Yeni Yılda Demokrasi ve Cumhuriyet

Cumhuriyet ile birlikte demokrasi ile tanıştık. Çok geçmeden yaşanan ekonomik ve sosyal sıkıntılar nedeniyle demokrasinin temel ilkelerin uygulanmasında ciddi sıkıntılar baş göstermeye başladı.

1960 darbesi demokrasi, tarihimize kara bir leke olarak geçti. Darbe, görevini yerine getirdi. Demokrasimizin gelişimi durdu.

70'lerdeki anayasa değişiklikleri 80 darbesinin ayak izlerini taşıyordu. 80 darbesi ile bilimsel akıl ve ilericilikten uzaklaştık.

Türkiye'yi serbest piyasa ekonomisine dahil ederek sömürmek isteyen emperyalizm, Kenan Evren'i sahneye sürdü.

80 darbesi rasyonel aklı yok etti. Kenan Evren ve emperyalistler amacına ulaştı. Yerli ve milli olan Cumhuriyet kazanımları bir bir yok edildi. Türkiye Turgut Özal ile serbest piyasa ekonomisine geçti. Tarikat ve cemaatlerin önü açıldı.

Piyasa, neo- liberalcilerin, "Yetmez ama evet"çilerin, "Faiz sebep, enflasyon sonuç" diyenlerin emrine verildi.

Verilen tavizler karşılığında, 

demokratik kazanımlarımızın bir miktar toparlanmasına müsaade edildi.

90'lı yıllar düzenli seçimlerle tanıştığımız yıllardı. Artık halk temsilcilerini seçme fırsatını yakalamıştı.

2000'li yıllar demokratik gelişimi hızlandırdı. Bu yıllarda demokratik ilkelerin daha fazla uygulandığına şahit olduk, insan hakları konusunda ciddi ilerlemeler kaydettik. Sonra yine karanlık bir el düğmeye bastı. Demokrasi tarihimiz 2016 yılında hain FETÖ terör örgütü eli ile bir kez daha yara aldı.

Demokrasi ve darbeler arasında yaşanan bu kavgada kaybeden her zaman halkımız oldu, kaybeden hep demokrasi oldu. Kazanan ise maalesef emperyalistler ve onların iş birlikçileri.

Yaşadığımız ve içinden geçtiğimiz süreç,  demokrasiye olan inancımızı arttırmalı.

Küsmemeliyiz, umudumuzu yitirmemizi isteyenlerin karşısında omuz omuza, kol kola yolumuza devam etmeliyiz.

Çünkü seçimler, demokrasi ve insan hakları arasındaki en önemli köprüdür. Seçimler vasıtası ile halk nasıl bir ülkede yaşamak istediğini kendi temsilcilerini seçerek elde eder.

Halk, yönetiminin nasıl olmasını istiyorsa, değişimin ne yönde olmasını istiyorsa bunu ancak sandık vasıtası ile gerçekleştirir.

Kısaca seçimler demokrasiye yön verir. Sandık, Cumhuriyet'i ayakta tutar. Seçim, vatandaşlara insan haklarının korunmasına katkıda bulunma fırsatı sunar.

Sonuç olarak, yeni yılda bizi bekleyen seçim sandığı geleceğe yönelik beklentilerimizi yansıtacak. Çözüm sandıkta. Çare demokrasi ve Cumhuriyet'te.

GAZETE DURUM ailesi olarak biz; ortak akla, kuvvetler ayrılığına, Cumhuriyet'e, kadın haklarına, parlamenter sisteme, adalete, bilimsel eğitime, sürdürülebilir kalkınmaya, temel hak ve özgürlüklere inanan ve bu değerleri savunan bir medya kuruluşuyuz.

Yeni yılda Türkiye'de adalet ve daha fazla özgürlük istiyoruz. Yasaların daha eşit ve adil uygulandığı bir Türkiye istiyoruz.

İnsan haklarının korunduğu, demokratik ilkelerin uygulandığı bir yıla uyanmak istiyoruz.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yakışan, tarafsız ve bağımsız bir yargı denetiminde adil ve eşit şartlarda bir seçim yapılmasını ümit ediyoruz.

Yeni yıl hepimize, herkese sağlık ve mutluluk getirsin.