Yasaklı Seçimler

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’nin Hazine yardımına yönelik hesaplarına bloke konulması ile ilgili Başsavcı Bekir Şahin sözlü savunmasını yaptı.

Kapatma davası hakkında basın mensuplarına açıklama yapan Şahin, "Davalı partinin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini tüm delillerle ortaya koyduğumuzu bildirdik. Davalı partinin terör örgütüyle bağı, bilinen bir gerçek, tüm toplumca da biliniyor.85 milyon neredeyse davalı partinin PKK’dan ayrı bağımsız olmadığını, onun güdümünde, onun bir organı olduğunu kabul ediyor" dedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, "Seçime kadar süreç tamamlanır mı?" sorusuna, "Yüksek Mahkeme'nin takdiri. Bizim görevimiz bugün itibarıyla bitti. Tüm delillerimizi ortaya koyduk, dosyayı da sunduk. Bizim açımızdan süreç tamamlandı. Artık takdir yüce mahkemenin" yanıtını verdi.

Kayyumlar ile başlayan süreç Canan Kaftancıoğlu'ndan sonra Ekrem İmamoğlu'nu tehdit etmeye başladı. Demokles’in kılıcı son günlerde HDP’nin üzerinde sallanıyor.

Halkın seçtiği siyasetçilere ve siyasi partilere yasak getirilmesi demokrasimiz açısından endişe vericidir.

Yasaklar demokratik sistemin temel prensiplerine ve ruhuna aykırıdır.

Temel hak ve özgürlüklerin korunması siyasi çeşitlilik açısından son derece önemlidir. Bu ilkelerin siyasi yasaklar ile ihlal edilmesi demokratik ortamın kan kaybetmesine neden olur.

Siyasi yasaklar halkın seçtiği liderleri ve partileri halktan koparır, halkın iradesini yok eder. Yasaklar demokrasimiz açısından konuşulması gereken en önemli konudur.

Demokratik bir sistemin temel prensiplerini ve hukukun üstünlüğünü koruyan bir ortamın yaşayabilmesi için yargının bağımsız olması gereklidir. 

Başsavcı Bekir Şahin’in HDP için yaptığı bütün tespitler benim adıma doğrudur. Kapatma davası seçim takvimi başlamadan önce açılmış olsaydı, kapatma davasına yönelik açılan davanın siyasi mi yoksa hukuki mi olduğu tartışmazdık. Seçimlere; Oslo görüşmelerinin, çadır mahkemelerinin, terör açılımının, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının gölgesi düşmezdi.

Yürütmenin yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına müdahalesi olmasaydı, TSK’nın sanık, PKK’nın tanık yapıldığı mahkemeler yargı tarihimize kara bir leke olarak yazılmazdı.

Geldiğimiz noktada yaşanan olaylar ve içinden geçtiğimiz süreç Türkiye'nin hukuk devletinden hızla uzaklaştığını gösteriyor. İmamoğlu’na siyaset yasağı koymak, seçim yasasını değiştirmek, sansür yasası ile halkın haber alma özgürlüğünü engellemek, halkın cüzdanını har vurup harman savurmak AKP’nin içine düştüğü köşeye sıkışmışlığı göstermesi açısından da anlamlıdır.

AKP ile birlikte içine düştüğümüz bu köşeye sıkışmışlıktan kurtulmak için kendimize biraz soru sormamız gerekli.

Mesela, AKP’nin HDP’yi anayasa değişikliği için ziyaret etmesi suç teşkil eder mi? Terör odağı haline gelen bir parti ile anayasa değişikliği konusunda Meclis'te görüşmek siyaseten nasıl okunmalı? Devlet Bahçeli’nin, AKP’nin HDP’yi ziyaret etmesini "son derece doğal ve doğru bulduğunu" açıklamasını, yüksek yargıçlar nasıl yorumlamalı? Bahçeli'nin açıklamaları Türk halkı için ne anlam ifade ediyor? Bu soruların cevabını lütfen siz verin. Ben Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’e katılıyorum. 

HDP, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı bir partidir. Ama "Neden şimdiye kadar kapatmadınız. Kapatın o zaman" demeden kendimi alıkoyamıyorum.

Ayrıca odak kelimesi iktidarlara ya da zamana göre değişiklik gösterebilir mi? Anayasada tam olarak odak kelimesi ne anlama geliyor? Odak olmanın detayları nelerdir? Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem de odak olma hali detaylandırılacak mı? Muhalefet partilerinin böyle bir taahhüdü var mı? DEVA Partisi son zamanlarda yaptığı açıklamalardan dolayı terörün odağı haline gelmiş olabilir mi? Terörün odağı haline gelen bir partinin eş genel başkanı hapishanedeyken nasıl cumhurbaşkanı adayı oldu? Selahattin Demirtaş CHP'nin oylarını bölmek için tekrar adaylığını koymak isterse tekrar aday olabilir mi? Aday olursa başsavcı bu duruma karşı dava açar mı? İmamoglu'nun siyaset yasağı kalkar mı? Hukuk devletinin olmadığı bir ülkede bu soruları sormaya devam edebiliriz ama biz hukuk devleti olduğumuz için daha fazla soru sormayalım ve Sayın Devlet Bahçeli’nin sözü ile bitirelim: "Bu bölücü şebeke kapatılmasın da Hazine yardımıyla teröristlere yardım mı etsin? AYM hâlâ neyi bekliyor sormayalım mı?"