Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

6'LI MASA'NIN KURMAYLARI PROF. DR. ADNAN MENDERES'İN ORTAK ADAY OLMASINI KONUŞUYOR

Prof. Dr. Adnan Menderes, merhum eski Başbakan Adnan Menderes'in 1 Mart 1978’de geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden ortanca oğlu Mutlu Menderes'in oğlu.

DEÜ Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı El Cerrahisi Bilim Dalı’nda görev yapıyor.




Adı 2018 yılında Cumhurbaşkanı adayı olarak geçmişti. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak.

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel,  “En çıldırtacak adayı açıklayacağız” dediğinde Sayın Menderes yoğun gündem olmuştu. Sonrasında ise ismini Abdullah Gül ve Ali Babacan'ın kuracağı partinin başına geçecek diye duymuştuk.

Bugünlerde ise 6'lı Masa'daki bir liderin forse etmesi ile adı ortak aday olması noktasında konuşuluyor.

Şöyle bir bakacak olursak;

CHP'nin çok daha önceden Cumhurbaşkanı yapmak istediği bir isim,

CHP için gerçek bir helalleşme figürü,

Muhafazakâr sağ için "sembol bir soyadı",

Eğitimli, genç, yıpranmamış, herkesin üstünde ittifak edeceği bir isim,

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sert sözler söyleyemeyeceği, siyasette söylem dilini değiştirmek zorunda bırakacak bir profil,

Prof. Dr. Adnan Menderes, MİLLET İTTİFAKI'nın adayı olursa Türk siyasetinin en güçlü sloganı olarak görülen sloganı da tekrar kullanma imkânı var: YETER SÖZ MİLLETİNDİR !







EMEKLİ TUĞGENERAL'İN GERÇEK ÜSTÜ SORULARI

Jeostratejist emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, İran’da devam eden protestoların geleceğini konusunda bazı sorular sormuş.




Bu sorulardan birkaçı şöyle:

- Bu eylemler zaman içinde etnik kalkışmaya dönüşerek İran'ın da bölünmesine neden olabilir mi?

- Sokak hareketleri olarak başlayan bu hareketler, İran'da rejim değişikliğini gerçekleştirebilir mi?

- İran'da rejim değişikliği gerçekleşirse bu ülkenin nükleer programı da sona mı erecektir? Amaçlardan birisi de bu mudur?

- İran bölünürse Orta Doğu'da Kürt hareketi daha da güçlenecek midir?

- İran'ın bölünmesinin bölgesel ve küresel jeopolitik yansımaları neler olabilecektir?

- İran'ın bölünmesi Türkiye'nin çıkarlarını ve güvenliğini nasıl etkileyebilecektir?

Jeostratejist emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, öncelikle İran'ın bölgedeki Kürt Partisi ve örgütleri ile kurduğu ilişkiyi, İran Kürtlerinin dini inançlarının, milliyetçiliğin önünde güçlü bir engel olduğunu, özellikle Şii Kürtlerin rejimin yanında durduğunu, İran'daki Kürt nüfus artışının çok düşük olduğu gibi gerçekleri göz önüne almadan "gönlünde olanı" ifade etmeye çalıştığını görüyorum.

Emekli General'in soruları gerçeküstü unsurlarla bezeli.







UYDURMA BİR TERÖR SORUŞTURMASI İMİŞ

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'de ortak açıklama yapmışlar.

İmamoğlu, kendisi için başlatılan terör soruşturması için "uydurma bir terör soruşturması" ifadesini kullanarak İçişleri Bakanı için "Gaziosmanpaşa'da gidip kahve, çay içecek kahvehane bulamayacak" demiş.

Yanında oturan Canan Kaftancıoğlu, "PKK, terör örgütüdür" derse bahsi geçen soruşturma için aklımıza soru işaretleri gelebilir. Peki CHP'nin kalbi olan Kaftancıoğlu, "PKK, terör örgütüdür" der mi? Asla!