İRAN'DA HALKA AÇIK İDAMLARIN BAŞLAMASI NE ANLAMA GELİYOR?

İdam cezalarında sayı tam olarak bilinmese de Çin, 2021 verilerine göre 1.000'in üzerinde infaz ile ilk sırada.

Çin'i, İran izliyor. 

Şunu net olarak söylemek gerekir; bu ülkelerde idam bir ceza değil, korku vasıtası ile bir caydırma yöntemi.

İşlenen suç ve suçlara karşı mı?

Hayır. Otoriteden korkularak ona boyun eğilmesini sağlamanın araçlarından biri.

İran'da “halka açık infaz” en son 23 Haziran'da gerçekleştirildi.

Oysa 11 Haziran 2020'den bu yana İran “halka açık infaz” yapmıyordu.

İran İnsan Hakları Örgütü, 23 Haziran'da Iman Sabzikar'ın idam edildiğini duyurdu. 

Sabzikar 2022 Şubat'ında Şiraz kentinde bir polis polis memurunu öldürmekten hüküm giymişti.

Şiraz'ı “suçun işlendiği yerde” halka ibret olacak biçimde idam ettiler.

Hızla yargıladılar ve hızla idam ettiler.

6 ay içinde...

Yazıda kullandığım idam fotoğrafını kullanıp kullanmamayı epeyce düşündüm.

Ancak bu Orta Çağ cezalandırma biçiminin “vinç kullanılınca” bu güne ait olamayacağını, bu biçimde korku iklimi yaratmak isteyen bir devlet biçiminin günümüz dünyasında yeri olmadığını göstermenin en etkili biçiminin bu olacağını düşünerek fotoğrafı kullanmaya karar verdim.

İran'da neler olduğunu daha geniş, daha detaylı yazacağım.

Halka açık idamların başlama gerekçesi ise çok net; İran kaynıyor. İran halkı mutsuz ve yaşam biçiminden memnun değil. Rejim gösterilerden, protestolardan ve oradaki yüksek öfkeden endişeli. Halk ve İran polisi sıklıkla karşı karşıya geliyor. Rejim ise kendini polis ile özdeşleştirerek “Bize zarar verirseniz vincin ucunda sallanan siz olursunuz” mesajı veriyor.

Görünen o ki İran'da halk yeni idamlarla terbiye edilmeye çalışılacak.

İnsan onuru ile yaşama duygusu ve özgürlüğe olan açlık, terbiye edilebilir mi?

Tarihte örneği yok.

BİR YILDIZ DAHA KAYDI...

Çocukluğum geride pek çok anı, pek çok fotoğraf karesi bırakarak geçmişin mezarlığında yerini aldı...

Şimdi ise o günlere ait anıların temsilcileri teker teker yitip gidiyor.

Sonsuz uzayda bir yerlerde bir yıldız kayması gibi...

Uzay Yolu dizisi çocukluğumu güzelleştiren, hayal gücümü besleyen şahane lezzetlerden biriydi.

Uzay gemisi Atılgan'ın kaptanı James Kirk (William Shatner), onun yakın dostu ve ilginç kulakları ile hafızamda yer eden Yarbay Spock (Leonard Nimoy), Dr. Leonard McCoy (DeForest Kelley), haberleşme subayı Teğmen Uhura (Nichelle Nichols)... Niceleri...

Teymen Uhura, bir kaç gün önce 89 yaşında vefat etti.

Benim anılar albümümde o hep ekranda gördüğüm yaşta ve o görüntüsüyle var olmaya devam edecek...

TÜRKİYE "CARİ FAZLA" VERİRSE ERDOĞAN HAKLI ÇIKAR

Faiz arttırmamaktaki ısrarın ve bu ısrar sonucu beklenen başarının gelmesi, cari fazla vermemize bağlı.

2021 Ekim ayında Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi, cari fazlanın 2,5 milyar dolar düzeyinde olması yönündeyken; ekonomimiz 3,16 milyar dolar cari fazla vermişti.

Bu tekrarlanabilir mi?

Tahmin etmek zor.

Ancak bu gerçekleşirse Erdoğan haklı çıkar.

Ve "faiz neden, enflasyon sonuçtur" tezini uzun uzun tartışırız. 

DAHA AZ ALIŞVERİŞ YAPILIYOR

Tüketiciler, artan enflasyon nedeniyle daha az alıveriş yapmaya başladı.

Uzmanlar bu durumun devam edeceğini düşünüyor.

Haziran ayında perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,8 oranında azaldı. Bu rakam son 28 yıldır yaşanan en büyük düşüş.

Nerede?

Almanya'da.