6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789

PARAFİLİ NEDİR?

Cem Keçe

Yunanca “para” (alışılagelmişin dışında, ötesinde) ve “philia” (aşk, sevgi) sözcüklerinden türeyen “paraphilia” terimi, yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde belirli bir zamanda ve toplumdaki norm ve değerlere göre atipik, alışılmamış cinsel ilgileri tanımlamak için psikiyatrist Stekel tarafından kullanılıyordu. Bununla birlikte bu terim, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nın üçüncü baskısı (DSM-III) “cinsel sapma” yerine “parafili” terimini tercih edene kadar popüler değildi.

DSM başlangıçta cinsel sapmaları, suç teşkil eden eylemler olduğu ve dolayısıyla cinsel sapmalara karışan kişilerin yasa dışı veya psikopatik olduğu inancına dayalı olarak psikopatik kişilik bozuklukları ile tanımladı. DSM-II, cinsel sapmaları geniş bir kategoride “kişilik bozuklukları ve psikotik olmayan diğer bazı ruhsal bozukluklar” olarak tanımlamıştır. DSM-II’de cinsel sapmalar arasında cinsel yönelim bozukluğu (eşcinsellik), fetişizm, pedofili, travestilik, teşhircilik, röntgencilik, sadizm, mazoşizm ve diğer cinsel sapmalar yer almaktadır.

DSM-III’te parafililer, cinsel kimlik bozukluğu, psikoseksüel işlev bozuklukları ve egodistonik eşcinselliği içeren psikoseksüel bozukluklar olarak sınıflandırıldı. DSM-IV, parafililerin tanısal sınıflandırmasını sürdürdü. DSM-IV-TR, travestiliği bir cinsiyet kimliği bozukluğundan transvestik fetişizmi adı verilen bir parafiliye taşıdı.

DSM-V’teki önemli bir değişiklik, “parafili” teriminden “parafilik bozukluk” terimine geçiş oldu. DSM-V’te parafili terimi, genital uyarılmaya yönelik cinsel ilgi veya fenotipik olarak normal, fizyolojik olarak olgun, rıza gösteren insan partnerlerle hazırlıklı okşama dışında herhangi bir yoğun ve kalıcı cinsel ilgi olarak tanımlanmaktadır. Önceki DSM sınıflandırmaları “bozukluk” kelimesini içermiyordu. Parafilik bozukluk terimi, bireyde sıkıntıya veya bozulmaya neden olan bir parafili veya doyumun başkalarına kişisel zarar veya zarar verme riskini beraberinde getirdiği bir parafiliyi belirtmek için DSM-V’e özel olarak eklenmiştir. Bu ayrım, klinik önemi olan cinsel davranışları ve ilgi alanlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır.

DSM-V’te parafililerdeki diğer önemli değişiklikler, parafilik ilgi alanlarının mevcut durumunu ve bozuklukların sınıflandırma şemalarında gruplandırılmasını belirtmek için belirteçlerin eklenmesini içerir. İlk grup bozukluklar anormal aktivite tercihleri olarak sınıflandırılır. Bu anormal aktivite tercihleri, röntgencilik bozukluğu, teşhircilik bozukluğu, sürtünmecilik bozukluğu, cinsel mazoşizm bozukluğu ve cinsel sadizm bozukluğu şeklinde sınıflandırılır. İkinci grup bozukluklar, pedofilik bozukluk, fetişizm bozukluğu ve travestik fetişizm bozukluğunu içeren anormal cinsel hedef tercihleri olarak sınıflandırılır. Başka şekilde tanımlanmayan parafili, belirtilen parafilik bozukluk ve belirtilmemiş parafilik bozukluk ile değiştirilmiştir. Klinik olarak birçok parafili tanımlanmıştır ancak DSM-V’te yalnızca daha yaygın olan ve adli olay olarak ortaya çıkan parafililere yer verilmiştir. Parafililer, sıklıkla cinsel suçlarla ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle parafili tanısında toplumsal normlar belirleyici olmuştur.

Özetle, parafili, fenotipik olarak normal, fizyolojik olarak olgunlaşmış, onay veren insanlara yönelik olan genital uyarı veya ön sevişmedeki okşama dışında herhangi bir cinsel ilginin yoğun ve ısrarlı olmasıdır. Parafili durumunda ek olarak sıkıntı, işlevsellikte bozulma veya başkalarının zarar görmesi ölçütlerinin karşılandığı durum ise parafilik bozukluk olarak tanımlanmıştır. Parafililerin bağımlılık, obsesif kompulsif bozukluk veya bir hiperseksüalizm paterni gösterip göstermedikleri hâlâ tartışılan bir meseledir. Cinsel sapkınlık, bazı cinsel arzuların ve baskıların altında yapılan bir davranış tarzıdır ve bir dereceye kadar bütün insanların içinde olan bir histir. Bir insanı cinsel sapkınlığa yönelten sebeplerin cinsel sebepler olduğu her zaman için doğru değildir. Her bakımdan normal olan biri cinsel sapkın olamaz, aslında bu gibi kimseler ruhen hasta olan kişilerdir.

Seks kendimizi birer “özne” olarak kurmamızda vazgeçilmez işlevler yüklenir ve “otantik benliğimizi” açığa çıkarır. Çünkü seks, bir insandaki en doğal, en temel, dolayısıyla da en “öznel” boyuttur. Bir özne olarak kendimizi tanımak istiyorsak, cinsellik üzerine kafa yormamız, onu alabildiğine anlaşılır kılmamız, söyleme dökmemiz ve ne olduğumuzu ona sormamız gerekmektedir. Sekste kendini özgürleşmeye alternatif olarak kendini yaratmayı, arzunun özgürleşmesi yerine zevki yoğunlaştırmayı öne çıkarmak gerekir. İşte o zaman yukarıdan değil aşağıdan gelen, sadece yok etmeyip aynı zamanda da üreten ve yeni direniş olanaklarını da beraberinde getiren otantik benlik sekse hâkim olur.