Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Umut Akyürek, kızı Melek Bal Ertuğrul ile
Umut Akyürek, kızı Melek Bal Ertuğrul ile
123456789
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Umut Akyürek, kızı Melek Bal Ertuğrul ile
Umut Akyürek, kızı Melek Bal Ertuğrul ile
123456789

Acaibü'l- Mahlukat

Sanatı izlerken, sanatçının bilinen usul ve içeriğinden bağımsız; “onun eseri” ya da “neyin nesi” olduğu müphem parçalarına odaklanmak keyiflidir. Sanatçıyla ordan bağ kurmak, onun bir sırrını duymak kadar heyecan verir. Yaratıcının hangi sırrı nereye gizleyeceği bilinmez. Ve biliriz ki, sırdan yansıyan ışık aynada sureti gösterir...

Sanat, düşüncelerin ötesinde; düş gücüyle gerçekleşir ve sanatçı, bilinen eserleri kadar bilinmeyen çalışmalarıyla kendini ele verir.

Gerçeküstücülüğün Türkiye'deki ilk temsilcilerinden Nuri Abaç'ın gün yüzüne çıkmamış eserlerinin de yer aldığı “Acaibü'l Mahlukat “ sergisi CerModern'de sürüyor. Sergi, adını Kazvinli Zekeriya el-Kazvini’nin kozmografi eseri “Aja’ib al-Makhluqat ve Ghara’ib al-Mawjudat”tan alıyor.

Görülmemiş eserler...

Eskiden, coğrafya ve seyahatle ilgili kitaplara “Acaibü'l-büldan”, “Acaibü'l- Hind”, “Acaibü'l-mahlukat” gibi isimler verilirmiş. “Acaib” kelimesi sadece “tuhaf, farklı” anlamına değil; harikalar, görülmemiş ve duyulmamış garip şeylere de karşılık gelirmiş. Bu anlamda sergi adının hakkını tam manasıyla veriyor : Acaibü'l Mahlukat sergisinde Nuri Abaç'ın yağlıboya eserlerinin yanı sıra çini mürekkebiyle yapılmış ve ilk kez sergilenen, Abaç'ın siyah-beyaz döneminden 34 eseri de yer alıyor.


Nuri Abaç, Anadolu kültür ve tarihinden köklenen sanat anlayışında mitolojiden, Hitit rölyeflerinden, masallardan, Hacivat ve Karagöz tasvirlerinden beslenir. Bilinen eserlerinde folklorik öğeler fantastik imgelerle birleşir. Onun sessiz ve sakin kişiliği, “gerçekle düş, yaşamla ölüm, şenlikle hüzün” gibi temaların iç içe geçtiği çalışmalarına karnaval havasında yansır.

'Resmin fonunda mimari formasyonu çağrıştıran bir dokusal yapı geliştiren Abaç, bu alt- yapı üzerinde çok figürlü ve istifleme eğilimli “mizahi bir durumu” sahneleme düşüncesindedir. Daha çok geleneksel Orta Oyunu ve Karagöz'ü sunduğu görsellikle rastladığımız figürasyonu bir tipleme çalışmasıyla kendine mal eden, sıcak ve sempatik sunumlar gerçekleştirmiştir.' (Nuri Abaç - Biyografi)

Nuri Abaç'ın resimlerinde günlük yaşam görüntüleri, Anadolu söylenceleri ve geleneksel sanat formlarıyla ilişkilendirilerek renklenir. Yelkenler, flamalar, bitkiler, yapraklar, insanlar, araçlar, desen ve tonlar hep hareket halindedir. Kalabalık figürler çoğunlukla birlik içindedir.

İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sanatçılık yapan ressam bir babanın oğlu olması tiyatral resim anlayışına; çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği Mersin'de denize doyması dalgalar, sandallar ve gemiler sevdasına yorulabilir.

Abaç, mizahi ifadeler kazandırdığı figürlerini mitolojik öykülerle bütünleştirerek kendi üslup ve tarzını yaratırken; kültürel kalıtların biçim dillerinden etkilenir. 1960-75 yılları arasında ele aldığı eserleri bu çizgide oluşurken, daha sonraki üretimlerinde “Gemiler serisi” ağırlık kazanarak mitolojilerde rastlanan melez hayvan figürlerinden esinle yaptığı taşıtlar dikkati çeker.

Mimarlıktan resme gönül veren bir sanatçı olan Nuri Abaç'ın ilk eserlerini izlemek açısından bu serginin önemi büyük.


“Resimlerindeki imgeler, bozulmuş uzuvlarıyla yükselen figürler mimari bir yapı gibi anıtlaşıyor...”

Sanatçı, özgün tutumuyla 'yöresel periferinden, evrensel merkeze kendi dilinden duyumlar yaratıyor.'

Boğumlu vücut uzuvları, birbirine karışmış- yoğrulmuş et yığınları ve onlardan süzülen; adeta gözümüzün önünde eriyen yapıları, kıvrık – sivri dişlerin çarpıcı formları, derinliklerden büyüyüp patlayan gözler, ve kahve -yeşil- gri tonların ağırlığı yarım asır öncesinden günümüz fantastik figürlerine atıf niteliğinde.

Hem bilinen eserleri hem döneminin Türk resmi düşünüldüğünde Abaç'ın bu sergide yer alan çalışmaları zamanının ötesinde. Günümüzde, evrensel nitelikte ele alındığında ise Abaç'ın fantastik figürleri şimdinin kıyısında...

Oğlu Celal Abaç'ın koleksiyonundan ve arşivinden eserlerin yer aldığı Acaibü'l Mahlukat sergisi Zihni Tümer koordinatörlüğünde ve Dilek Karaaziz Şener küratörlüğünde gerçekleşiyor. Küratör eşliğindeki sergi turları ise Dilek Hocanın inisiyatifiyle her hafta Pazar günleri gerçekleşiyor.

Selçuklu Sultanlarından Tuğrul Bey'e ithaf edilen “Tusi” isimli eserin de yer aldığı sergide, Nuri Abaç'ın geçmiş yıl sergi afişlerini, çeşitli yıllardan fotoğraflarını da görmek mümkün.

Figürlerin grotesk yapısıyla kendini gösterdiği bu çarpıcı sergiyi 17 Mart'a kadar izleyebilirsiniz.