Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Pelosi Ermenistan'a mayın mı döşüyor?

Ermenistan Savunma Bakanlığı 12 Eylül gecesi, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından ülkedeki yerleşim bölgelerinin bombalandığını duyurdu.

Ermenistan Güvenlik Konseyi acil kodu ile bir toplantı talep etti. Toplantı sonucunda; Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü ve BM Güvenlik Konseyi’ne başvurulmasına karar verildi.

Rusya; çatışmaların diplomatik bir çözüme kavuşmasından yana aldığı tavırla Erivan’ın bu konudaki talebini desteklemediğini belirtti.

Paşinyan'ın Meclis'te, Azerbaycan'la barış anlaşması imzalamaya hazır olduğunu söylemesi bardağı taşıran son damla oldu.

14 Eylül günü 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı'nda hayatını kaybedenlerin yakınları gündüz saatlerinde Meclis önünde toplanarak Başbakan Nikol Paşinyan'ı protesto etti.

Protestolarcular arasında Türkiye’yi, Güney Kafkasya’da etkisini arttırmakta itham eden sosyolog Karen Sarkisyan da vardı. Sarkisyan, “Burada toplanmamızın tek bir amacı var, hükümetimizden Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nden çekilmesini talep etmek. Daha sonra gerçek müttefiklerimizle ülkemizin güvenliğini garanti altına alma konusunda müzakerelere başlayacağız” dedi.

Karen Sarkisyan'ın yaptığı konuşma, Nancy Pelosi’ye bir davetiye niteliğindeydi.

Ağustos ayı başında Tayvan'ı ziyaret ederek Çin ile ABD arasında yaşanan krizin baş mimarı olarak gösterilen ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ile kongre üyelerinden oluşan bir heyetin Ermenistan ile temaslarda bulunmak üzere Erivan'ı ziyaret edeceği son dakika haberi olarak basına yansıdı.

Beklenen gün çok uzakta değildi aradan henüz birkaç gün geçmişti. Karen Sarkisyan’ın daveti yerine geldi. Nancy Pelosi'nin konvoyu 18 Eylül Pazar günü Erivan’ın merkezine doğru ilerlerken saatler öncesinde yerini almış olan Paşinyan’ın muhalifleri başkentin sokaklarını çoktan doldurmuştu.

Ellerinde Amerikan bayrakları ile Pelosi’nin gelişini büyük bir coşku ile karşılayan Ermeniler, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bugüne yüksek rütbeli Amerikalı bir diplomata ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyordu. 

Amerikan bayrakları, Ermenilerin ulusal güvenlikleri açısından Rusya’nın garantörlüğüne karşı duyulan endişeyi simgeliyordu.

Moskova liderliğindeki Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün, Ukrayna Savaşı nedeniyle Erivan’ın yardım çığlıklarına kulaklarına tıkaması, yıllarca Kremlin’in müttefiki olmayı tercih eden Ermenistan’da Putin’e olan güven duygusunu azalttı.

ABD heyetinin toplantı düzenlediği yere yakın bir araya gelen binlerce kişi, Ermenistan’ın Kollektif Güvenlik İşbirliği Örgütü'nden çekilmesini protesto etti. “Kolektif Güvenlik Örgütü’nün canı cehenneme" yazılı pankartlar taşıyan protestocular,  Putin'in yer aldığı reklam panolarını yırtarak Paşinyan’ın idamını istedi.

Kiev'i ve Taipei'yi ziyaret ederek sıcak bölgeleri ziyareti ile ünlenen Pelosi’nin gelme amacı; Azeriler tarafından ateşkes anlaşmasının sabote edilmesi olarak görülürken Ermeniler için Amerikan desteği anlamına geliyordu.

Azeri birliklerinin birkaç stratejik noktayı ele geçirmesi sonrası çatışmaların Ermenistan sınırına kadar ilerlemesi ile iki ülke arasında tırmanan gerilim, Rusya’nın arabuluculuğunda ateşkesle sonlandı.

Erivan'ın, ateşkes anlaşmasından bir gün önce kaybettiği toprakların 10 kilometrekaresini tekrar ele geçirdiğini açıklaması ile bölgede yaşanan gerilimin devam edeceği ve ateşkesin uzun soluklu olmayacağı baştan belliydi.

Azerbaycan-Ermenistan arasında son dönemde yaşanan çatışmalarda ölen askerlerin sayısı 2020 yılından bugüne kadar yaşanan gerilimin seviyesini göstermesi açısından anlamlıdır.

Pelosi, Ermenistan'a adımını atar atmaz sabah saatlerinde Erivan'da sözde Ermeni soykırımı kurbanları için yaptırılan Tsitsernakaberd Anıtı'nı ziyaret etti.

Pelosi çiçeklerle karşılandığı hava limanından uzaklaşırken sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; "ABD'nin kurucu babaları diktatörlük yerine demokrasiyi seçti. Nesilden nesle bu seçimi koruduk. ABD'den Ukrayna'ya, Tayvan'dan Ermenistan'a kadar dünya demokrasi ve diktatörlük arasında bir seçimle karşı karşıya ve biz yine demokrasiyi seçmeliyiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Ermenistan ziyaretinde yaptığı, tarihi ve güncel gerçeklerle bağdaşmayan, iyi niyetten tamamen uzak, taraflı bakış açısını yansıtan ve diplomatik çabaları sabote eden açıklamalar asla kabul edilemez.

Beyaz Saray yönetimi, Ermeni diasporasının oylarına göz kırptığı açıkça belli olan Pelosi ve beraberindeki lobi destekli birkaç siyasetçinin Karabağ sorununa ilişkin söylemlerinin ABD’nin resmi görüşünü yansıtıp yansıtmadığına açıklık getirmelidir" diyerek Amerika’yı pozisyonunu netleştirmeye davet etmiş oldu.

Kremlin; Pelosi’nin Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sınır anlaşmazlığı sebebiyle yaptığı açıklamaları bölgeyi istikrara kavuşturmaktan uzak olarak nitelendirdi.

Asya-Pasifik'e yerleştirdiği mayınlar henüz temizlenmemişken Erivan’a gelen Pelosi; Ermenistan’da yaşanan gerilimi Ukrayna ve Tayvan'daki duruma benzeterek kendisini tiranlık ve baskıya karşı küresel mücadelenin bir parçası olarak konumlandırdı.

Dünya medyasında; Ermenistan, eski Sovyetler Birliği ülkeleri içinde insan hakları ve basın özgürlüğüne saygılı bir ülke olarak takdim edilirken Azerbaycan ise baba-oğul tarafından yönetilen bir aile hanedanlığı olarak lanse edildi.

 Azerbaycan insan haklarının ve basın özgürlüğünün kısıtlandığı, muhalif gazetecilerin tutuklandığı bir ülke olarak eleştirildi.

Batı medyasında yer alan bu yorumlar oryantalist gözlüklerle yazıldığı için Türkiye'de eleştirildi. Azerbaycan’ın Dünya Demokrasi Endeksi'ndeki sıralaması ise tartışmaların yönünü değiştirdi.

Sovyetler Birliği'nin yıkılışından bu yana Ermenistan; Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü çatısı altında Moskova’nın yakın bir müttefikiydi.

Bu çatının dışında Erivan, İran ile ekonomik ve siyasi bağlar kurmayı başardı. Ukrayna’nın 2013 yılında AB’ye yakınlaşması sonrası başına gelenlerden ders çıkaran Erivan, Rusların yörüngesinden çıkmaya cesaret edemedi.

Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan savaşta Rusların koruma kalkanının bir işe yaramadığına yönelik tartışmalar son günlerde ülkenin bir numaralı tartışma konusu haline geldi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün 'üyelerini işgale karşı koruma yükümlülüğüne’ atıfta bulunarak ittifakın askerlerini ülkesine davet etti. 

Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü, savaşın sadece Azerbaycan topraklarında devam ettiğini öne sürerek Ermenistan'a destek göndermeyi reddetti. İttifakın açıklamasından tatmin olmayan Paşinyan ise çatışmanın sınırın her iki tarafında da yaşandığını ittifakın bölgeye müdahale etmesi gerektiğini savunmasına rağmen Kazakistan, bölgeye asker göndermeyi koşulsuz olarak reddetti. 

Rus Barışı Koruma Misyonu'nun son aylarda Azerbaycan birliklerinin Dağlık Karabağ'da ilerlemesini engelleyememesi, Ermenilerin Kremlin’e karşı temkinli yaklaşmasına neden oldu.

Buna karşın 1999’da Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nden ayrılan Azerbaycan, Türkiye’nin desteği ile ordusunu modernize etmeyi başardı.

Paşinyan şüphelerinde haksız sayılmaz. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile İlham Aliyev arasında temmuz ayında enerji iş birliği anlaşması imzalandı. Anlaşma ile Azerbaycan, Avrupa Birliği’ne yılda 20 milyar metreküp doğalgaz temin edecek. 

Leyen’in Azerbaycan’ı çok önemli bir enerji ortağı olarak nitelendirmesi, Brüksel’in Rus doğal gazı yerine Azerbaycan gazını tercih ettiği anlamına geliyor.

Pelosi'nin; Azerbaycan’ı suçlayan açıklamaları, doğal olarak Bakü'de pek sıcak karşılanmadı. Pelosi’nin açıklamalarına karşı; Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Leyla Abdullayeva Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Azerbaycan'a yönelik temelsiz ve haksız suçlamalar kabul edilemez. Bu tür açıklamalar barışı güçlendirmek yerine gerilimi tırmandırmaya hizmet eder’’ dedi.

İlham Aliyev ve Vladimir Putin, 22 Şubat'ta Ukrayna işgalinden sadece iki gün önce Moskova'da iki ülke arasında müttefiklik anlaşması imzaladı.

Bölgede yaşanan son gelişmeler Bakü’nün Moskova ile yakınlaşırken Erivan’ın ise uzaklaştığını gösteriyor.

Şangay İşbirliği Örgütü toplantısı esnasında Putin, Erdoğan ve Aliyev’in verdiği samimi fotoğraflar, Ermeniler tarafından beklenen Rus desteğinin gelmeyeceğinin habercisi oldu.

Ruslardan beklediği desteği göremeyen Ermenistan'a ziyaret için daha uygun bir zamanlama düşünülemezdi.

Pelosi konuşmalarını Ermenistan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliği üzerinde yaptı.

Ermeni Meseleleri Grup Toplantısının Başkanı Demokratik Kongre Üyesi Frank Pallone, "ABD, Ermenistan'ın güvenliği konusunda çok endişeli, Ermenistan'ın güvenliğini desteklemek için elimizden gelen her şeyi yapmak istiyoruz" diyerek Amerikan’ın Güney Kafkasya politikası hakkında ipucu vermiş oldu.

Frank Pallone’nin açıklamaları, Ermeni lobisinin bir başarısı ve Amerikan politikasındaki değişimin başlangıcı olarak okunabilir. Bileşik kaplar yasası gereğince kendini bölgede yalnız hisseden Ermenistan’ın bölgedeki yeni partnerinin Amerika olacağını söyleyebiliriz. İlerleyen zamanda bölgede kalıcı bir barış sağlanamaz ise Amerika’nın Erivan’ın yalnızlığını jeopolitik bir çıkara dönüştürmek için harekete geçeceği tahmin edilebilir.

19 Eylül günü Erivan Dış Politika Departmanı Sözcüsü Vakhan Hunanyan tarafından yapılan açıklamada; ABD tarafının girişimiyle Amerika-Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri bakanlarının New York’ta bir araya gelecekleri açıklandı. Bu toplantının ziyaretten bir gün sonra gerçekleşmiş olması manidardır. New York'taki toplantı akıllara "Amerika, arabuluculuk rolünü Ruslardan almaya mı çalışıyor?" sorusunu getirdi.

Osetya’da vanayı elinde tutan Putin, Ermenistan’ı gözden çıkarmış gibi görünüyor. 

Pelosi’nin attığı tweeti okuyan Paşinyan'ın aklına George Bush’un "Irak’a demokrasi götüreceğiz" sözleri gelmeli.

Aksi takdirde Paşinyan'ın, Avrupa Birliği ve Amerika tarafından Ruslara karşı açılması planlanan yeni cephede Zelenski gibi kendini bulma olasılığı yüksektir. Ermenistan, Pelosi’nin bölgeye döşediği mayınların farkına varamazsa önce kendisinin o mayınlara basacağını bilmeli ve bölgesel barış için çaba harcamalı.