AZE Haber Ajansı
ANKARA-
Aziz Sancarla 7 Gün Semerkant- Buhara
Business-Türk Dergisinin Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci - yazar Muhammed Ruzubay Özbekistan'ın önemli kentlerinden olan Semerkant'ta Türk Dünyası için önemli olacak bir ilke imza attı. 2015'te fikir olarak düşündüğü ancak bu yıl gerçekleştirebildiği 'Aziz Sancar Türk Dünyası ile Buluşuyor' adlı organizasyonun yürütücüsü olarak görev üstlendi.
Bilim ve İnovasyon Bakanlığı, Semerkant Devlet Üniversitesi, ve Semerkant Kültürel Miras Üniversitesi'nin ortak çalışmasıyla Nobel ödüllü Türk Bilim insanı Aziz Sancar'ı kardeş Türk devleti Özbekistan ile buluşturdu. Ruzubay amacının Aziz Sancar'ı Türk dünyası ile bir araya getirip akademideki genç insanlarla iletişim ve ilişki kurdurmak olduğunu ifade etti. Gazete Durum Haber Müdürü Yekpa Ahmed ve Muhabir Züleyha Kandöker Yiğit olarak Muhammed Ruzubay ile bu buluşmanın ayrıntıları öğrenmek adına bir röportaj gerçekleştirdik.
Aziz Sancarla nasıl iletişim kuruldu?
Aziz Sancar Hoca'yı ödül almadan önce de tanıyor biliyordum. Bilime merakı olan bir insanım. Gazeteci merakım ile kalkınmanın, gelişmenin ve çağa adapte olmanın , ayakta kalabilmenin yegane yolunun bilimden geçtiğini biliyorum. Dolayısıyla Aziz Sancar'ı, Gazi Yaşargil gibi değerli bilim insanları biliyorum. Hatta Gazi Yaşargil Hoca Aziz Sancar'dan çok önce geldi. O zamanlar iletişim kanalları öyle çok yok. Ben bir şekilde buldum otelde ulaştım telefonla kendisine. Yatıyorum dedi. Rica ettim dedim hocam lütfen bana iki dakikalık da olsa zaman ayırın, röportaj verin. Sonra yarım saat konuştuk. Demek istediğim önemsiyorum bu meseleleri.
Aziz Hoca'yı takip ediyordum değerli çalışmalarını olduğunu biliyordum. 2015'te Nobel ödülü alınca hocamız iyice gündem oldu. Ben de Aziz Bey'i Türk dünyası ile buluşturayım istedim. Hem ortak dostlarımızın çabası hem de benim bireysel çabalarımla Aziz Hoca'ya ulaştık. Kendimden çalışmalarımdan bahsettim. Bana Türk dünyasına katkılarımdan ötürü teşekkür ve takdir mailleri attı. Tabi bu benim için çok büyük bir onur. Amacım aslında Aziz Bey gibi değerli insanların, mesajlarını çalışmalarını örneklendirerek anlatmasının, bir vazife olduğunun kanaatindeyim. Bu durumu kendisiyle paylaştım. Sizi Türk dünyası ile buluştursak dediğimde Aziz Hoca sıcak baktı. Hatta sağ olsun bana birkaç isim verdi. Özbekistan'da, Kazakistan'da şunlarla iletişime geç diye yönlendirme yaptı. Bende verdiği isimlerle iletişime geçtim. Biz bazı nedenlerden ötürü bu buluşmanın maalesef Kırgızistan, Kazakistan ayağını yapamadık. Fakat Özbekistan'da en son karar kılındı. Bu şekilde hem hocamız çok yorulmamış oldu hem de biz Türk dünyasının gerçek anlamda medeniyet başkenti
olan Semerkant'ta 7 gün beraberdik. Bunun bir günü Buhara'da geçti. Aziz Hoca özellikle Özbekistan'daki genç akademisyenlerle profesörlerle buluştu.
Bu değerli çalışmanın finansal gideri nasıl karşılandı?
Özbekistan devleti konuğu olarak hocamız davet edildi. Özbekistan Yüksek Öğretim Bilim ve İnovasyon Bakanlığı, Semerkant Devlet Üniversitesi, Semerkant Kültürel Miras Üniversitesi ve benim olduğum Business-Türk Dergisi'nin iş birliğinde organizasyon yapıldı ve davet edildi. Dergi olarak haberini yaptık ve duyurduk. Özbeklere Aziz Sancar bursu verilmesi, Aziz Sancar adına laboratuvar açılması konusunda da telkinlerde bulundum. Özbek yöneticiler benim hiçbir çalışmama hayır demediler. Buradan da teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.
Normalde bu tür bir Nobel ödülü almış insanların onure edildikleri bir durum var. Masrafını karşılarlar, lüks otellerde yatırırlar, üstüne para verirler. Çünkü bir konuşması bir günü 50 bin dolar gibi bir şey. Aziz Bey özellikle kardeş Türk devletlerine geldiği zaman böyle bir talebi yok. Elinden geldiğince gelmeye çalışıyor. Bunun ötesinde para mevzu değil. Aziz Bey'in yönettiği laboratuvar, Amerika Devleti'nin bütçesiyle yürüyen büyük laboratuvar orası. Bilimin çok önemli yürütüldüğü bir merkez orası. Parayı aşmış bir insan. Onun da ötesinde bir dakika vakti yok Aziz Hoca'nın. Çok önemli alanlar üzerinde laboratuvarda çalışıyor kendisi.
Dolayısıyla bize vakit ayırarak gelmesi bizim için bir onurdur Türk dünyası için. Aziz Hoca'nın o coğrafyayı karış karış gezmesi tarihteki en anlamlı en güzel olaylardan birisi oldu.
Size Aziz Hocayla birlikte size de bir ödül verdiler bundan bahseder misiniz?
Aziz Hoca'yla birlikte iki tane ödül aldık biz. Bir gazeteci, fikir insanı olarak manevi şeylere daha çok değer veriyorum.
Aziz Hocayla aynı atmosferi paylaştığımız bir ortamda bütün Özbekistan'ın hocalarının, profesörlerinin ve genç akademisyenlerin olduğu bine yakın kişinin doldurduğu bir salonda Aziz Bey bir konferans verdi.
TÜRK DÜNYASININ İLK KÜLTÜR ELÇİSİ AZİZ SANCAR OLDU
Konferansın bitiminde bize Özbekistan Kültür Elçisi ve Turizm Fedaisi madalyası takıldı. Sonrasında Özbekistan Semerkant Devlet Üniversitesi olarak Orta Asya'nın en eski medrese eğitim kurumunun varisi olarak 500. yıl madalyamız da vardı onu da Aziz Bey'e, takdim ettiler. Bunların dışında bir de temel atıldı. Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutlarken kardeş Türk Devletleri 32'nci yılını kutluyor fakat şu ana kadar bir Türk Dünyası Kültür Elçisi kavramı ortaya konmamış ve oluşturulmamıştı. İşte 100. yılda Semerkant'ta bunun temeli atıldı. Ve Türk Dünyasının ilk kültür elçisi de Aziz Sancar oldu.
BİR GELENEĞİN DE TEMELİ ATILDI
Bunun için de bütün Türk devletlerinin Kültür Bakanlarının, sonrasında Şuşa'da yapılan TÜRKSOY Daimi Konsey'in ortak kararı ve imzasıyla zirvede resmiyete kavuşturuldu. Aziz Sancar Hoca Kültür Elçisi olarak ilan edildi. Bir de bu çalışmayla bir gelenek oluştu. Bundan sonra her sene yapılacak olan TÜRKSOY Daimi Konsey'inde alanında önemli çalışmalar yapmış, örnek teşkil etmiş bir şahsiyet, Türk dünyasının Kültür Elçisi olarak ilan edilmeye devam edilecek.
Aziz Sancar Türk Dünyası ile buluşuyor benim 2015'te düşündüğüm bu yıl gerçekleştirdiğimiz bir olay ve güzel işler çıkarmamıza vesile oldu.
Özbekistan'ın Aziz Bey'le ilgilenmesi çok özel. Çünkü Özbekistan FETÖ'ye geçit vermemiştir. Çok duyarlı hassas bir ülke. Peki Aziz Sancar'la geleceğe yönelik neler yapılacak, ilişki devam edecek mi?
Elbette olacak. Orada çok önemli durumlar oldu. Bir kere orada vurguladığım gibi Nobel almış bir insanı ağırlıyorsunuz. Nobel ödülü deyip geçmemek lazım. Türkiye Cumhuriyeti'nin yüz yıllık tarihinde, bilim tarihinde, ilk defa Nobel Ödülü almış bir kişi kendisi. Bilimi özellikle şu sebepten vurguluyorum. Çünkü bilim Nobel'inde spekülasyon yok. Nobel'in bazı dalları örneğin Edebiyat ya da Barış ödülleri bazen tartışmalı olabiliyor, biliyorsunuz. Ancak bilimde böyle bir durum söz konusu değil. Bilimde çok sıkı kriterler var. Dolayısıyla bilim dalında ödül almış birisinin Özbekistan'da bulunması genç akademisyenler nezdinde çok büyük bir heyecan ve teveccüh yarattı.
AZİZ SANCAR ADINA BİR BURS OLUŞTURULDU
Oradaki çok sayıda çocukla konuştum. Aziz Hoca gibi olmak onun yolundan yürümek istiyoruz algısı özentisi oluştu. Bu çok önemli. Biz oradayken Türkiye'den TUBİTAK Başkanı gelmişti. TÜBİTAK'ın vereceği Aziz Sancar adına bir bursu oluşturuldu. Özbek öğrencilere burs verilecek. Bu bir ülke için çok önemli. Ciddi anlamda gerçekten bilim üreten çocuklara, bilim üretmesine imkan sağlayacak bir burs çalışması oluşturuldu.
AZİZ SANCAR LABARATUVARI AÇILDI
Bütün Türk dünyasının medarı iftarı olan Aziz Sancar Hoca'nın adıyla ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bilim kurumunun TUBİTAK'ın vereceği bir burs bu ve çok önemli. Onun ötesinde Aziz Sancar adına bir laboratuvar açıldı. Bu Özbekistan'ın en önemli laboratuvarlarından bir tanesi. Biyokimya üzerine bir laboratuvar ama daha sonra enstitüye çevrilecek. Biz oradayken bir bina gösterildi. Kapasitesi genişletilecek bir yerleşke. Cumhurbaşkanlığı Aziz Sancar adına bir kararname yayınlayacak. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev bazı noktalarda eleştirilse de aslında çok vizyoner Türk milliyetçisi, özünün farkında olan, dünyayı da okuyan değerli bir insan benim nazarımda. Dolayısıyla Mirziyoyev'inde Aziz hocamıza karşı bir muhabbeti bir sevgisi var. Dolayısıyla ortak değer üzerinden milli ve ilmi bir konsensüs oluştu. Ben bunu çok önemsiyorum.
Yaptığınız Türk Dünyası çalışmalarınızı bir platformda bir resmi kurumda dernekte topluyor musunuz?
Hayır. Ben bağımsızım devlet çalışanı değilim. Benim amirim patronum yok.
VİCDANEN YAPIYORUM
Emir aldığım bir yer yok. Vicdanen sorumluluk nedeniyle yapıyorum ilgi duyuyorum bu meseleye. Türk devletlerinin durumunu biliyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin durumunu biliyorum. Dolayısıyla Türkiye ile Türk devletlerinin randımanlı bir iletişim ve etkileşim içerisine girmesi noktasında bana kaderin, hayatın bir görev yüklediği kanaatindeyim.
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply