Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Sansürü Türkiye'ye hediye eden CHP'dir

Esat Selışık

En başından söyleyeyim; bu hediye için CHP'ye içtenlikle teşekkür ediyorum.

CHP, sansürü 1945-1950 yılları arasında yoğun olarak uygulamıştır.

Soğuk Savaş sonrasıdır... Rusya, Türkiye'den toprak talebinde bulunmaktadır. Kars ve Ardahan'ı istemektedir. Ayrıca Boğazlar'da üs kurmak istemektedir.

O günün "dış güçler"inden biri olan Rusya, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı ve daha ötesinde varlığını tehdit eden bir düşmandır.

Bu düşmanın ülke içindeki etkisini azaltmak/yok etmek için Louis Althusser'ın mantığı, gerekli hukuk aygıtı "sansür" devreye girer.

Sansür sözcüğü, her ne kadar "yasaklamak" olarak algılansa da aslında her türlü yayını devletin denetlenmesi demektir.

CHP hükümetleri son derece doğru bir tespitle, Rusya'nın Türkiye’yi iç kargaşa ve kaosa sürükleyebileceğini öngörmüştür. Bu öngörü ile Rusya'nın propaganda faaliyetlerinin önüne güçlü bir sansür uygulaması ile geçmiştir.





CHP'nin özellikle Rusya'ya karşı (o dönem Yunanistan ve Bulgaristan'ın faaliyetlerine karşı da yoğun sansür uygulaması yapılmıştır) uygulanan sansür, Rusya propagandalarına aparat olan matbu alanda daha çok görülmektedir.

Devletin bekası için her türlü yayını devletin denetlenmesi anlamına gelen sansür, özünde doğru bir mekanizmadır.

Bu mekanizmanın kötüye kullanımı ise elbette her türlü eleştiriye açıktır.

Bugün yine dış güçlerin Türkiye üzerindeki oyunlarına karşı AK Parti'nin geliştirdiği ve CHP'nin sansür yasası olarak tanımladığı "dezenformasyonla mücadele yasası"nın kökleri, 1945-1950 yıllarına dayanmaktadır. Türkiye'deki ilk uygulaması, güçlü ve haklı biçimde CHP tarafından yapılmıştır.

Aslında olan tarihin tekerrür etmesinden ibarettir.







Karikatür arası 










Allah'a ısmarladık


İsmet İnönü , Karadeniz gezisinde CHP mitingi gerçekleştirecektir.

İsmet İnönü’ye miting öncesinde derler ki, "Paşam, burası çok dindar bir bölge, konuşma sırasında Allah’tan bahsedersen faydalı olur, yoksa hiç oy alamayız."





Rahmetli İnönü der ki, "Din ve devleti ayırmak için bu kadar uğraştık, şimdi oy için nasıl yapayım?"

Fakat yalvar yakar İnönü'yü ikna ederler. "Peki" der İnönü ve kürsüye çıkar.

Çıkar da...Konuşma boyunca dini referansı olan tek cümle etmez. Konuşması bitince "Allah'a ısmarladık" dedikten sonra partililere dönüp der ki "Alın işte istediğinizi yaptım, Allah’tan bahsettim."

Devlet adamlığı böyle bir şeydir işte.