Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

“Siyasette bedel, canla ödenmemeli”

14 Mayıs’ta yayın hayatına başlayan GAZETE DURUM’u ziyaret eden 95 yaşındaki Ali Naili Erdem, Cumhuriyet’le ilgili anılarını anlatmaya devam etti.

Eski Demokrat Parti’de Sanayi, Çalışma ve Milli Eğitim Bakanlıkları yapan Cumhuriyet’le yaşıt Erdem, Adnan Menderes’in idamıyla ilgili olarak “Siyasette bedel, canla ödenmemeli” diye konuştu.

Ali Naili Erdem, söyleşinin ikinci bölümünde 27 Mayıs 1960 darbe dönemini anlattı.

Şehit Başbakan Adnan Menderes’in avukatlığını da yapan Ali Naili Erdem, Menderes’i darbeden 10 gün önce İzmir’de gördüğünü ve uyardığını şöyle aktardı:

“Adnan beyi uyardım”

“27 Mayıs 1960’dan 10 gün önce, Başbakan Adnan Menderes İzmir’e geldi. Belkahve’de karşıladım.

O günlerde İsmet Paşa bir açıklama yaptı. Açıklamasında, 'Şartlar gerektirdiği takdirde, müdahale mukadderdir' demişti.

'Eyvah bir müdahale olacak' dedim. Karşılama sırasında Adnan Menderes beye, 'Kavga etmezseniz olmaz mı?' diye sordum. Başbakan Menderes bana baktı ve ‘Türkiye, Kemalpaşa’dan göründüğü gibi değildir’ cevabını verdi.

Bu, 16 Mayıs’ta yaptığımız son konuşma oldu.

Siyasette bedel, canla ödenmemeli. Demokrasiye kolay geçilmiyor. Şu andaki durumu sana bırakıyorum.

Allah’ın insanlara verdiği iki müstesna hazine var. Biri dil, diğeri akıl. Birisi düşünmek diğeri, konuşman. Bunun ikisi de cezalandırılıyorsa orada hukuk bitmiş, ahlak gitmiş, demokrasinin ruhuna el fatiha.

Sorgulama yapılamıyorsa, ‘su akar, inek bakar’ noktasındaysanız demokrasiden bahsetmeyin.”

Atatürk rüzgarı ile büyüdüm

Milli Eğitim Bakanlığı da yapan Ali Naili Erdem, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili düşüncelerini de aktardı.

“Atatürk rüzgarı ile büyüdüm” diyerek sözlerine başlayan Erdem, Atatürk ile anılarını şöyle aktardı:

“Mareşal Fevzi Çakmak bir gün seçim gezisi nedeniyle İzmir’e geldi. Ben de DP Kemalpaşa ilçe başkanıyım. Fevzi Çakmak’a, ‘Atatürk için dinsiz-imansız diyorlar ne diyorsunuz’ diye sordum.

Mareşal uzun uzun yüzüme baktı ve 'Evlat, Atatürk dinsiz olsaydı, benim onun yanında ne işim vardı? Mustafa Kemal’in Allah’a inancı mükemmeldi. Kıblesi olan, Allah’lı, kitaplı bir adamdır. O şarlatanlara karşı savaştı.' cevabını verdi.

Deha’lardan bahsetmek çok zor, kelimeler kifayet etmez. Atatürk’süz bir Türkiye’de olamam. Milli Eğitim Bakanlığı yaptım. Atatürk’süz bir milli eğitim olamaz. Gazi için bir tek tarikat vardır. O da medeniyetcilik tarikatıdır.

Atatürk, saraylara iltifat etmiyor, saltanat meraklısı değil, saltanatla ilgisi yok. Halkın iradesi ile yürüyen bir insan. Ömrünü Çankaya’da tamamlıyor. Bugün henüz, Atatürk’ü bütünüyle anlamış da değiliz.”