Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Kadın kolları başkanlarıyla Türkiye üzerine-3

Türkiye Değişim Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Kader Yiğit, çevre sorunlarının kadınlar üzerinde yarattığı olumsuz etkilere değinerek, bunun hem kadınların hem de gelecek nesillerin sağlığı üzerinde yaratacağı tahribata dikkat çekti.

Ahmet Sesli

ANKARA- Siyasi partilerin kadın kolları başkanları, kadınların sorunlarını ve bunlara yönelik çözüm yollarını GAZETE DURUM’a anlatmaya devam ediyor.

Türkiye Değişim Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Kader Yiğit, çevre sorunlarının kadınlar üzerinde yarattığı olumsuz etkilerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Yiğit, kadınların doğurganlıklarından dolayı çevre kirliliğinden daha çok etkilendiğini, bu anlamda gelecek nesillerin de risk altında olduğunu kaydetti.

Yiğit, sorularımızı şöyle cevapladı:

Kadınlar için partilerin üretmesi gereken politikalar nelerdir?

Bu konuda partilere birçok görev düşüyor. Öncelikle kadınların ekonomik ve sosyal konumu güçlendirilmeli, ülke ekonomisine daha fazla katkı vermeleri sağlanmalı. Kadın girişimcilerin çalışma yaşamındaki statüleri yükseltilmeli. Kadınların sosyal sorumluluk bilinci arttırılmalı, kendi aralarındaki iş birliği ve dayanışmanın geliştirilmesi amacı ile faaliyetlerde bulunulmalı. İstihdam yaratacak girişimci kadınlara destek olunmalı. Kadınlar arasında ulusal ve uluslararası bir iletişim ağı kurulmalı. Ülkemizde kadın konusunda duyarlılık yaratılmalı. Kadın sorunlarına duyarlı kişiler arasında dayanışma çok önemli, bu konuya ağırlık verilmeli. Ülke çapında veya uluslararası alanda projeler yürütülmeli. Kadınların siyasi ve politik hayatta eşit oranda yer almaları sağlanmalı.

Siyasi partiler, kadınların sosyal ve kültürel alanda daha etkin ve katılımcı olması sağlanmak zorunda. Bunun yanı sıra çeşitli eğitim, kültür ve sanat etkinlikleri düzenlenmeli. Toplumda kadınların önemini vurgulayacak ve ayrımcılığı ortadan kaldıracak kültürel, bilimsel ve sanatsal çalışmalar yapılmalı. Şiddete ve fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik istismara uğrayan kadınlar için, yasal ve psikolojik danışmanlık hizmetleri sunulmalı. Kadınların ekonomik üretkenliğinin ve iş gücüne katılımının arttırılması için resmi kuruluşlar ile çalışılmalı. Kadınların fırsatlardan eşit olarak yararlanması amacı ile eğitimler ve projeler oluşturulmalı ve bu projelerin yaşama geçirilmesi için maddi ve manevi destek sağlanmalı. Kadınların girişimcilik bilinci ülke genelinde yaygınlaştırılmalı, bu yönde projeler hazırlanmalı.

Değişim Kadınları olarak; ayrıca afet öncesi hazırlık ve afet kriz yönetiminde kadınların yeterince rol alması, kadınlar ve çocuklar için farklı ihtiyaçların göz ardı edilmemesi, kentsel mekânların planlanmasından uygulanmasına kadar her aşmada kadınların söz sahibi olması gerektiğini düşünüyoruz. Parti olarak tüm bu konulara ilişkin çözüm önerileri, eğitimler ve projeler düzenleyerek katkı sunmaya çalışıyoruz.

Kadın ve çevre konuları üzerine dikkat çeken değerlendirmeleriniz bulunuyor. Bu konuyu açabilir misiniz?

Kadın ve çevre konularının yan yana getirilmesi, önemli bir birlikteliği doğurdu. Kadınların, çevreyi yaşanabilir ve sürdürülebilir kılması açısından rollerinin farkında olmaları durumunda, bu birlikteliğin daha da cazip hale geleceği açıktır. Diğer taraftan, çevrenin bozulmasından ve olumsuz çevre koşullarından en çok etkilenenler de maalesef kadınlar oluyor. Gerek çevreci gerekse toplumsal cinsiyetçi bir yaklaşımla hareket edildiğinde, çevreden etkilenen ve çevreyi koruma sorumluluğu olan kadınların önemi bir kat daha artıyor. Kadınlar; doğurmak, beslemek, büyütmek ve üretmek işlevleri dolayısıyla doğa ile etkileşim içerisindedirler. Bu nedenle, benzer işlevleri olan doğaya karşı kadınlar her zaman kendilerini daha yakın hissetmişlerdir. Dilimize yerleşmiş olan "tabiat ana" ifadesi, kadın ve doğa/çevre arası etkileşimi çok güzel biçimde ortaya koyuyor.

Kentsel ve kırsal bölgelerde meydana gelen çevresel tahribatın, başta kız çocukları olmak üzere kadınların sağlığını ve yaşam kalitesini daha fazla etkilediği biliniyor. Kadınlar doğurganlıklarından dolayı çevre kirliliğinden daha çok etkileniyor, gelecek nesiller de risk altında bulunuyor. Odun-kömür dumanları ile tezek-gübre gazları, kadınların solunum ve görme fonksiyonları üzerinde olumsuz etki yapabiliyor ya da yemek pişirirken soludukları havadaki kanserojen ve benzipiren maddelerin etkisi, aşırı sigara içmeye eş değer olabiliyor. 

Ancak kadınları etkileyebilecek çevre sorunlarını, sadece kadınların geleneksel rolleri göz önüne alınarak belirlemeye gitmek, eksik bir değerlendirme olacaktır. Tehlikeli atıkların havaya, suya ve toprağa verilmesi sonucunda besin zincirine zararlı maddelerin girmesi, GDO’lu (genetiği değiştirilmiş organizmalar) ürünlerin kullanılması veya soluduğumuz havanın bozulması sonucu oluşan sağlık sorunları üzerinde durulması gerekmektedir.

Yazı dizimize yarın DEVA Partisi Kadın Kolları ile devam edecek.

Yazı dizimizin önceki bölümlerini okumak için:

Kadın kolları başkanlarıyla Türkiye üzerine-1

Kadın kolları başkanlarıyla Türkiye üzerine-2