ESRAR KULLANIMI TÜRKİYE'DE DE SERBEST OLABİLİR Mİ?

Esrar deyince sert oluyor. Kabul.

Esrar, marihuana, kenevir, haşişin Türkçede yaygın kullanımı.

Abdurrahman Dilipak “kenevir” diyor. Ve kenevir üretimin yasallaşmasını adeta Türkiye için bir kurtuluş olarak görüyor.

Bunun için de yazıları ve konuşmalarıyla öncü bir rol üstlenmiş durumda.

“Abdurrahman Dilipak yalnız değildir!” diyerek aynı fikirde olduğumu söylemek isterim.

Ben sadece kenevir demek yerine esrar demeyi tercih ediyorum.

Bu mucizevi, değerli otun öncelikle tıbbi amaçlı üretimi artarken pek çok ülke esrarı yasallaştırdı.

Dünyaya baktığımızda 45 ülke ve 20 eyalette esrarın kullanımının belirli koşullarla yasal olduğunu görüyoruz. Örneğin; Kanada, Meksika, Gürcistan, Güney Afrika ve Uruguay gibi ülkelerde esrar, tıbbi amaç dışında keyif verici madde olarak da “tamamen serbest” olarak kullanılıyor.

Avrupa özelinde ise esrarın keyif amaçlı kullanımında yasaklamalar olsa da Danimarka, Malta, Lüksemburg, San Marino, Çek Cumhuriyeti, İsviçre, Finlandiya, Hırvatistan, Portekiz ve Hollanda'da belli şehir ve bölgelerde serbest.

Esrar ya da Dilipak'ın kullanımı ile kenevir mucize gibi bir şey.

Cambridge Üniversitesi bir araştırma yapmış. Araştırmada deniliyor ki 10 dönüm bir esrar tarlası atmosferde bulunan 9 ila 15 ton karbondioksit (CO₂) gazını emerken bu oran aynı büyüklükteki bir ormanın emdiği CO₂ miktarının yaklaşık 2 katıymış.

Kaliforniya Pasifik Sağlık Merkezi’nde 2007 yılında bir araştırma yapılmış. Kenevir bitkisi içeriği olan tetrahidrokannabinol kimyasalı ile kanserin başka hücrelere sıçraması engelleniyormuş.

İsrail, Parkinson hastaları üzerinde bir araştırma yapmış. Esrar tüketimi Parkinson hastalarının motor fonksiyonlarında gözle görülür bir azalma yaparken, titreme ve ağrıları da azaltmış.

Amerika'da yasal esrar kullanımı bir sektör haline geldi.

Yalnızca Washington'da yetişkinlere yönelik esrar satışları geçen yıl 1,5 milyar doları aşarak 2019'a göre yüzde 43'lük bir artış göstermiş. Tüm eyaletlerde eğlence amaçlı satışların 2025 yılına kadar  25 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.

Amerika'da yapılan ulusal ankete göre, Amerikalıların üçte ikisi yetişkinlerin esrar kullanımının federal düzeyde yasallaştırılmasını istiyor. ABD'de pazarının büyüklüğü yaklaşık 130 milyon müşteri olarak ifade ediliyor (21 yaşın üzerindeki yetişkinlerin yüzde 66'sı).

Görünen o ki yakın gelecekte dünya genelinde esrar yasal, keyif verici bir ürün olarak tüketim zincirindeki yerini alacak.

Hatta uyuşturucuya karşı savaşta esrar, eroinle aynı kategoride yer almayarak “bağımlılık yapan uyuşturucuyla mücadele”de etkin biçimde kullanılan bir araç olacak.

Bu aynı zamanda mafya ve uyuşturucudan beslenen terör örgütlerine de darbe vuracak.

Peki ama esrar kullanımı Türkiye'de de serbest olabilir mi?

ABD'NİN YENİ SERİ KATİLİ

Geçen cuma gecesi ABD polisi Albuquerque'de “Müslüman bir adamın daha” öldürüldüğünü açıkladı.

Bu cinayetle birlikte, New Mexico'nun en büyük şehrinde son dokuz ay içinde dört Müslüman erkek pusuya düşürülerek öldürülmüş oldu.

ABD polisi bu dört cinayet arasında bağlantı olabileceğini açıkladı.

Aynı caminin üyeleri olan Pakistanlı 27 yaşındaki Muhammed Afzaal, Hussain ve 41 yaşındaki Aftab Hüseyin geçen hafta öldürülmüştü.

Kasım ayında ise Güney Asya kökenli Müslüman 62 yaşındaki Muhammed Ahmedi cinayete kurban gitmişti.

ABD polisi cumartesi günü yaptığı açıklamada, son cinayetteki kurbanın kimliği henüz tespit edilemeyen 20'li yaşlarının ortalarında olduğuna inanılan Güney Asya'dan bir Müslüman olduğunu söyledi.

Acaba İslamofobi, ABD'ye yeni bir seri katil mi hediye etti?

BİRA FABRİKALARININ BAŞI DERTTE Mİ?

Saksonlar yılda yaklaşık 80 litre bira içiyormuş. Aslında Corona'dan önce içtikleri bira 100 litreymiş.

100 litreden 80 litreye düşmelerinin nedeni ise bizdeki gibi yükselen fiyatlar. Malt biranın fiyatı bir buçuk yılda iki kat artmış. Çünkü bira, enerji harcanan yoğun bir üretimle yapılıyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı gaz fiyatlarını arttırdı. Bu durumun devam edeceği neredeyse kesin gibi.

79 Sakson bira fabrikasından henüz iflas eden olmamış. Ancak bira üreticilerinde endişe büyük.

Özellikle bu olağanüstü koşullarda vergilerden şikâyetçiler.

Bizde de durum farklı değil.

En azından bu konuda Saksonya'nın bizi kıskanmadığı kesin.