Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

55 milyon dolarlık dolandırıcılık davası

İSTANBUL - İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 4'ü tutuklu 6 sanık ve tarafların avukatları katılırken 1 tutuksuz sanık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Aralarında Emre Çolak ve Volkan Bahçekapılı’nın da bulunduğu bazı müştekiler de duruşmada hazır bulundu.

Kimlik tespitinde sanık Seçil Erzan, mesleğini jeoloji mühendisi olarak açıkladı ve ikametgah adresinin olmadığını belirtti. Denizbank avukatı ve bazı müşteki avukatları davaya katılma talebinde bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık Erzan, 20 yıl boyunca, banka müdürü olarak çalıştığı sürede hata yapmadığını, dolandırıcı olmadığını iddia etti.

2011'den 2020'ye kadar yakınlarının kendisine değerlendirmesi amacıyla parasını verdiğini, kendisinin de halka arz gibi yöntemlerle parayı işleme koyduğunu, verdiği sözü tutamadığı zaman ise kredi çekerek ödediğini iddia eden sanık, ortak faydanın "paradan para kazanmak" olduğunu ancak kendisinin bu paradan komisyon almadığını öne sürdü.

Sanık Erzan, Galatasaray futbol kulübünün oyuncularıyla yakın olduğu dönemde paralarını değerlendirme konusunda oyunculara destek olduğunu, kimsenin parasını zimmetleyerek üstüne almadığını savundu.

Kendisinin dolandırıldığını iddia eden Erzan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İyi bir müdürdüm, çok çalışkandım, işimi severek yapıyordum dolayısıyla o camiada benim bilinirliğim oldu. İş dışında da görüştük, sosyal hayatlarımızı paylaşmaya başladık. Onlar benim, ben de onların özel hayatında bilgi sahibiydim. Faiz adı altında aza tamah etmemeleri beni bu hale getirdi. Ana para ödeniyordu. Şubattan sonra ben baskı altına girdim. Bu insanlar 7/24 beni rahatsız ettiler, arabama GPS taktılar, bankada esir alındım, önüme mermi koydular, beni tehdit edip 'Bankadan, seni işten attıracağız' diye tehdit ettiler. Bakiyenin birilerinin evlerinde, arabasında, kolundaki saatlerinde yazlıklarında, cebinde olduğunu biliyorum ben." dedi.