Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

İran Hürmüz Boğazı'nı kapatacak mı?

İran ile İsrail arasındaki çatışma yoğunlaşırken asıl soru şu: “İran, Hürmüz Boğazı'nı kapatacak mı?” Basra Körfezi'ne giren ve çıkan tüm gemilerin bu dar su yolundan geçmesi gerekiyor. Dünyadaki sıvı petrolün (ham petrol ve petrol ürünleri) yaklaşık yüzde 21'i Hürmüz Boğazı'ndan geçiyor ve bu da burayı petrolün en önemli geçiş noktası haline getiriyor.

İran'ın boğazdan geçişi kapatması durumunda petrolün transferi önemli ölçüde etkilenecektir. Basra Körfezi'nden boğaz yoluyla ayrılan ham petrolün ve türevlerinin yüzde 80'inin Asyalı müşterilere gönderilmesi nedeniyle Asyalı alıcılar bu durumun etkilerini en şiddetli şekilde hissedeceklerdir.

İran geçmişte zaman zaman Hürmüz Boğazını kapatmakla tehdit etmişti ancak bunu hiçbir zaman yerine getirmedi. İran'ın Hürmüz Boğazını Suudi, Kuveyt, Irak ve Birlesik Arap Emirliğine kapatması pek olası değil, çünkü eğer öyle olsaydı, ABD, İran petrolü taşıyan gemilerin Basra Körfezi'nden çıkmasını yasaklamak için derhal deniz kuvvetlerini konuşlandırırdı. İran tamamen petrol ticaretinden elde edilen gelire bağımlı rantiyer bir devlet olduğu için bu petrolü ihraç edemezse mollalar ve hükümet için tehlike çanları çalacaktır.

İran petrolü teknik olarak ABD'nin ağır yaptırımları altında olsa da, bu yaptırımlar İran petrolünün alıcılarına uygulanıyor ve bu alıcılar ise satın aldıkları petrolün menşeini maskeleyerek yaptırımlardan kurtulmanın yollarını buluyorlar.

Bu bağlamda Biden yönetimi, İran'ın en büyük müşterisi Çin'e karşı İran petrolü satın almaktan caydıracak kadar ciddi yaptırımlar uygulamadı.

Yaptırımların uygulanması ve Hürmüz Boğazı'nın güvenliği el ele gidiyor diyebiliriz. ABD petrol yaptırımlarını daha sıkı uygulamaya başlarsa ve İran petrolüne alıcı bulamazsa, bu durum kaybedecek hiçbir şeyi olmadığı için İran'ı boğazı gemi taşımacılığına kapatmaya motive edebilir. Ancak yaptırımlar bu kadar katı bir şekilde uygulanmazsa ve İran petrol satışlarından önemli gelir elde etmeye devam ederse, o zaman Hürmüz Boğazı'nı tüm gemi taşımacılığına açık tutacaktır.

 İran'ın petrol endüstrisinden elde ettiği gelir ile Orta Doğu ve ötesindeki terörizmi ve huzursuzluğu finanse batının en büyük argümanı. 

İran kaybedecek bir şeyi olmadığı sürece Hürmüz Boğazı'nı kapatmayacaktır. Artık bir petrol tankerinin Husiler tarafından çapraz ateşte kalma olasılığı daha yüksek olduğundan, Basra Körfezi üzerinden petrol taşımaya ilişkin lojistik maliyetleri sigorta şirketleri nedeniyle muhtemelen önümüzdeki sürecte artacaktır. Benzer bir durumu Ukrayna Rusya savası ile dünya tecrübe etti. Petrol fiyatlarında kısa vadeli artış riski devam edebilir ancak uzmanlar Orta Doğu'dan gelen arz şoku nedeniyle petrol fiyatlarının uzun vadede yükselmesi riskini ise hâlâ düşük görüyor.

Enerji piyasaları, İran'ın hafta sonu İsrail'e saldırısına ve küresel petrol arzına yönelik oluşturduğu tehdide sessiz kaldı. Ancak İsrail tepkisini tartan piyasaların küresel enerji güvenliğine yönelik riskleri nasıl karşılayacağı hala bir soru işareti. Bu durumun Türkiye'ye yansımalarının ise nasıl olacağını tahmin etmek zor değil.

Sonuç olarak;

Petrol piyasasındaki fiyat artışları sadece arz ve talep dengesizliklerinden değil, aynı zamanda siyasi belirsizlik ve çatışmalarıdanda etkilenirler.

Netenyahu ve Hamaney BM'in tavsiyelerine ve uluslararası hukuk kurallarına uymazlar ise Gazze'deki ölümlerin önüne petrol fiyatları geçecektir. Belki de Netenyahu’nun tam olarak istediği de budur. Ne dersiniz!