Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

ASEAN-G20 VE COP27 Zirveleri

Kasım ayında 10 gün boyunca dünyanın gözü Güneydoğu Asya’da olacak. Bölge üç büyük diplomatik toplantıya ev sahipliği yapacak. Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Zirvesi 10-13 Kasım'da Kamboçya'nın başkenti Phnom Penh'de düzenlenecek. 15-16 Kasım tarihlerinde ise Endonezya-Bali’de dünyanın en büyük 20 ekonomisinin liderleri bir araya gelecek. Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği'nin (APEC) yıllık zirvesi ise 18-19 Kasım 2022’de Bangkok-Tayland'da gerçekleştirilecek.

Beyaz Saray ABD Başkanı Joe Biden’ın Mısır’da yapılacak olan BM COP27 İklim Değişikliği Zirvesi'ne katılacağını, Başkan Yardımcısı Kamala Haris’in ise Güneydoğu Asya Liderler Zirvesi (ASEAN) ile Doğu Asya Zirvesi'ne katılacağını duyurdu.

ASEAN Zirvesi’ne 10 ülkenin yanı sıra pek çok ülkeden lider ve 1000’den fazla yabancı delege ve gazetecinin katılması bekleniyor. Kamboçya’daki toplantı geçen yıl COVID-19 salgını nedeniyle uzaktan yapılan toplantılardan sonra Biden'ın şahsen katıldığı ilk ASEAN toplantısı olacak. Biden, Barack Obama’nın 2012’deki (ASEAN için) ziyaretinin ardından ülkeyi ziyaret eden ikinci ABD başkanı olacak.

Ayrıca; Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile Çin Devlet Başkanı Şi Çinping’in ASEAN Zirvesi’nde bir araya gelmesi bekleniyor. Şi ve Kişida en son Japon Başbakan'ın koltuğuna oturduğu Ekim 2021'de telefonla görüşmüştü. Şi ve Kişida zirve çatısı altında 3 yıl sonra ilk kez yüz yüze görüşecek.

Kiev, Rusya'nın G20'den çıkarılması ve Putin'in Bali zirvesine davetinin iptal edilmesi çağrısında bulundu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin çağrısı üzerine gözler Putin’e çevrildi. Biden ekim ayında CNN televizyonundan Jake Tapper’ın G20 Zirvesi’nde Putin ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna; "Şu anda görüşmek için ortada bir neden görmüyorum. Putin ile bir konuyu görüşecek olsam Rusya’da tutuklu Amerikalı basketbolcu Brittney Griner’in salıverilmesi konusunda görüşürdüm" yanıtını vermişti. Bu sözleri ile Biden, Zelenski’nin çağrısını dikkate almadığını, Putin ile görüşmeye açık olduğunu gösterdi. Zelenski'in zirveye katılımı ise henüz teyit edilmedi.

Zirve, Amerika, Çin ve Rusya devlet başkanlarını aynı çatı altında buluşturacak. Şi ve Putin’in zirveye katılımları hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmasa da liderlerin zirveye katılımı cepheyi terk etmediklerini göstermesi açısından sembolik bir öneme sahip. Biden G20 Zirvesi'nde yapacağı konuşma ile 8 Kasım'da yapılacak olan kongre ara seçimlerinde elini güçlendirmek isteyecektir. Hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Senato’da Demokratların çoğunluğunu korumak için Biden’ın iç politikaya yönelik bir konuşma yapması beklenebilir.

Kamala Haris, Asya ziyaretinde ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi gibi Rusya-Ukrayna, Çin-Amerika ve Güney Kore-Kuzey Kore arasındaki ihtilafları suiistimal etmek isteyecektir. Bu nedenle Haris’in ziyareti maksadı açısından Pelosi’nin Tayvan ziyaretine benzetilebilir. Bu bağlamda; Biden ve Haris’in ziyaretleri bir anda Amerika, Çin ve Rusya arasındaki jeopolitik çatlakların dramatize edildiği bir zirveye dönüşebilir. ASEAN Zirvesi, Güneydoğu Asya bölgesindeki gelişmeler ve küresel meseleler hakkında müzakereler için alan açıyor gibi görünse de Kuzey Kore ve Güney Çin Denizi konusunda yaşanan görüş ayrılıkları bölgesel barışın önündeki en büyük engel olarak duruyor.

Amerika, Ukrayna Savaşı'nda Rusya’ya karşı oluşturduğu ittifakı Asya Pasifik'te Çin ve Kuzey Kore’ye karşı oluşturmak istiyor. Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski, "Çin uzun vadede uluslararası sisteme ciddi bir tehdit haline gelemez” demişti. Brzezinski’nin hesabı Bağdat’tan döndü. Asya Pasifik’te Çin’i durdurmanın yolunun Hint Pasifik'ten geçtiğini düşünen Amerika’nın revizyonist politikaları bölgedeki barış ve güvenlik ortamını tehdit ediyor.

Sonuç olarak; pandemi döneminde kriz yönetiminde sınıfta kalan bölgesel iş birliği anlaşmaları, enerji ve gıda krizi karşısında yaraları sarmaktan çok bölgesel gerilimleri arttırmaya hizmet etti. Ukrayna-Rusya arasında kalıcı barış sağlanamadan, Amerika ve Çin revizyonist politikalarından vazgeçmeden bölgesel iş birliği konusunda kurulan çözüm masaları zamanın ruhu açısından kriz masasına dönüşme potansiyeli taşıyor.