Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Putin'in Çılgın Projesi çöktü

Putin, 70’inci doğum gününün sabahına, çılgın projesinin çöktüğü haberini alarak uyandı. Kırım işgalinin sembolü haline gelen Azak Denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlayan köprü için Rusya, 3.6 milyar dolar harcadı. Putin’in Avrupa’nın en büyük köprüsü olması nedeniyle gurur duyduğu Kırım Köprüsü, işgalinin en büyük simgesi olarak tarih sahnesindeki yerini almıştı. Tuzla adası üzerinden Kırım’ı Rusya’nın Taman yarımadasına bağlayan Kırım Köprüsü'nü inşa etme fikri, 2014 yılında Rus yanlısı Yanukoviç’e karşı düzenlenen Onur Devrimi esnasında ortaya atılmıştı. Putin’in amacı askeri bölgeye dönüştürmeyi planladığı Kırım yarımadası ile Rusya anakarasını direkt karayolu ile birbirine bağlamaktı. Putin için öncelik Kırım’ın tarihsel fay hatlarından arındırılmasıydı. Sovyet Lideri Nikita Kruşev tarafından 1954 yılında Kırım’ın Ukrayna’ya verilmesi ile 171 yıl Rusya’nın kontrolünde yaşayan Kırım’da; Sovyetlerin dağılması ile 1991 yılında Rusya karşıtı olaylar yaşandı. Ukrayna’da yaşanan Rusya karşıtı bu gelişmeler, Rusya’nın Karadeniz’i istediği gibi kullanmasını engelliyordu. Bu durumu Rusya ulusal güvenlik sorunu olarak gördü.

Rusya, bölgedeki Rus nüfusunu kullanarak Kırım ve Donbas bölgesinde kendi lehine bir siyasal yapılanmayı oluşturmak için Rusları harekete geçirmişti. Rusya, ulusal güvenliğini tehdit eden fiili durumu ortadan kaldırmak için 2013’te Ukrayna’da iktidara gelen Rus yanlısı Yanukoviç’in AB ortaklık sözleşmesini yırtıp atması ile başlayan sokak hareketlerini bahane ederek Donbas ve Kırım’da yoğun olarak yaşayan Rusları silahlandırdı. Azak Denizi ve Karadeniz’i yeniden kontrolü altına almak isteyen Ruslar bu milis güçler vasıtası ile 16 Mart 2014 tarihinde Kırım’ı bir referandum ile Rusya’ya bağlamayı başardı. Referandum ile Rusya, Karadeniz ve Azak Denizi’nin yeniden hakimi haline geldi. Fakat Kırım Tatarları ile Ukraynalılar katılmadığı için uluslararası hukuk açısından referandum geçerli sayılmadı. Ukrayna; Kırım’la donanmasının yaklaşık olarak dörtte üçünü kaybetmiş oldu.

2014 yılında Rus yanlısı Yanukoviç’e karşı düzenlenen Onur Devrimi esnasında ortaya atılan bu fikrin hayata geçirilmesi gerekiyordu. Rusya milis güçler ile Ukrayna’yı sopalamış Kruşev döneminden miras kalan fay hatları temizlenmişti. Aradan bir yıl geçti Putin; Ulaştırma Bakanlığı'na köprünün inşası için 2015 yılında talimat verdi. İhale için birçok şirket başvuruda bulundu. Devlet bütçesi ile yapılmasına karar verilen köprünün inşası için en uygun iki isim belirlendi. Bu adaylar Putin’in yakın arkadaşları oligark Gennadi Timçenko ve Arkadi Rotenberg’di. İlk başta köprüyü Timçenko’nun Stroytransgaz şirketinin yapacağı bildirildi, Stroytransgaz yetkilileri, sürenin dar, siyasi risklerin fazla, gelirin ise az olduğunu gerekçe göstererek projeyi üstlenmekten vazgeçti.

İhaleyi Putin’in yakın arkadaşı oligark Arkadi Rotenberg aldı. Rotenberg, Rusya televizyonlarına yaptığı açıklamada “Devlet Başkanı dediyse, yapmak lazım" diyerek projeyi kabul ettiğini açıkladı.

Köprü, demiryolu ve kara yolu olmak üzere iki arter üzerine inşa edildi. Vladimir Putin, KamAz markalı otomobille 2018’de karayolunun açılışını yaptığı Kırım Köprüsü'nde “Mucize gerçekleşti” dedi.

Putin’in mucize olarak nitelendirdiği Kırım Köprüsü, Ukrayna’nın işgali ile birlikte Rusya Güney Askeri Bölgesi, Karadeniz Filosu, Rusya Sahil Kuvvetleri, Rusya Ulusal Muhafızları ve Rusya Hava Kuvvetleri tarafından korunmaya alındı. Bu kadar yüksek güvenlik seviyesinde korunan bir köprüde patlamanın gerçekleşmesi üzerine Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Oleksiy Danilov, Twitter'da Marilyn Monroe'nun ünlü “Doğum günün kutlu olsun Sayın Başkan” şarkısını söylediği bir video yayınladı. Ukrayna’nın işgali ile Rusya’nın en önemli lojistik nakil hatlarından biri haline gelen köprüde böyle bir patlamanın olması, Rus donanmasının amiral gemisi olan Moskova’nın batırılmasından sonra sembolik önemi nedeniyle tam bir psikolojik harp uygulaması olarak savaş tarihine ismini yazdırdı.

Ukrayna lideri Volodimir Zelenski'nin danışmanı Mihaylo Podolyak köprüdeki hasarı "başlangıç" diye tanımladı. Podolyak Twitter'daki paylaşımında, "Yasadışı her şey yok edilmeli, çalınan her şey Ukrayna'ya iade edilmeli, Rusya işgal ettiği her yerden sürülmeli" açıklaması ile Kiev’in Kırım’ı unutmadığı mesajını verdi. Ukrayna tarafından yapılan abartılı açıklamalara rağmen köprüde patlama sonrası çıkan yangın kara yoluna zarar vermiş, demiryolu ise patlamadan zarar görmemişti. Kırım’daki işgal yönetimi köprüden tüm geçişleri durdurduğunu açıkladı. Buna rağmen Rusya Savunma Bakanlığı 8 Ekim 2022’de yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın güneyindeki Mikolayiv, Kryvyi Rih ve Zaporijya bölgelerinde savaşan Rus güçlerinin ihtiyaç duydukları tüm malzemeleri mevcut kara ve deniz yolu üzerinden alabileceklerini duyurdu.

Köprüde meydana gelen patlamanın Ukrayna’nın en büyük şehirlerinden biri olan Harkov’a yönelik Rus saldırısına misilleme olarak yapıldığı düşünülebilir. 

Köprüde istenilen hasarın oluşmaması Ukrayna tarafında moralleri bozmuş olmalı. Çünkü Ukrayna işgali başlamadan şubat ayında köprü üzerinden yüzlerce askeri aracın yarımadaya geçişi sağlanmıştı. Rusya’dan Ukrayna topraklarına yönlendirilen askeri silah araç ve gereçleri köprü vasıtasıyla önce Melitopol oradan da Zaporijya ve Herson vilayetlerine transfer edilmişti.

Kırım bölgesinde konuşlu olan zırhlı muharebe araçlarının ihtiyacı olan motorin, benzin vb. malzeme ikmali sağlanamaz ise Rus mekanize birlikleri Ukrayna hava araçlarının açık hedefi haline gelecektir. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi Herson’daki Rus ablukasının kalkmasını sağlayabilir.

Kırım yarımadası, Rusya’nın Ukrayna'nın güneyindeki askeri operasyonları sürdürmesi için kritik öneme sahip stratejik bir bölge. Kerç Boğazı'ndaki Kırım Köprüsü onarılamaz ise Kırım’ın ikmal ve lojistik tedariki önemli ölçüde azalacaktır. Rusya Azak Denizi boyunca bir kara koridoru inşa edebilmek için Kırım’ın kuzeyindeki bölgeleri hızlıca ele geçirmek için daha da hırçınlaşacaktır. Köprü onarımı devam ederken Ukrayna bu bölgede kaybettiği toprakları geri almak için karşı taarruza geçecektir.

Avrupa, general kışın küçük sıskası karşısında bataklığa saplandığı manşetlerini atmak için can atıyor. Fakat askeri olarak Ukrayna’dan dört kat güçlü bir Rusya karşısında 2014’te Kırım’da ve Donbas’ta kaybetmiş bir Ukrayna için bu manşetleri atmak biraz zor görünüyor.

Ukrayna-Rusya Savaşı'na temel teşkil eden Kırım’ın yerli halkı Tatarlar Türkiye’de yoğun olarak yaşamakta. Türkiye bu konuda 2014 yılından beri taraf olarak idare-i maslahatçı bir yaklaşım sergilemektedir. Türkiye Rusya arasında çok yönlü iş birliği ve çıkar ilişkisi açısından Ukrayna’nın Kırım’a yönelik askeri harekâtı sonrası Türkiye’nin savaştaki tarafsız ve arabulucu rolü etkilenecektir. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun "Kırım'ın illegal şekilde işgalini hiç tanımadık ve tanımayacağımızı da sürekli vurguluyoruz" sözleri Türkiye’nin Kırım konusuna bakış açısının özetidir.

Kırım’da Tatar Türkleri, ABD-AB ve Rus yanlısı olarak ikiye bölünmüş durumda olan Kırım diasporası ile Kırım'da yaşayan Tatarların acil barıştırılması görevi Türkiye’ye düşmektedir. ABD ve AB'nin, Rusya'ya karşı geliştirdiği baskı ve ambargoların ana hedefi Ukrayna'nın doğusunda, Luhansk ve Donesk bölgesindeki Rus kökenli halkı yıldırmaya yöneliktir. Batı dünyasının gündeminde Kırım bölgesi yok. Kırım, Rusya ve Batı için Kosova ile benzerlik teşkil ediyor. Kosova'da gerçekleştirilen referandum nasıl Kosova'yı Sırbistan'dan ayırdı ise bugün Kırım referandumu da Kırım'ı Ukrayna'dan ayırmıştır. Kırım diasporasının politik idealist tutumu Kırım'ın reel politik gerçeğiyle asla uyuşmuyor. 

Sonuç olarak Kırım işgalinin sembolü haline gelen Azak Denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlayan köprü için 3.6 milyar dolar harcayan Rusya, onarımı için de birkaç yüz milyon dolar harcayacaktır. Fakat savaşın Kırım’a yönelmesi ile birlikte Türkiye’nin pozisyonunda gözle görülür bir değişim yaşanabilir. Kırım’da barış odaklı müzakerelerden başka bir çözüm görünmüyor. Maalesef Birleşmiş Milletler mekanizmaları dahil olmak üzere uluslararası sitem bu sorunu çözmek için iyi tasarlanmış durumda değil. Rusya için barışın hiçbir maliyeti yoktur. Rusya Kırım Köprüsü'nü onarmak yerine barış köprüsünü inşa etmek için çaba göstermelidir. Aksi takdirde Rusya zafer kazansa bile zaferin getirdiği avantajlardan mahrum olacaktır.