunu düşünen akıl fukaralarına karşı da mücadele veriyoruz. Bir kısım vatandaş da "(Faşizm) kelimesini çok kullanmayalım. İçi boşalıyor" falan diye sağa sola atarlanıyor. Eliyle Hitler selamı veren, göçmenlere saldıran, canlarını alan, "Biz üstün ırkız, siz aşağı insansınız" diye bağıran, Berlin'deki Yahudi Soykırımı Anıtı'nın üzerinde tepinirken, "Ülkemizi geri alacağız" diye bağıran insana ne diyeceğiz? "popülist" ya da "aşırı sağcı" falan mı? Siz kendinizi kandırmaya devam edin. Bunlar düpedüz faşist. Faşiste faşist demek insani bir görevdir. 

Sormak istiyorum, "zaman zaman" ifadesi ne kadarlık bir periyodu içeriyor? Siz Polyannalara bir haberim var, Almanya'da aşırı sağ/neonazi siyasetin partisi olan Almanya için Alternatif'in (AfD) iktidar yürüyüşü çoktan başladı ve mevzileri büyüterek devam ediyor. İtalya'da Mussolini'nin torunları iktidara gelmeyi başardı, Almanya'da Hitler'in torunlarını engelleyen ne var? Artık kimsenin 2. Dünya Savaşı'ndaki cinayetlerden falan utandığı yok. Almanlar, "Bana ne, ben mi yaptım?" deyip geçiyor. Bakın yukarıda da belirttim, AfD milletvekili neonazi Holger Winterstein, güpegündüz, herkesin gözü önünde Berlin'deki Yahudi Soykırımı Anıtı üzerinde tepinerek, "Ülkemizi geri alacağız" diye bağırdı. Ne bir polis geldi ne de hakkında dava açıldı. Almanya yeni bir faşist deneyime çok yakında hazır hale gelmiş olacak. Faşizmin, Almanya'da yönetim şekli olarak siyasi ajandalardaki yerini aldığını açık bir şekilde görüyoruz artık. Fazla değil iki seçim sonra artık neonazi partisi AfD'nin koalisyon pazarlıklarında baş köşeye kurulduğunu göreceğiz. Umarım ve tüm kalbimle dilerim ki ben yanılırım. 

Bu denkleme, faşizme kayma sürecini engelleyecek demokrasi güçlerinin en önemlisi olan Sol Parti'nin (Die Linke) sıfırı tükettiğini de eklemek gerekiyor. Onlar şu anda zaten un ufak olmuş partiden geride kalanların üzerinde "senin-benim" kavgasıyla o kadar meşguller ki kafalarını kaldırıp olup bitene bakma fırsatları olmuyor maalesef. Tam bu aşamada, acilen Alman sosyalist solunun artık yeni ve toparlayıcı bir siyasi oluşuma ihtiyacı var. Sol Parti bu haliyle sadece sosyalist oyların sağa sola kaçmasına neden oluyor o kadar. 


Tarihsel toplu göç ve faşizm 

OECD raporları, zorunlu koronavirüs salgını molasının ardından uluslararası göçün yeniden arttığını gösteriyor. OECD'nin bu yılki Uluslararası Göç Görünümü raporuna göre, geçen yılın sonuna doğru göç, yüzde 22 oranında arttı. 5 milyona yakın insan, çeşitli nedenlerle ülke değiştirdi. Salgın kısıtlamaları nedeniyle 2020'de göç yüzde 30 oranında düşmüştü. 

Ukrayna'daki savaşın bir sonucu olarak OECD, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük mülteci hareketini bekliyor. Üzerine enerji krizi ve belki de vaka sayılarındaki tırmanış da göz önüne alınırsa yeni salgın önlemleri vs... Sıkıntı büyüyecek. 

Bu arada, AB'nin küçük üyesi Estonya'da da neofaşist parti son 3 ayda oylarını 8 puan artırarak yüzde 30 sınırına dayanmış. En ufak bir sıkıntıda hemen faşistlerin kuyruğuna yapışan Avrupalı halkların tarihten hiç ders almadıkları görülüyor. Bulundukları ülkelerde yaşanan sosyal ya da ekonomik sıkıntılara bir çözüm önerisi olmayan, sadece "önce Almanya", "önce Almanlar" benzeri ırkçı sloganları tekrarlayan yüzleri cehaletten kararmış faşistlerin arkasına hizalanmanın bir bedeli olacaktır elbette. Bu kez ileride torunlarınızın, "Bana ne, ben mi yaptım?" demesine izin vermeyeceğiz. Çünkü, "Bana ne, ben mi yaptım?" diyenler en az yapanlar kadar suçludur. Bu suçun onların boyunlarında asılı kalmasını sağlamak ise insanlık borcudur.