Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

"Ahlâk şövalyesi" AP yolsuzluk skandalının pençesinde

Avrupa Parlamentosu (AP), Yunan Milletvekili ve Parlamento Başkan Yardımcısı Eva Kaili'nin, Katar'dan rüşvet aldığı iddiaları ile çalkalanıyor. Kendisini "hukukun üstünlüğünün savunucusu ve koruyucusu" olarak pazarlayan bir kurum için oldukça ağır bir darbe olmalı bu. 

Brüksel polisinin, Kaili'nin de aralarında bulunduğu şüphelilere yönelik düzenlediği rüşvet operasyonu, Avrupa'da son yılların en büyük yolsuzluk skandallarından biri haline dönüşüyor. Kaili'nin rüşvet çarkında kilit bir noktada bulunması Brüksel'de ve ülkesi Yunanistan'da infiale neden oldu.  

Kaili, muhtemelen bugün AP Başkan Yardımcılığı görevinden resmen alınacak ancak soruşturma derinleştikçe ortaya çıkan başka bağlantılar, AB açısından sıkıntıyı büyütüyor. Yozlaşmanın AB koridorlarına kadar yayılmış olması, birliğin kurucu ilkelerinden olan "adalet"in içini boşaltıyor. 

Yolsuzluk skandalının ardından AP yetkilileri ve milletvekilleri art arda yaptıkları açıklamalarda, "operasyona ilişkin olarak geniş kapsamlı ve detaylı sonuçlar istediklerini" söylediler. Anlaşıldığı kadarıyla Brüksel, Katar Emirliği tarafından ödenen olası rüşvetlere ilişkin ağların derinleşmesinden ve skandalın tüm detaylarının ortalığa saçılmasından korkuyor. Yeşiller grubu üyesi Milletvekili Reinhard Bütikofer, "Bireylerin utanmazca eylemlerinin tüm birliğe zarar vermesi nedeniyle öfke ve acı hissettiğini" ifade ederken, muhafazakâr Dennis Radtke (CDU), "Katarlı şeyhler sadece bir futbol Dünya Kupası ve onun açgözlü yetkilileri ile kahramanlarını satın almıyorlar artık politikacılar da rüşvet çemberine dahil oluyor. Katarlılar tüm dünyayı satın almak istiyor anlaşılan" diye konuştu. Radtke, üçüncü ülkeler ve onlar tarafından kurulan lobi şirketlerine yönelik AB çapında "şeffaflık ve lobicilik kuralları"nın gözden geçirilmesi ve Kaili aleyhindeki iddiaların açıklığa kavuşturulması için bir soruşturma komitesi kurulması çağrısında bulundu.

İddianamede özetle, "Eva Kaili'nin, AB'nin Katar'a ilişkin siyasi kararlarını etkileyebilmek için para aldığı" iddia ediliyor. Aramalarda toplam 600 bin euroluk nakit para ve çok sayıda cep telefonuna el konuldu. Belçika basınında çıkan haberlere göre, müfettişler Kaili'nin evinde nakit para dolu gizli bölmeler buldu. Operasyonun rüşvet ayağı böyle. Üzerine bir de kara para aklama şüphesi var.  Kaili, dün AP Başkanı Roberta Metsola tarafından tüm görevlerinden alındı. Kararın bugün resmi olarak onaylanması bekleniyor. 

Katar'a vize serbestisi planı iptal edilebilir 

Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan Katar, insan hakları durumu ve yabancı işçi çalıştırma koşulları nedeniyle AB tarafından sürekli olarak eleştiriliyor.  Avrupa medyası, Dünya Kupası'nı Katar'a veren FIFA Yürütme Komitesi'nin çok sayıda üyesinin yolsuzluktan hüküm giydiğini hatırlatıyor. Katar ise rüşvet iddialarını reddediyor ancak tüm işaretler emirliğin imajını parlatmak amacıyla Avrupalı politikacılara yüklü miktarlarda para teklif ettiğini gösteriyor. 

Bunun yanı sıra AB politikacıları Katar için planlanan "vize serbestisi" uygulamasını hızla tartışmaya açtı. Yeşiller üyesi Erik Marquardt, "Bu durumda elbette Katar için vize serbestisi olamaz. Parlamento grubu olarak bu ülkeye vize serbetisine ilişkin tasarıya karşı oy kullanacağız" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Bu ay başında ilgili AP Komisyonu Katarlılar için uygulanan vize kısıtlamalarının kaldırılmasını görüştü. Milletvekilleri Marc Tarabella ve Eva Kaili'nin o komisyona üye olmamalarına rağmen toplantıya katılıp Katar lehine oy kullandıkları ifade ediliyor. Bu nedenle soruşturma aralarında Marc Tarabella'nın bulunduğu bazı milletvekillerine doğru genişletiliyor. 

Bazı medya organlarının "Katargate" olarak adlandırdığı yolsuzluk skandalına ilişkin gelen ilk bilgiler soruştumanın gözaltına alınanlarla sınırlı kalmayacağını gösteriyor. Brüksel koridorlarında Katar'ın dahil olduğu rüşvet ağının daha da derinlere doğru indiği konuşuluyor. Yazının girişinde de belirttiğim gibi yolsuzluk skandalı AB'yi fena halde sallıyor. AP'nin bu hafta içerisinde detayları biraz daha açığa çıkacak olan soruşturmayla ilgili atacağı adımlar merakla bekleniyor.