Bayburt’ta Picasso
Bayburt’ta Picasso
En yoğun tarihi eser iadesi ABD'den yapılıyor
En yoğun tarihi eser iadesi ABD'den yapılıyor
The Guardian gazetesi X'te paylaşım yapmama kararı aldı
The Guardian gazetesi X'te paylaşım yapmama kararı aldı
Beyonce üniversitede ders olarak işlenecek
Beyonce üniversitede ders olarak işlenecek
123456789
Bayburt’ta Picasso
Bayburt’ta Picasso
En yoğun tarihi eser iadesi ABD'den yapılıyor
En yoğun tarihi eser iadesi ABD'den yapılıyor
The Guardian gazetesi X'te paylaşım yapmama kararı aldı
The Guardian gazetesi X'te paylaşım yapmama kararı aldı
Beyonce üniversitede ders olarak işlenecek
Beyonce üniversitede ders olarak işlenecek
123456789

2023’te Dünya Ekonomisi-Puslu Ortamda Yön Belirleme

2020 yılında başlayan pandemi ile birlikte çalkantılı bir döneme giren küresel ekonomi, 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla ikinci bir şok yaşadı. Dolayısıyla 3 yıldır yaşanan gelişmeler küresel ekonomi üzerinde bir kabus gibi dolaşmaktadır. 2023 yılına da geçmişte yaşanan gelişmelerin baskısı ile girilmektedir. Pandeminin her ne kadar etkisi azalmış görünse de, Rusya - Ukrayna Savaşı'nın yarattığı ülkeler arası gerginlik azalmadan devam etmektedir. Bu anlamda savaşın seyri de 2023 yılı ekonomik gelişmeleri açısından temel belirleyicilerden biri olmaya devam edecektir.

2022’ye baktığımızda, savaşla birlikte hızlı bir şekilde artmaya başlayan emtia fiyatları buna bağlı olarak hızlı bir şekilde yükselen enflasyon ve enflasyon artışının getirdiği başta faiz artışları olmak üzere sıkı para politikası önlemlerini gördük. Yılın son aylarına doğru ise enflasyonun yanında, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere özellikle gelişmiş ülkelerde durgunluğun ön plana çıkmaya başladığı görüldü. 2023’e de böyle bir ortamda girilmektedir.

2022 ekonomik gelişmelerinin temel belirleyicisi olan savaş, belirttiğim gibi 2023 dünya ekonomisinin de kaderini çizecek gibi görünmektedir. En son Batılı bazı ülkelerin Rusya petrolüne tavan fiyat uygulaması ve Rusya’nın da karşı atak olarak tavan fiyat uygulayan ülkelere petrol satışını durduracağını açıklaması savaşın ve gergin ortamın kısa sürede sona ermeyeceğini göstermektedir.

2023 yılına ilişkin, The Economist dergisinin araştırma birimi Economist Intelligence tarafından yapılan analizlere göre de savaş temel belirleyicilerden biri olacak, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerin büyük bir kısmında resesyon görülecek, savaşın devam etmesi temiz enerjiye geçişi hızlandırmaya devam edecek, batılı ekonomiler tam demokrasi uygulanmayan rejimlerin enerji kaynaklarına bağımlı olmaktan kurtulma çalışmalarını hızlandıracaktır.

Pandemi döneminde, aşırı gevşek para politikaları dünyada ülkelerin resesyona girmelerini önlemişti. Ancak 2022’de yaşanan yüksek enflasyonla birlikte merkez bankalarının sıkı para politikaları izlemeye başlamaları sonucunda gelen yüksek faiz oranı artırımları, dünyayı yeniden resesyon riskiyle karşı karşıya bırakmıştır. Dolayısıyla 2023’ün ilk yarısında faiz artışlarının dozunun düşse de devam etmesini ve ortamın ülkelerin merkez bankalarınca izlenmesini, yılın ikinci yarısında ise sıkılaştırma önlemlerinin enflasyonu tekrar yükseltmeyecek şekilde az da olsa gevşetilmeye başlanmasını bekleyebiliriz. İzlenen sıkı para politikalarının özellikle gelişmekte olan ülkelere sermaye akışında azalma yaratacağından dolayı, bu ülkelerin dış kaynak bulmada zorlanacağı ve maliyetlerinin yükseleceği söylenebilir. Bu nedenle bu ülke grubu açısından da 2023 daha zorlu geçebilecektir.

Enflasyon ve büyüme arasındaki bu denge çerçevesinde enflasyonu baskılamak için yapılan faiz artırımına paralel olarak büyümede düşüş yaşanacağından ve faiz artırımları borçlanmanın maliyetini artıracağından mal ve hizmetlere olan talep azalacaktır. Buna bağlı olarak da emtia fiyatlarında yükselme beklenmemelidir. Sadece savaşa bağlı gerginliğin artması durumunda genel olarak tüm emtiaların ve dünya genelinde yaşanan kuraklığın devam etmesi durumunda ise tarımsal emtiaların fiyatlarında artış yaşanması olasıdır. 2023 yılında büyüme tarafındaki düşüş; işsizlikte artış ve ticaret hacimlerinde düşüş getirebilecektir.

2022 yılı para birimleri açısından ABD dolarının yılı olmuştur. ABD doları hemen hemen bütün para birimleri karşısında ciddi değer kazanmıştır. Bu değer kazancı, Amerikan ekonomi yönetiminin gelişmelere daha hızlı karşılık vermesi ve Amerikan ekonomisinin pandemi sonrası daha hızlı toparlanma işaretleri göstermesinden kaynaklanmıştır. Gerçekte bu durum hâlâ ABD’nin küresel ekonomide belirleyici rolünün, her ne kadar Çin ve Rusya gibi ülkeler ortadan kaldırmaya çalışsa da ABD dolarının rezerv para olma özelliğinde üstünlüğünün devam ettiğini göstermiştir. Bu durum en azından yakın gelecekte de devam edecek gibi görünmektedir. Dolayısıyla, 2023’te de ABD dolarının mevcut güçlü seviyesini koruması beklenmelidir.

2023 yılı, Rusya- Ukrayna Savaşı'nın kısa sürede bitme olasılığının düşük olması ve buna ek olarak Çin ile Tayvan konusundaki gerilimler nedeniyle hükümetlerin savunma bütçelerini güçlendireceği bir yıl olacaktır. Savunma harcamalarında yüksek harcama yapan ABD, Rusya, Çin gibi ülkelerin yanı sıra Japonya ve Almanya gibi ülkeler savunma bütçesini ciddi oranda artırmış olup, 2023 yılında bu yönde harcamalarını artırmaya devam edeceklerdir.

Yine savaşa bağlı olarak yaşanan enerji krizi, 2023 kış aylarında özellikle Avrupa’yı etkileyecek görünmektedir. Tabii ki bu krizin iki yönü bulunmaktadır. Rusya’dan yeterince doğal gaz alamamanın getirdiği sıkıntı Avrupa’da yaşanırken, Rusya’yı da önemli bir pazarını kaybetme noktasına getirmiştir. Rusya her ne kadar Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelere doğal gaz sevkiyatını artırmış olsa bile orta vadede bu durum Rus ekonomisine ciddi zararlar verecek duruma gelmektedir. Çünkü Avrupa’da alternatif enerji kaynaklarının kullanımına yönelik çabaların hızlandırılması, gelecekte ortam normale dönse bile Rusya’dan doğal gaz alımının azalacağını göstermektedir. Aynı durumu petrol için de düşünmek gerekmektedir. Bu durumun Batılı ülkelerde nükleer enerjiye tekrar ilgiyi artırması da olasıdır.

Finans sektörü açısından konuya baktığımızda, 2020 yılından bu yana yaşanan çalkantılı dönemde sektör başarılı bir sınavdan geçmiştir. Her ne kadar 2022’de Rusya’ya yönelik yaptırımların da etkisiyle bazı Batılı büyük bankalar sarsıntı geçirmiş olsalar da durum hiçbir zaman 2008 küresel krizinde yaşananlara yaklaşmamıştır. Bunda Basel düzenlemelerinin getirdiği standartların bankaların sermaye yapılarının güçlü olmasını sağlamasının önemli katkısı olmuştur. 2023 yılında da finans sektörünün sakin olmayan çalkantılı bir ortamda çalışmaya devam edecek görünmekte, genel finansal krize dönecek bir ortam beklenmemektedir. Ancak yaptırımlara bağlı olarak Rus finansal kuruluşlarının, konut sektöründeki sıkıntılardan dolayı Çin finansal kuruluşlarının durumu takip edilmelidir.

Sonuç olarak, 2023 siyasi olduğu kadar ekonomik açıdan da çalkantılı bir yıl olmaya adaydır. Bu nedenle ülkelerin ihtiyatlı ekonomi politikaları izlemeleri beklenmektedir. En azından yılın ilk yarısı sıkı para politikalarının hüküm sürdüğü bir dönem olacaktır. Devamında ise özellikle savaş ile siyasi ve jeopolitik gelişmeler, ekonomilere yön verilmesinde belirleyici rol oynayacaktır.