Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Bilim, Erdoğan Yine Kazanacak Diyor

“En güçlü veya en zeki olan değil, değişime en çok uyum sağlayabilen hayatta kalır.”

Bu sözü kullananlar sözün öncesinde çoğunlukla “Charles Darwin'in dediği gibi” derler.

Aslında sözün sahibi Leon C. Megginson'dır.

Louisiana Eyalet Üniversitesi'nde işletme profesörü olan Megginson, bir toplantıda yaptığı konuşma sırasında (1963) Darwin'in fikirlerini tanımlamak, özetlemek için bu cümleyi kullanmıştır.

Sonuna kadar haklıdır.

Bugün Türkiye siyasetinde bu gerçekliği en iyi anlayan ve uyum pratiğini en etkin kullanan yegane lider, şüphesiz ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.




Muhalif aklın pragmatik yani faydacı olmakla suçladığı Erdoğan, faydacılığı “En güçlü veya en zeki olan değil, değişime en çok uyum sağlayabilen hayatta kalır” bilimsel ilkesi ile birleştirerek adeta “siyasi yenilmezlik iksiri”ni formülize etmiş bir liderdir.

Muhalif aklın “çelişki” diye tanımladığı, “Bir gün böyle söyledi bir gün böyle” diyerek küçümsediği siyasi manevra kabiliyeti, gelişen şartlara uyum sağlayarak döngünün içinde aktif ve gerekli pozisyonu alma, aslında siyasi zekâ ve becerinin sonucudur.

6+1 Masa, Erdoğan'ın 20 yıldır uyguladığı bu pratiğin gerçekliğine uzak olduğu için, kendi içinde dahi uyum gösteremiyor. Uyumsuzluğu demokrasi sanıyor. İşte bu nedenle Erdoğan, rakiplerini tekrar tekrar yeniyor.

Görünen o ki formülünü herkese ayan ettiği halde malum formülü uygulamakta direnen rakiplerini yine ve yeniden yenecek.

Yazının hemen başında kullandığım Leon C. Megginson'un sözünü yazının sonunda tekrar kullanmak istiyorum:

“En güçlü veya en zeki olan değil, değişime en çok uyum sağlayabilen hayatta kalır.”







Tarih tekerrürden mi ibaret?

Economist ve YouGov tarafından geçen ay yapılan yeni ankette, Amerikalılara, bölünmelerin kötüleşip kötüleşmediği ve gelecekte ne bekledikleri de dahil olmak üzere ABD siyasi iklimindeki değişiklikler hakkında sorular sorulmuştu. Amerikalıların çoğunun, 2021'in başından bu yana bölünmelerin daha da kötüleştiğine inandığını ve çoğunun önümüzdeki yıllarda büyümelerini beklediği tespit edilmişti.





Beş Amerikalıdan ikisi, önümüzdeki on yılda bir iç savaşın en azından bir dereceye kadar olası olduğuna inanırken, Cumhuriyetçilerin iç savaşı, Demokratlardan daha olası gördüğü sonucu ortaya çıkmıştı.

Anket sanki bize “Tarih tekerrürden ibarettir” diyor.

Umarım öyle değildir.







Bu bakış açısı Polyanna'da yoktu 


Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 2019’dan bu yana sürekli artan enflasyonun son dönem hariç tutulunca yüzde 8-9 olduğunu söylemiş.

Bu mantığı sevdim.

İnsana kendini iyi hissettiriyor. Hayata pozitif bakmamızı sağlıyor.




Kanser olan bir insan “kanser olduğum dönemi saymazsan gayet sağlıklıyım” diyebilir.

Bir katil “İşlediğim cinayeti saymazsanız suçsuz bir insanım” diyebilir.

Örnekler sonsuza uzar...

Bize bu muhteşem bakış açısını verdiğiniz için teşekkürler Sayın Muş.







Günün ayeti ve hadisi 

Bunu hep Yeni Akit Gazetesi yapacak değil ya...

Bu defa da ben paylaşayım:

“Davud! Biz seni ülkede hükümdar yaptık, sen de insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine/nefsinin hevesine uyma ki seni Allah yolundan saptırmasın.” (Sad, 38/26).

“İnsanları idare etmeyi üzerine alan bir kimse, kendini ve ailesini düşündüğü gibi yönettiği kimseleri düşünmedikçe kıyamet gününde cennetin kokusunu bile alamaz.”  (Buharî, Ahkâm 8)