Kamasutra aşk sanatı

Kamasutra, seks ve aşk sanatı ve becerileri için tüm zamanların klasik rehberi olarak Hindu filozof Mallanaga Vatsyayana tarafından yazılmıştır. Tarihi hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte MÖ 400 ile MS 300 arasında yazıldığı düşünülmektedir ve bilinen ilk İngilizce çevirisi 1883’te yayınlanmıştır. Kamasutra sıra dışı cinsel pozisyonlar içeren bir seks kitabından çok daha fazlasıdır. Cinsel hazzın bedenin varlığı ve iyiliği için gıda kadar gerekli olduğunu gösteren aşk sanatının kapsamlı bir anlatımıdır.

Yaşama sanatı, aşkın doğası, hayat arkadaşı bulma, aşk hayatını sürdürme konusunda bir rehber olarak yazılmıştır. Sevişmenin bedeni ve zihni olduğu kadar ruhu da kapsadığını, dünyevi zevkten daha derin bir şeye dokunduğunu, kutsal ve manevi bir eylem olarak ele alınması gerektiğini anlatır. Aşkın felsefesi ve teorisi, arzuyu neyin tetiklediği, neyin sürdürdüğü, nasıl ve ne zaman iyi ya da kötü olduğu hakkında tüm zamanların ve kültürlerin sınırlarını aşan bir eserdir.

Sanskritçede “kama” beden, zihin ve ruhun aldığı zevk, “sutra” kitap anlamına gelir. En güzel aşk kitaplarından biri olan Kamasutra aşkın vücutla öğretilmesi ve paylaşılmasıdır. Hindu felsefesinde Purusharthas kavramıyla her insanın tatmin edici ve mutlu bir yaşam için gerekli ve yeterli olan dört amacı olduğunu savunulur. Bunlar, “Dharma, Artha, Kama ve Moksha”dır.

Dharma: Yaşamı ve evreni mümkün kılan düzen ile uyumlu olduğu düşünülen davranışları, görevleri, hakları, yasaları, erdemleri ve doğru yaşam biçimini içerir. Her birey, dini ve ahlaki görevlerinin yanı sıra sosyal düzeni sağlayan doğru ve erdemli davranışları yerine getirmelidir. Dharma, dünyadaki uyum ve düzeni sürdürmek için mevcut tüm varlıkların kabul etmesi ve saygı duyması gereken şeydir.

Artha: Bireyin olmak istediği durumda olmasını sağlayan yaşam araçları, faaliyetler ve kaynaklar anlamına gelir. Artha, zenginlik, kariyer, geçimini sağlamak için aktivite, finansal güvenlik ve ekonomik refahı içerir. Artha’nın uygun şekilde izlenmesi insan yaşamının önemli bir amacı olarak kabul edilir.

Kama: Duyma, hissetme, görme, tatma, koklama duyularının yardımıyla beden, zihin ve ruhun yaşamdan, seksten, sevgiden ya da aşktan aldığı zevktir.

Moksha: Özgürleşme anlamına gelir. Hayatta özgürlük, kendini tanıma, kendini gerçekleştirme ve kurtuluşu ifade eder.

Bu dört amacı temel alan Kamasutra, duyusal yetenekleri keşfederek ve geliştirerek, benlik ve dünya arasındaki iyi bir ilişkiden gelen uyumlu duyusal deneyimi anlatır.

Duyusal beden ve zihin

Kamasutra’da aşk havasına girmenin, varlığımızın her parçasını şehvetli aşkın zevklerine uyandırırken, zihin, beden ve ruhun bir yolculuğu olduğu anlatılır. Kur yapmaktan, kucaklamaya, öpmeye ve baştan çıkarıcı dokunuşa kadar, cinsel birikimin gerilimini uzatmak başlı başına bir sanattır. Bedeni sevişmenin zevklerine hazır hale getirmek, cinsel bir varlık olmanın sevincini kutlamaktır. Bedenimize hürmetle davranmak, onu sevmek ve sevişmeye hazırlamak bu kutlamanın bir parçasıdır.

Kendimizi bedenimizle rahat hissetmek, sınırsız hazla sevişmenin temel taşıdır. Birçok insan bedeninden hoşnut değildir, bedenlerinde yeterince iyi olmayan bir kısım olduğunu düşünürler. Bedenimizle dost olabilmek için onun doğanın bir parçası olduğunu ve doğayı “Bu dağ daha küçük olmalı” veya “Bu çayır daha düz olmalı” kararına vararak yargılayamadığımız gibi, bedenimizi de olduğu gibi kabul etmemiz gerekir. Bedenimize gerçek bir âşığın eleştirel olmayan gözüyle büyük doğal düzenin bir parçası olarak bakmalı ve olduğu gibi mükemmel olduğunu kabul etmeliyiz. Kamasutra, bedenin kutsal bir nesne olarak ele alınması gerektiğini ve bedeni seks için hazırlamanın kutsal bir eylem olduğunu öğretir.

Kamasutra yiyecek, içecek, kokular ve müzik aracılığıyla duyusal zevklerde canlanır: Sevişmeden önce tüm duyuları canlandırmak, zevk deneyimini yüksek düzeye çıkarır. En iyi sevişme partnerin parmaklarının dokunuşu, vücudunun kokusu, zevkle çıkardığı sesler, teninin tadı, gözlerindeki aşkın bakışına odaklanarak tüm duyularını tam olarak kullanılmasıyla olur.

Kamasutra’da göz teması önemlidir ve seks sırasında partnerlerin birbirlerinin gözlerine bakarlar. Göz teması tutku ve heyecan yaratır. Seks sırasında partnerlerin birbirlerinin gözlerinin içine bakmaları son derece şehvetli ve kişiseldir. Tanıdık olanı alışılmadık bir şekilde deneyimleyerek tüm duyuları uyandırmak için zaman ayırmak, partnerin duyularını yaratıcı bir şekilde harekete geçirirken ilişkiye heyecan katan özgürleştirici bir deneyimdir. Örneğin, partnerler gözlerini kapatıp farklı duyuları kullanarak birbirlerinin bedenlerini keşfederler. Birbirlerinin tenini koklar, parmak uçlarını kullanarak kıvrımlarını keşfeder ve dilleriyle bedenlerinin farklı bölgelerinin tadını alırlar.

Bedeni olduğu kadar zihni de aşka hazırlamak önemlidir. Baştan çıkarmanın zevkleri, çiftin ne kadar uzun süreli bir ilişkisi olursa olsun asla kaybolmaz. Kamasutra’da aşıklar sevişmeden önce konuşarak, yemek yiyerek ve birbirlerine nazikçe dokunarak vakit geçirirler, fantezilerini ve erotik senaryolarını paylaşırlar ve nasıl iletişim kuracakları konusunda yaratıcı olurlar. Birbirlerine aşk notları bırakarak, erotik metin mesajlar ve e-postalar göndererek erotik konuşmanın afrodizyak gücünü kullanırlar.

Dokunmanın büyüsü

Kamasutra ile çiftler zevk aldıkları bölgeleri keşfeder. Keşfetmek, ruha ve bedene gereken ilgiyi göstermek kaliteli seksin vazgeçilmez unsurudur. Aşkın gizemini keşfetmek ve devamlılığını sağlamak için çift önce kendi vücudunu tanımalıdır. Cinsel yaşamın kalitesinin artırılmasında anahtar rol oynayan ve sinir uçlarının bol olduğu kulaklar, dudaklar, boyun, göğüsler, göbek, uyruk, diz arkaları, ayaklar ve genital bölgeler çiftin birbirlerini keşfetmeleri için kullanabileceği en ideal erojen bölgelerdir. Aşkın yollarını keşfetmek ve derinliklerine ulaşmak için çift birbirinin vücudunu tanımalıdır.

Kadim Doğu cinsel bilgeliğine göre, tüm vücut erojen bir bölgedir. Kamasutra’da partnerler birbirlerinin tüm vücudunu tepeden tırnağa santim santim incelemek ve dokunuşlarla tüm vücudunu uyandırmak için zaman ayırırlar. Öncelikle alışılmadık erotik noktaları bulmak için başlangıçta, genital organlar ve meme uçları gibi cinsel uyarıma doğrudan açık olan bölgelerden kaçınırlar ve dikkatlerini normalde cinsel olarak düşünmeyecekleri alanlara odaklarlar. Dokunma sanatının özü olan Kamasutra, beyindeki zevk alıcılarını uyaran en kuvvetli cinsel birleşmeleri tavsiye eder. Önemli olan nasıl dokunulduğu ve dokunuşların nasıl ilerlediğidir. Kutsal bir ayin gibi çiftlerin kendinden geçmesini sağlayarak onları aşka yönelten Kamasutra’da acele edilmez ve yumuşak dokunuşlarla ilerlenir. Partnerler birbirlerini soyar, birlikte duş alırlar, erkek kadını kucağına alarak bir şeyler yer. Böylece çift hem nefesini ve nefsini dengeleyebilir hem de kasma ve gevşemelerle erkek boşalma anını kontrol edebilir. Kamasutra’da dokunuşlar tüylü kadife kumaşla dokunurcasına hassas başlayıp, kasılma ve acının zevke dönüştürüldüğü zaman son bulur.

Partnerinize sevgiyle dokunmak büyük bir hassasiyet eylemidir. Giyinikken güven verici bir kucaklama, daha büyük bir tutku için uyandırıcı bir başlangıç ya da belki de cinsel ilişki sonrası mutluluğun sıcak, tatmin edici kucaklaşması olsun, partnerinizin kollarında olmak kaçınılmaz olarak yakınlık duygularınızı artırır. Talep veya beklenti olmadan gelen bu tür şefkatli dokunuş, siz ve partneriniz arasındaki bağı besler. Kucaklamalar aynı zamanda derin arzu ve tutkuyu da ifade edebilir, ona anlamını veren şey, kucaklamaya getirdiğiniz niyettir. Sevişmenin bir parçası olarak sarılmak paha biçilmezdir. Birbirinize uzun süre dokunarak birbirinizi eriten bir kucaklaşma, sevişmeden önce birbirinize nazikçe uyum sağlamak için harikadır. Birbirinize sarılırken, nefesinizin uyum sağlamasına izin verin, farkındalığınızı ana getirin ve aranızdaki sevgi bağının tadını çıkarın.

Aşıkların hediyeleri

Vatsyayana, flört ederken çiçek buketleri, giysiler ve mücevherler sunulmasını önerir. Bunlar klasik baştan çıkarma armağanlarıdır. Ancak vermek, kur yapmanın önemli bir parçası olsa da hediyelerin maddi nesneler olması gerekmez. Hediye sözlü olabilir, örneğin “Seni seviyorum” veya “Harika görünüyorsun” denebilir veya onda farklı bir şey, örneğin saç kesimi veya yeni bir giysi fark edip yorum yapılabilir. Uzun süreli ilişkilerde bu çok daha etkilidir, partnerinizin sizi fark ettiğini ve takdir ettiğini gösteren hoş bir hatırlatma görevi görür. Partnerinizin en sevdiği yemeği pişirmek gibi basit hediyeler düşünceliliği gösteren ikramlardır. Birlikte vakit geçirmek, eğlenmek, zevkleri paylaşmak, bir ilişkide verebileceğiniz en büyük hediyeler arasındadır.

Aşk oyunları

Kamasutra’ya göre ihtiras ve tutku ruhun mayasıdır. Önemli olan bedenin nasıl kullanıldığıdır. Aşk yapmanın kuralı ve yöntemi yoktur. Aşkın huzurunda sevişmek için çift arzularını gerçekleştirmelidir. Bunu çift birbirinden talep ederek ve o an arzuladıklarını eyleme dökerek yapabilir. Talep etmek çiftin birbirine karışmasının bir formülüdür.

Eşleşme ve beraberlik yöntemlerini anlatan Kamasutra öğretisinin amacı, ruh ve beden dengesini, cinsel açlığın sağlıklı giderilmesini ve yaşamdan haz alınmasını sağlamak, genel toplumsal davranış ve evlilik konularında çiftlere rehber olmak ve cinsel birleşme duruşlarının keşfedilmesine yardımcı olmaktır. Aşk sanatının ahlaklılık, fayda ve cinsel yakınlık olmak üzere üç temel amacı vardır. Bu amaçlara ulaşmak için hem erkeklerin hem de kadınların öğrenmesi gereken şarkılar, özel danslar, dokunuşlar ve beden bakımı gibi konuları kapsayan aşk oyunları vardır. Kutsal bir ayin gibi kendinden geçmek, ayakların yıkanması, okşanması, tüylü kadife kumaşla veya çiçekle vücuda dokunmak, vücutta tırnak izleriyle tutkuyu arttırmak gibi aşk oyunlarıyla seksi renklendirmek, baştan çıkartıcı ve büyüleyici danslar yapmak Kamasutra’nın olmazsa olmazlarındandır. Beden ne kadar sağlıklı olursa aşk o kadar derin ve manalı olur. Sevişmek, mutluluk için bir fırsat olarak değil, bir rutin olarak görülür. Bu, bir çiftin seks hakkında bilmesi gereken en önemli şeylerden biridir.

Çift Kamasutra’nın aşk oyunlarıyla cinsel ilişkilerini renklendirebilir, yola tek vücut devam edebilir ve öpmek yerine öpüşmek için hazır olabilir. Fonda ritmi yakalamak için baştan beri çalmakta olan müzik, inleyerek konuşan bedenlerin dansına eşlik edebilir. Çiftin bedenleri zamanla o kadar bütünleşir ki, onlarca Kamasutra pozisyonundan hangisinin onlar için daha uygun olacağına bedenleri o an karar verir. Erkek kucağına aldığı partnerinin omuzlarına dayadığı bacaklarının altından sırtına yaptığı tırnak darbeleriyle tutkusunu arttırır. Zamanla sarılma biçimleri, heyecanlanma yolları ve cinsel birleşme duruşları uyum içinde değişir.

Erotik masaj

Kamasutra’da sevgi dolu dokunuş, tutkulu cinsel hisleri uyandırmanın en erotik yollarından biridir ve şehvetli bir masaj, partnerin vücudunun her santimini keşfetmenin ve uyandırmanın en iyi yoludur. Masaj bir rahatlama yoludur, bu nedenle tam bir rahatlama durumuna ulaşmak için ortamın güvenli, sıcak ve dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak olması gerekir. Partnerin uzanması için yumuşak bir alan hazırlanır ve masaj yaparken vücudun her yerinde hareket etmek için yeterli alan bırakılır. Ayrıca hoş kokular, renkli mumlar ve hafif bir müzik duyumsal deneyime katkıda bulunur.

Öpüşmenin büyüsü

Kamasutra’da öpüşmek başlı başına bir sanattır. Ağız, haz verme ve alma konusunda muazzam bir kapasiteye sahiptir. Öpüşme şekli çok şey ifade eder. Nazik, hafif, öpücükler hassasiyeti uyandırırken, ateşli öpüşme erotik enerjiyi yansıtır. Öpüşmek, uyarılma ve tutkuyu tetikleyen ön sevişmenin önemli bir parçasıdır. Ancak öpüşmek sadece seks için bir başlangıç olarak değil, her zaman zevk alınacak bir deneyimdir.

Oral seks

Oral seks, cinsel eylemlerin en mahrem ve erotik açıdan en tatmin edici olanlardan biridir. Aynı zamanda partnere karşı gösterilen bir onurlandırma eylemidir. Kamasutra’da erkek ve kadın cinsel organları kutsal kabul edilir. Vulva, kadının vücudunun en kutsal parçası olan hayata açılan kapı olarak onurlandırılır. Sanskritçede “yoni” kadın cinsel organları için kullanılan kelimedir ve tüm yaşamın ve evrensel mutluluğun kaynağı olan “kutsal yer” anlamına gelir. Ereksiyon halindeki penis, erkek cinsel gücünü ve doğurganlığını temsil eder ve Sanskritçedeki karşılığı “lingam” sözcüğüdür. Oral seks, yoğun erotik hisleriyle bile başlı başına harika bir afrodizyak ve cinsel açıdan son derece tatmin edicidir.