6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789

CİNSEL EĞİTİM

Toplumumuzda cinsellik tabu olarak görülür. Bunda toplumsal, kültürel ve dinsel inanışlar, kurallar ve yasaklar büyük rol oynar. Toplumumuzda cinsellik, yaşanmasını bir yana bırakın, üzerinde konuşulması, tartışılması bile ayıp, kötü, çirkin, yasak kabul edilen ve tabulaştırılan bir konudur. Aslında ailede başlayıp okullarda devam etmesi gereken cinsel eğitimle verilmesi gereken cinsel bilgiler, genellikle arkadaşlar, çevre ve günümüzde özellikle internet aracılığıyla yanlış ve eksik bir şekilde öğrenilir. Çocukluğunuzdan itibaren cinsellik hakkında her türlü yanlış, eksik bilgilere, hurafelere ve cinsel mitlere maruz kalırız. Cinsellik hakkında tüm bu yanlışlıkların giderilebileceği doğru bir cinsel eğitim alınmazsa yaşam boyu cinsel sorunlarla karşı karşıya kalma riskimiz vardır.

Cinsel öğrenme yaşam boyunca gerçekleşir ve olumsuz öğrenme ve deneyimlerin üstesinden gelinebilir. Cinsel konforu artırmak ve belirli psikoseksüel becerileri öğrenmek gereklidir. Rızaları olan iki yetişkin arasında cinsel keşif ve ifade, hangi cinsel davranışlarda bulunulursa bulunsun, temel bir insan hakkıdır. İnsan cinselliğinin kabul edilmesi hem bireyler hem de genel olarak toplum üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir. İnsanlar cinsel sağlık hakkında doğrudan ve gerçeğe dayalı bilgi edinme hakkına sahiptir. Cinsel eğitim sadece hastalıkların önlenmesine ve cinsel saldırı veya istenmeyen gebeliğin önlenmesine değil, aynı zamanda cinsel zevk gibi cinselliğin olumlu yönlerine de odaklanmalıdır.

CİNSEL EĞİTİM VE ÖNEMİ

Ebeveynler, çocuklara cinsel bilgiler vermenin onlara bir şekilde zarar vereceğinden veya onları hayatlarının erken dönemlerinde cinsel olarak aktif olmaya teşvik edeceğinden endişe ederler. Eğitim ve bilgi çocukları cinsel olarak aktif olmaya teşvik etmez, aksine, çocuklar neler sorabilecekleri ve konuşabilecekleri konusunda herhangi bir kısıtlama olmadığında ve ihtiyaç duydukları tüm gerekli bilgilere sahip olduklarında, cinsellikle ilgili daha iyi kararlar alırlar.

Cinsel eğitimin temel amacı çocukların cinsel gelişimini desteklemek ve korumaktır. Cinsel eğitim, çocukların ve ergenlerin cinselliklerini anlamaları, güvenli ve tatmin edici ilişkiler kurmaları, kendilerinin ve diğer insanların cinsel sağlık ve esenliği için sorumluluk almaları için kademeli olarak bilgi, beceri ve pozitif değerlerle donatılmasını ve güçlendirilmesini sağlar. Cinsel eğitim aynı zamanda anne babaların da çocuklarıyla birlikte gelişimsel aşamaları ve çocuklarının davranışlarını anladıkları, yorumladıkları bir süreçtir.

Çocuklara cinselliğe yönelik gerçekçi ve pratik bir bakış açısı vermek, onlara yiyecek, barınak, güvenlik ve sevgi dolu bakım vermek kadar önemlidir. Cinsel eğitim sırasında çocuklara aktarılması gereken en önemli bilgi, anne babanın sevgi dolu ilişkisi ve cinselliğin insanın normal ve doğal bir parçası olduğudur. Cinsellik her yaştaki insanın ayrılmaz bir parçasıdır ve cinsel gelişimde bebeklikten itibaren var olan haz duygusu, önce ağızda, sonra anal bölgede, daha sonra genital organlarda ve en sonunda da tüm bedende evrilerek zaman içinde yetişkin cinselliğine dönüşür.

Çocuk cinselliği yetişkin cinselliğinden tamamen farklı ve doğal bir gelişim sürecidir ve bu süreçte çocukların ilk önce anne-babaları tarafından bilgilendirilmeleri gereklidir. Ancak cinsellik konusunda çocuğa neyi nasıl anlatacağını bilmemek anne-babaları tedirgin eder. Bu yüzden de çoğu anne-baba ya yanlış bilgilendirme yaparak ya da hiçbir şey söylemeden çocuğu kendi başına öğrenmeye bırakarak çocuklarının cinsel gelişimlerine zarar verebilirler. Çocukların cinsel davranışları hakkında bilgi sahibi olmak, uygun cinsel davranışların gelişimsel bir gereklilik olduğunu bilmek ve uygunsuz cinsel davranışlara doğru bir şekilde müdahale etmek anne-babaların temel görevlerinden biridir.

CİNSEL EĞİTİM NE ZAMAN BAŞLAR?

Anne babalar çocuklara cinsellikle ilgili bilgileri ne kadar erken vermeye başlarlarsa cinsel eğitimin sonraki aşamalarında iletişim kurmaları o kadar kolay olur. Çocukların cinsellikle ilgili meraklarının doğru ve yaşlarına uygun bir şekilde giderilmesi gelişimleri açısından büyük önem taşır. Bu meraklarını anne-babanın gidermemesi durumunda çocuklar teknolojik araçlar aracılığıyla ya da arkadaşlarından ve çevrelerindeki diğer kişilerden bilgi alma yoluna giderek yanlış bilgi ve yönlendirmelere maruz kalabilirler. Cinsellikle ilgili bilgiler yavaş yavaş ve günlük yaşamla bütünleşmiş bir şekilde sunulmalıdır. Cinsellik, tartışılması özel bir zaman ve yer gerektiren bir konu olarak görülmeden, ortaya çıktığında hemen ve utanç yaratmadan ele alınabilir. Günlük yaşam içinde sıradan konuşmalarla kısa bilgiler vermek, uzun vadede endişeyle tek bir konuşma için hazırlanmaktan çok daha kolay ve yararlı olacaktır.

Cinsel eğitimde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, çocuğun konuşmak istediği her zaman anne babaların istekli olmasıdır. Bir çocuğun cinsellik hakkında bilmesi ve anlaması gereken temel bilgiler her yaşta faklıdır. Bu nedenle cinsel eğitim çocuğun gelişim dönemlerine uygun olarak aşamalar halinde verilmelidir. Bebeklikten başlayarak anne babalar çocuklarına cinselliği doğal bir şekilde öğretmeye başlamalıdır. Örneğin, 3-6 yaş arasındaki çocuklara penis ve vajina sözcüklerini kullanarak cinsel organların doğru isimleri söylemeli, vücudunun özel bölgelerini ve sınırlarını öğretmeli, gizlilik ve mahremiyet konusunda bilgi vermeli, doğru ve yanlış dokunuş arasındaki farkı açıklamalı, bedenlerinin kendilerine ait olduğunu ve istenmeyen dokunuşlara hayır diyebileceklerini söylemeli, erkekler ve kızlar arasındaki farklar hakkında temel bilgileri vermelidir. Bunları yaparken basit ve anlaşılır bir dil kullanarak çocuğun sorularını yaşlarına uygun şekilde cevaplamalıdırlar. Okul çağındaki çocuklara cinsel ilişkinin rolü de dahil olmak üzere üreme ile ilgili temel bilgiler verilmeli, ergenlik döneminde oluşacak fiziksel değişiklikler hakkında konuşulmalıdır.

Çocuklar ve ergenler cinsel gelişimleri sırasında neler yaşayacaklarını bildiklerinde, bu değişikliklerle birlikte gelen zorluklarla başa çıkmaları daha kolay olacaktır. Ergenliğe kadar çocuklarıyla cinsellik hakkında konuşmaya başlamamış olan anne babaların, bunu bir an önce yapması gerekir. Çocuklar gelecekte olacaklara önceden hazırlanırlarsa, değişimle başa çıkmak için daha iyi bir konumda olurlar. Ne yazık ki birçok anne baba, cinsellik konusunu açmak için çocuklarının ergenliğin fiziksel değişimlerini yaşamaya başlamasını bekler. Geç olması, hiç olmamasından daha iyi olsa da cinsel eğitime ne kadar erken başlanırsa, çocukların zamanında doğru bilgilerle donatılması yaşayacakları hızlı değişikliklere duygusal olarak hazır hale gelmelerini sağlamış olur.

ÇOCUKLARLA CİNSELLİK HAKKINDA NASIL KONUŞULUR?

Çocuğun cinsellikle ilgili bir sorusunu cevaplamaktan kaçınmak, çocuğun sorunun cevabını başka kaynaklarda aramasına neden olur. Ancak bu kaynakların yanlış bilgilerle onu yanıltma riski vardır. Bu kaynaklardan toplanan bilgiler, çocuğun cinsel gelişiminin temelini oluşturacaktır. Bu nedenle cinsiyetini fark ettikleri andan itibaren çocuklara cinsel organların isimleri ve bu isimler yerine kullanılan takma adları söyleyip bu sözcüklerin özel bölgelerin yerleri olduğu için günlük yaşamda kullanılmadığı anlatılmalıdır. Erkek ve kadın cinsel organlarının şekilleri hakkında da bilgi verilebilir. Cinselliğin kişiye özel bir kavram olduğu ve cinsel bölgelerin açıkta bırakılmayacağı, kimseye gösterilmeyeceği ve dokunulmasına izin verilmeyeceği belirtilmelidir. Bebeğin oluşumu ve doğumuyla ilgili sorular da kadınların bebek doğurmaya uygun organları sayesinde gerçekleştiği söylenerek yanıt verilebilir.

Anne-babaların en büyük kaygılarından biri çocuğun yetişkinlerin cinsel ilişki kurmalarıyla ilgili sorular sormalarıdır. Bu soru yanıtlanırken, cinselliğin kadınla erkek arasındaki çok özel bir durum olduğu, çocukların bunu anlamak için büyümeleri gerektiği anlatılabilir. Çocuğa cinsellikle ilgili yapılacak her açıklamada bir sırrı açıklıyormuş, söylenmemesi gereken bir şeyi söylüyormuş gibi bir tavır takınarak çocuğun merakı ve ilgisi uyandırılmamalı ya da cinselliğin ayıp, günah, tabu gibi olumsuz bir şey olduğu ima edilmemelidir. Cinsellikle ilgili bilgiler normal ve sıradan bir konu olarak verilmelidir. Çocuğun sorusunun şaşırarak, gülerek ya da alay ederek karşılanmaması gerekir. Sorusunun normal olduğu konusunda onaya ihtiyacı vardır.

Çocuğun yaşı ne olursa olsun sorularına verilecek cevapların gerçek bilgileri içermesi gerekir. Çocuğun “Ben nereden geldim?” gibi sorularına gerçeğe yakın cevaplar verilmelidir. “Seni leylekler getirdi” gibi geçiştirici açıklamalar, anne babayı o an için zor bir sorudan kurtarsa da çocuk çok geçmeden gerçeği öğrendiğinde ebeveynlerine sorduğu sorulara gerçek cevaplar alma konusunda güveninin sarsılmasına yol açabilir. Anne babaların çocuklarıyla her zaman dürüst iletişim kurmaları, gelecekte çocukları tüm soruları için güvenle onlara başvurmaya teşvik eder. Çocukların gelişimsel olarak yaşlarına göre sorularının cevaplarına ihtiyaçları vardır.

Çocuklar büyüdükçe, cinsellikle ilgili öğrenebilecekleri bilgilerin içeriği değişir ve miktarı artar. Çocukların cinsellikle ilgili sordukları her soruda genel olarak cinsellik konusundaki tüm bilgilerin verildiği uzun bir konuşma yapılması gerekmez, sadece sorunun cevabının verilmesi yeterlidir. Yaşlarına uygun olmayan fazladan bilgiler gereksiz bir şekilde çocuğun kafasını karıştırabilir. Anlamadıkları karmaşık cevaplar bir daha soru sormak istememelerine yol açabilir. Bu nedenle çocukların sorularına somut ve açık ifadelerle ve yaşlarına uygun bilgilerle cevap verilmelidir.

İletişim sadece sözler aracılığıyla gerçekleşmez. Jest ve mimiklerin etkili olduğu vücut dili de iletişimin önemli bir unsurudur. Üstelik çocuklar sürekli olarak gözlem yaparlar ve gördüklerinden, duyduklarından daha fazlasını öğrenirler. Anne babaların mimikleri, ses tonları, kelime seçimleri, bedenlerinin gerginliği ya da rahatlığı ve çocuğu istekli ya da isteksiz biçimde dinlemeleri, cinselliğin konuşulması hoş olmayan bir konu olduğunu, gizli tutulması gerektiğini sözlü olmayan bir şekilde çocuklarına iletmelerine neden olur. Buna karşın son derece rahat görünerek ve çocuklarının tüm sorularına gerçekçi bir şekilde cevap vererek, cinselliğin başka herhangi bir konudan farklı olmadığını ifade etmiş olurlar.

Anne babalar çocuklarının sorduğu bir sorunun cevabını veya cevabı nasıl vereceklerini bilmiyorsa, “Bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum ama birlikte öğrenelim. Bunun için önce kısa bir araştırma yapmam gerek” diyerek cevap vermeden önce biraz zaman isteyebilirler. Bir an önce yanlış bir şekilde yanlış cevap vermektense doğru cevabı doğru şekilde bir süre sonra vermek daha iyidir. Çocuğun yaşına uygun bir cevap vermek konusunda kendilerini emin hissetmek için önce araştırma yapıp, cevabı çok da gecikmeden vermeleri doğru bir tutum olacaktır.