BALBAY’A 3 SORU 3 YANIT

AZE Haber Ajansı

ANKARA- AZE Medya Grubu Yayın Kurulu Başkanı gazeteci-yazar Mustafa Balbay, Suudi Arabistan Prensi Selman’ın Türkiye ziyaretinin iktidar açısından beklenen sonucu vermediğini belirterek, “20 milyar dolar civarında sıcak para bekleniyordu. Ancak Salman ne evet ne hayır dedi, ‘havet’ deyip gitti” değerlendirmesini yaptı.

Balbay’a GAZETE DURUM’un yönelttiği “3 soru 3 yanıt” şöyle:

-Sayın Balbay, bu haftanın en çok konuşulan konusu Selman’ın Türkiye ziyaretiydi. Bu ziyaretin sonuçları sizce ne oldu?

BALBAY- Ziyaretin görsel yanları öne çıktı ama iktidarın asıl beklentisi sıcak para idi. Ankara’da konuşulan 20 milyar dolar civarında bir kaynağın ekonomiye katılması idi. Ancak beklenen olmadı. Sıcak paranın yanı sıra Türkiye’de yatırım görüntülü bir girişe de razıydılar. Prens Selman bunların hiçbirine sıcak bakmadı. Bunun yanında kapının tümüyle kapalı olduğu da söylenemez. Bu tür durumlarda 'evet'le 'hayır'ın karışımı olarak ‘havet’ kullanılır. Bana göre bu ziyaretin ekonomik karşılığı, ‘havet’tir. İktidarın Suudi kapısının zorlamaya devam edeceğini düşünüyorum.

-Görüntüye gelirsek… Selman’ın askerimizi selamlama şekli, ortak açıklama yapılmaması ve benzer durumları nasıl değerlendiriyorsunuz?

BALBAY- Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ilk yıllarında da üst düzey Suudi ziyareti olmuştu. O günlerde de iktidar kadroları tamamen Suudilerin istediği kurallara uymuşlardı. Bizde bir söz vardır, misafir umduğunu değil bulduğunu diye… Ama Selman’da öyle olmadı. Onun istediği gibi biçimlenen bir ziyaret oldu. Erdoğan’ın havaalanına kadar gidip neredeyse Selman’ı koltuğuna oturtacak kadar teamüllerin dışına çıkması, ülkemiz açısından incitici oldu. O fotoğrafları Arap medyanın özellikle kullanması da Erdoğan’ın o dünyadaki karşılığını gösteriyordu. İnsanın "Neredeeeen nereye" diye feryat edesi geliyor.

-Cemal Kaşıkçı davasının seyrine ne diyorsunuz?

BALBAY- Kaşıkçı cinayeti işlenmeye devam ediyor. Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk davanın aşamalarını çok net ifadelerle yazdı. Artık böyle bir dava yok. Prens gelmeden önce sorulmuş olmalı. "Kaşıkçı dosyasını ne yapalım?" diye. Selman da "Açtığınız davayı kapatın. Bu dosyayı tümüyle kapatın. Çenenizi de kapatın" demiş. Aynen öyle olmuş. Kaşıkçı dosyası bir kişinin öldürülmesi olayını aşmıştır. Bu dosya uluslararası bir hukuk cinayeti olarak tarihe geçmiştir.