İlaç sıkıntısı eczane nöbetlerini kabusa çevirdi!

AZE Haber Ajansı

YUSUF KILIÇ/ GAZİANTEP- Her yıl aralık ayında başlayan ve şubat ayında yapılan zamlara kadar devam eden ilaç sıkıntısı, bu yıl daha şiddetli şekilde etkisini gösteriyor. Euro kuru yükseldikçe büyüyen ilaç sıkıntısı, eczane nöbetlerini adeta kabusa çeviriyor. Eczanelerde antibiyotik, ateş düşürücü ve tansiyon ilaçlarını bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Gaziantep Eczacılar Odası Başkanı İrfan Demirci, yaşanan sıkıntının öncelikli sebebinin ilaç fiyat politikaları olduğunu söylerken Sağlık Bakanlığı, bu sorunun önüne geçmek amacıyla her yıl şubat ayında yapılan ilaçta fiyat güncellemesini erkene çekti. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı"na göre, beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak Türk lirası cinsinden 1 euro değeri yüzde 36.77 oranında arttırıldı.

Eczacılar, daha önce hiç bu kadar ilaç kıtlığı yaşamadıklarına dikkat çekiyor. Kucağında ateşli çocuğuyla ilaç almaya gelenlere, “Yok” demek zorunda kalmanın stresini yaşıyorlar. Bazı reçete sahipleriyse ilaçların saklandığını düşünerek gerginlik yaratıyor.

Suriye ve Irak'tan kaçak ilaç getiriliyor iddiası

Yurdun doğu ve güneydoğu kesimlerinde ilaç sıkıntısı nedeniyle Suriye ve Irak üzerinden yasadışı yollarla ilaç girişlerinin bile yaşandığı belirtiliyor. Gaziantep’te uzun yıllardır eczacılık yapan bir eczacı, Türkiye’de bulunamayan bazı ilaçların muadili olan Hindistan menşeili ilaçların Suriye ve Irak üzerinden Türkiye’ye getirilerek yine el altından, gerçek fiyatlarının 5-6 kat fazlasına satıldığını iddia etti. Meslek hayatı boyunca böyle bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmadığını aktaran Gaziantepli eczacı, daha önce Suriye’ye gitmiş bazı ilaçların yeniden Türkiye’ye girişinin sağlandığını ve şu an piyasa fiyatı 40-50 lira olan bu ilaçların eczanelerin dışında el altından 200 ile 300 liradan satıldığını belirtti. 

Eczacılar, ilaç sıkıntısının altında yatan gerçeğin devletin belirlediği kur fiyatı olduğunu belirterek, "Devletin ilaç için belirlediği kur fiyatı, reel değerinin çok altında. Devlet ilaç alırken euroyu 7 lira 86 kuruştan hesaplayarak ödüyor. Oysa euro kuru 18 lira civarlarında. Dolayısıyla ilaç firmaları da hem düşük kurun hem de yüksek enflasyonun maliyetlerini bile karşılamadığı gerekçesiyle kısıtlı miktarda ilaç ithalatı ve üretimi yapıyor” sözleriyle sıkıntılarını dile getirdi.

Sağlık Bakanlığı’yla ilaç endüstrisi arasındaki bu çekişmenin, eczanelere oldukça büyük bir sorun olarak yansıdığını ifade eden eczacılar, “Depolar stoklarını kontrol için ilaçları tane tane verebiliyor. Eczane rafları boş, reçeteler karşılıksız kalıyor. Eczaneler mesai saatleri içinde ilaç takas ederek reçeteleri karşılamaya çalışıyor. Fakat nöbetçi olan eczaneler büyük sıkıntı yaşıyor. Resmi günler ve mesai saatleri dışında hizmet veren nöbetçi eczaneler yazılan ilaçları veremiyor” şeklinde konuştu.

"İlaç sanayi sorununu açık bir şekilde beyan etmiyor"

Gaziantep Eczacılar Odası Başkanı İrfan Demirci, ilaç sıkıntısının öncelikli sebebinin ekonomik, daha sonra da ilaç fiyat politikaları olduğunu söyledi. 

Türkiye’de ilaç fiyatlarının uygulanması, eczane kârlılığı ve firmaların uygulayacağı fiyatların ilaç fiyat kararnamesi ile hesaplandığını, bunun da karmaşık bir matematiği olduğunu ifade eden Demirci, şunları anlattı: "Türkiye’de ilaçlara birçok Avrupa ülkesine benzer şekilde fiyatlandırma yapılıyor. Burada da görevsel euro değeri dediğimiz bir değer var ve bunun üzerinden, euronun belli bir oranının üzerinden ilaç fiyatları belirleniyor. Türkiye’de dalgalı bir ekonomi var, enflasyon var, döviz fiyatları bir anda yukarı çıkıyor. Dolayısıyla, ilaç sanayisi ya da ilacı ithal edenler, kendilerini memnun etmeyecek, üretim ve ithalat değerlerinin çok gerisinde kalan fiyatlarla karşılaştığı için birinci neden olarak bunu görüyoruz.” 

İlaç sanayiinin sorununu çıkıp açık bir şekilde beyan etmediğini dile getiren Demirci, şöyle devam etti: “İlaç sanayi, ekonomik olarak üretemediği veya ithal edemediği ilacı piyasaya tevzisinde sorun yaşıyor. Ama bunu bir türlü dillendiremiyorlar. Burada sanayinin çıkıp açık açık söylemesi ve kamuoyunu bilgilendirmesi gerekiyor.”