Kimin umurunda Kıbrıs’ta çözüm?

Kıbrıs sorununu önemseyip 1996’da ölmeden önce Akdeniz’in güzel adasındaki iki halk arasındaki sonu hiç gelmeyecekmiş gibi görünen paylaşım kavgasının nasıl sonlanacağını söyleseymiş, Baba Vanga insanlığa büyük bir hizmette bulunurmuş.

Çok mu abarttım? Belki. Ancak, dünyayı sarsan ve belki de kendisinden de büyük bir ekonomik çöküş tetikleyen COVID-19 salgınını tahmin etmiş Bulgar kahin. Ekonomik ve sosyal kriz öngörmüş. O kadar da değil, ister CIA operasyonu olarak görüp Amerika kendi kendini vurdu deyin, ister İslami terörü suçlayın, 11 Eylül saldırılarını da öngörmüş, Barack Obama’nın seçilmesini de ve hatta Brexit’i de tahmin etmiş.

Doğru, Kıbrıs bu öngörülerin hiçbiri kadar önemli bir durum değil, Baba Vanga da es geçmiş, dikkate almamış diyebiliriz. Sıkı durun, Ekim 1911’de doğup, hayatını, Bulgaristan’ın Koshuh dağlarında Rupite bölgesinde, geçirip, 1996 Ağustos’unda ölen birisi Baba Vanga. Üstelik çok küçük yaşta tamamıyla görme yetisini kaybetmiş. Ancak öngörüleriyle fiziki yaşamın ötesine geçen bir ün bırakmış.

Büyük kıtlık demiş Baba Vanga. Ukrayna Savaşı ile dünyadaki tahıl sıkıntısı tetiklenmiş, şimdilik Türkiye’nin diplomatik çabaları başarılı gibi olmuş ve Ukrayna tahılı dünyaya ulaşmaya başlamış. Sıkıntı bitti mi? Hiç de değil. Global salgın bağlantılı ekonomik kriz, halkların alım gücünü öyle bir etkilemiş ki gerek gıda gerekse de enerji krizleri çok uzun bir süre insanlığı rehin alacakmış gibi görünmekte. Gıda ve enerji eksikliğinden dolayı bunlara ulaşamama bir büyük sorun, ulaşıp da alamamak, yani stagflasyon, daha da büyük ve çok sarsıcı bir sorun.

DÜNYA RESESSYONA GİRİYOR

İngiltere çoktan başladı resesyonu ve olası bir stagflasyonu tartışmaya. Amerika malum, ciddi sıkıntıda. Birçok Avrupa ülkesinde enflasyon, tabii ki bizle yarışmaya hadleri yok ama çok uzun süredir ilk kez bu kadar endişe ve hatta panik duyulacak düzeylerde. Birçok gelişmiş ülke “Biz nasıl olsa hallederiz” gibi tehlikeli özgüven yüklü bir yaklaşımı çoktan terk etmiş ve çözüm alternatiflerini tartışsa da göründüğü kadarıyla önümüzdeki kış mevsiminin çok soğuk, uzun ve yakıtsız geçme ihtimali yüksek.

Yakıt eksikliği, aynı zamanda ulaşımın aksaması, tedarik zincirlerinin kopması ve mal olsa da tüketiciye iletilememesi sorununu doğurabilir. Yaz bolluğu sayesinde meyve-sebze fiyatlarında göreceli bir gerileme olmasının, asgari ücretin ve maaşlardaki ayarlamaların insanımızın panik durumunu biraz sakinleştirse de durum halen çok ciddi. Tarlada 1,5 lira olan domatesin büyük şehirlerde 15-20 lira olması, bu arada çoğu üreticinin mazot maliyetini, yani ulaşım masrafını karşılamadığı için domates tarlalarına hasadı kaldırmadan sürüleri salmaları, gerek üretimde gerek ulaşımda teşvik sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gereğini sergilemiyor mu?

Sıkı durun, Baba Vanga sadece eriyen buzullardan serbest kalabilecek ölümcül yeni bir viral pandemi öngörmüyor, buzulların erimesini hızlandıracak iklim değişikliği sonucunda global bir içme suyu krizi, hatta çekirge gibi böcek istilaları kehanetince bulunuyor.

UZAYLI İTİLASI… ŞAKA DEĞİL, ÖNGÖRÜ

2022 için öngörülerini dikkate alırsak dünyamız uzaylı istilasına uğrayabilir. Dünya uzaylı istilasına uğrayacak ise kime ne Kıbrıs sorunundan? Üstelik kan da dökülmüyor. Taraflarda çözüm için bir istenç de var denilemez. Kimin umurunda Kıbrıs’ta çözüm?

Göründüğü kadarıyla birileri bu yaz sıkı çalışmak zorunda kalacak. Malum, ağustos geldi. Geleneksel olarak Kıbrıs Rum yönetimi yaz tatili dönemine girdi. Bu ne demek? Tüm devlet dairelerinde sadece günlük işlerin devamını sağlayacak personel çalışıyor, siyaset ve siyasi atanmışların büyük çoğunluğu ya tatilde ya da yazlıkta, çalışma durumunda olanlar ise görevlerini yazlıklardan devam ettiriyorlar.

NİKOS TATİLDE, İNGİLTERE DEVREDE

Kıbrıs Rum lideri Nikos Anastasiades de cuma günü itibarıyla “tatile” çıktı. Trodos Dağı'ndaki yazlığına gitti. Ancak, giderken de dosyaları beraberinde götürdü. Anastasiades, ay sonuna kadar hem kendisinin daha önce yaptığı hem de Kıbrıs Türk tarafının yaptığı güven yaratıcı önlemler dosyaları ile başta ABD ve İngiltere’den “dostların” tavsiyelerini dikkate alarak eylül başında tekamül etmiş bir yeni paket açıklamayı hedefliyormuş. Anastasiades’in temel sıkıntısı, Kıbrıs Türk önerilerinin özellikle Birleşmiş Milletler (BM) ve İngiltere açısından “geliştirilmesi gereken olumlu noktalar içerdiği” istihbaratı ve İngiltere’nin “Madem çözüm için görüşme yapacak zemin yok, zaman kaybetmeyelim, iki tarafın yararına olacak iş birliği olanakları üzerinde duralım” yaklaşımı olduğu belirtiliyor.

Rum kaynaklar, Türkiye’nin Akdeniz’e göndermesi beklenen Abdülhamit Han sondaj gemisi gibi an be an takip etme durumunda kalacağı gelişmelerin yanı sıra Anastasiades’in zaten 22 Ağustos’ta yapılacak olan Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde, bir an önce ele alınması gereken özellikle siyasi gelişmelerle ilgili konular üzerinde karar geliştirmek zorunda olduğunu kaydediyorlar.