Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
123456789
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
123456789

İşte Altılı Masa'nın muhtemel Cumhurbaşkanı Yardımcıları

Altılı Masa'nın son toplantısında konuşulan ve benimsenen kararlardan biri de partilerin kurmaylarının bundan sonraki süreçte, altı partinin de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması konusunda çalışmalar yürütmesi.

Bu konu yeni değil.

Konuşuluyordu.

Ama kararın alınması yeni.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ortak aday olması ya da siyaset dışı bir adayın gösterilmesi durumunda da Cumhurbaşkanı Yardımcılarının isimlerinin bu durumdan etkilenmeyeceği, partilerin belirleyecekleri adayların değişmeyeceği konuşuluyor.

Altılı Masa'daki parti liderleri, parlamenter sisteme geçiş süreci olarak gördükleri dönemde Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmayacaklar.

Tek istisnanın Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal olduğundan söz ediliyor. Yakın çevresi Sayın Uysal'ı Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak görmek istiyormuş.

İYİ Parti'de siyaset dışı bir ismin önerileceği baskın görüş olarak dillendiriliyormuş.

Altılı Masa ortak adayda anlaşırsa, muhtemel Cumhurbaşkanı Yardımcılarının kimler olacağına dair siyasi kulislerden ince sızıntılar var.

Sözü geçen geçen muhtemel Cumhurbaşkanı Yardımcıları şöyle:

Saadet Partisi'nin adayı Sayın Fethullah Erbaş,

Gelecek Partisi'nin adayı Sayın Selçuk Özdağ,

DEVA Partisi'nin adayı Sayın Münevver Helün Fırat,

CHP'de ise iki isim ön plana çıkmış: Sayın Selin Sayek Böke ve Canan Kaftancıoğlu.

Kaftancıoğlu'nun siyasi yasağı seçimden sonra kaldırılabilirmiş.

Kulislerden sızan tablo böyle:



Bu pilav elbette daha çok su kaldırır ama sızan isimler, partilerin Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak sunacakları isimlerin profillerinin nasıl olacağına dair de fikir veriyor.

NOT: Altılı Masa'nın kurmaylarının “gölge kabine” isimleri için çalıştıkları da konuşuluyor. Şu ana kadar iki isim kulağıma geldi. Biraz daha şekillenince onları da yazacağım.








Dünyada neler oluyor böyle?


Ürdün ve Suriyelilerden oluşan bir organ mafyası çökertilmiş.

Organ alacak ve organını verecek kişileri karı koca gibi gösterip organ transferi yapıyorlarmış.

Operasyon sırasında organ naklini gerçekleştirmek için hazır bulunan “3 grup” da göz altına alınmış.




Bu grupların içinde Filistinliler, Tunuslular ve Ürdünlüler var.

Olayın geçtiği yer ise İstanbul.

Detaylarına bakınca olayda Türklerin de olduğunu görüyoruz.

Onlar da bu suçluları ele geçiren kahraman Türk polisi.

Vay arkadaş !

“Ne güzel İstanbul” dedikleri bu olsa gerek.







CHP'nin başörtüsü yasa teklifi sonrası 29 Temmuz'da yayınlanan yazımı tekrar paylaşmak istiyorum: 

CHP, "helalleşme açılımı"ndan önce "çarşaf açılımı" yapmıştı 

Deniz Baykal, 29 Mart 2009 yerel seçimleri için "çarşaf açılımı" yapmıştı.

2008'in Aralık ayında CHP'ye katılan çarşaflı kadınlara İstanbul Eyüp'te parti rozeti takmıştı.

Daha sonra CHP'li çarşaflı kadınlar Baykal'ın taktığı rozetleri atarak CHP'yi kendilerine karşı samimi olmamakla suçlamışlardı falan...





O dönem çok acayip bir şey olmuştu.

CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu, 29 Mart seçimlerine partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak katılmıştı.

Aşağıda fotoğraflarını gördüğünüz CHP'li Kıymet Özgür isimli kadın, bir "sosyal deney" yapmaya karar verdi.





Kendi ifadesi ile "CHP'nin çarşaf açılımını test etti."

Acaba CHP bugün olduğu gibi o gün de muhafazakar seçmenin oylarını almakta samimi miydi?

Normal yaşamında başı açık olduğu halde çarşaf giyerek CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bağcılar’daki seçim gezisi sırasında seçim otobüsüne bindi. Ve tartaklanarak otobüsten indirildi.

Ajan denilerek.

AK Partili denilerek.

Provokatör denilerek.

Çünkü CHP’lilere göre örtünen bir kadın ancak bunlardan biri ya da hepsi olabilirdi.


 


Ondan sonra olanları şöyle anlatıyordu Kıymet Özgür:
“Elime bir bayrak verdiler. Sonra bayrağı sallamamı istediler. Ama sürekli bana düşkün bir kadınmışım gibi davrandılar. Bazı gençler eğlenerek, cep telefonu ile görüntülerimi çekti. Çarşaf açılımında samimi olmadıklarını gördüm. Sesimi duyurmak için de böyle bir yol denedim. Bırakın saygıyı, onlar benim çarşafımı yırttılar. Çarşafımı yırtıklarını herkes gördü."

Şahane bir sosyal deney ve sonuçları böyle işte.

Şimdi de helalleşmeden söz ediyorlar.

Bunu da İslam terminolojisine gereken düzeyde hakim olmadan yapmaya çalışıyorlar.

Ben konuyu, "Yeni başlayanlar için helalleşme" başlığı altında kendilerine anlatacağım.

Ancak şunu unutmamalılar; seçmen CHP'yi denemek için yeni sosyal deneylere ihtiyaç duymuyor.

Belki de bu ülkenin en bilineni CHP'dir diyebilirim. Hani Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi, "Biz seni çok iyi tanırız, cemaziyülevvelini iyi biliriz." Aynen öyle.

Diyorlar ki eski CHP değiliz. Yeni CHP nedir, onu da anlatmıyorlar bir yandan.

Ben de diyorum ki CHP dün ne ise bugün de o.

Türkiye'nin yeni sosyal deneylere ihtiyacı yok.