10 Kasım'ın Bölgesel Barış ve İstikrar için Hatırlattıkları

Gazete Durum Analiz

Bugün ebedi Başkomutanımız Cumhuriyet'imizin mimarı Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 85'inci yıl dönümü.

Orta Doğu'da yaşanan savaşlar bugün bizlere bir kez daha Atatürk'ün ne kadar ileri görüşlü bir devlet adamı olduğunu hatırlattı.

Bugün bir kez daha Sadabat Sarayı'nda bölgesel barış, uluslararası anlayış, iş birliği ve barış yolunda atılan imzanın büyüklüğüne şahitlik ediyoruz.

Çünkü Türkiye, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sonrasında benimsediği “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi çerçevesinde öncülük ettiği Sadabat Paktı sayesinde, çözüme kavuşturamadığı sorunlarını büyük ölçüde çözüme kavuşturmuş, Balkan Paktı ile birlikte ülke güvenliğini tesis ederek kalkınmaya dönük hamleler yapmaya fırsat bulmuştur. 

Yurtta barış, dünyada barış ilkesinden vazgeçerek barış şemsiyesi altından çıkan ülkeler, bugün kan gölüne dönmüş durumdalar.

Atatürk'ün ortaya koyduğu bölgesel barışın yine ve sadece bölge ülkeleri arasında çözüme kavuşturulması fikri, bugün Astana süreci ile ete kemiğe bürünmüş durumda. Bugün Rus Avrasyacıların öncülük ettiği "Bölgeselcilik" fikrinin  temelleri 8 Temmuz 1937'de büyük komutan ve devlet adamı Atatürk tarafından atılmıştır.

Sonuç olarak; Atatürk "Büyük ölümlere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir." diyerek ölümünden bir yıl önce bölgesel barış ve istikrar için yapılması gerekenleri bizlere tekrar hatırlatarak Astana sürecinin Orta Doğu halkları için önemine ışık tutmuştur.

Atatürk'ün vefatı sonrası Sadabat Paktı'ndan çıkanlar Astana sürecine sahip çıkar. 

Bugün bir kez daha anlamış olmamız gerekiyor; büyük ölümlere matem gerekmiyor. Fikirlere sahip çıkalım yeter.

Bu nedenle aramızdan ayrılışının 85'nci yıl dönümünde "Ulusal Mücadele ve Çağdaşlaşmanın Lideri" dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle bir kez daha anıyoruz.