Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

İsrail'in yardım kuyruğu saldırısına dünyadan tepkiler

AVRUPA - İsrail ordusunun, Gazze'de insani yardım bekleyen Filistinlilere saldırısına dış dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor. İsrail askerlerinin dün (29 Şubat), Gazze'nin Reşid Caddesi'ndeki Nablusi Kavşağı'nda gıda yardımı almak için bekleyen sivillere açtığı ateşte en az 112 kişi ölmüş, 800'e yakın kişi de yaralanmıştı. Bu arada İsrail'in, Filistinli sivillere yönelik saldırısına BM Güvenlik Konseyi'nde tepki vermesinin ABD tarafından engellendiği bildirildi.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail'in Gazze'de yardım bekleyen kalabalığa yönelik saldırısı karşısında 'dehşete düştüğünü' bildirdi. Borrell, 'insanların gıda yardımından mahrum bırakılmasının uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlali anlamına geldiği' değerlendirmesinde bulundu. Borrell, sosyal medya hesabından, "Gazze'de insani yardıma muhtaç sivillere yönelik yeni bir katliam haberi karşısında dehşete düştüm. Bu ölümler kesinlikle kabul edilemez." diye tepkisini dile getirdi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, "Gazze'den gelen, sivillerin İsrail askerleri tarafından hedef alındığı görüntüler karşısında derin bir öfke duyuyorum. Saldırıları şiddetle kınadığımı ifade ediyor hakikat, adalet ve uluslararası hukuka saygı çağrısında bulunuyorum. Gazze'deki durum korkunç. Tüm sivil nüfus korunmalıdır ve insani yardımların dağıtılabilmesi için derhal ateşkes uygulanmalıdır." ifadelerini kullandı. Ayrıca Fransa Dışişleri Bakanı, 100'den fazla Filistinlinin ölümüyle ilgili İsrail saldırısına ilişkin bağımsız bir soruşturma istediklerini ifade etti.

Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'de yardım bekleyen sivillere saldırısına ilişkin, "İsrail, Nabulsi meydanındaki Filistinlileri öldürerek, işlemekte olduğu insanlığa karşı suçlara bir yenisini eklemiştir. Gazzelileri açlığa mahkum eden İsrail’in, bu defa yardım kuyruğundaki masum sivilleri hedef alması, Filistin halkını bilinçli biçimde ve toplu olarak yok etmeyi hedeflediğinin delilidir." ifadelerine yer verildi.

Çin, Gazze'ye yardım beklerken öldürülen Filistinlilere saldırıyı 'şiddetle kınadığını' bildirdi. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Çin, bu saldırı karşısında şoke olmuş durumda ve şiddetle kınıyor. Kurbanlar için üzüntümüzü, yaralılar için de sempatimizi sunuyoruz." denildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'de insani yardım bekleyen 100'den fazla Filistinlinin ölümünün etkili ve bağımsız bir soruşturma gerektiren bir durum olduğunu söyledi. Ayrıca Guterres, yardım kuyruğuna yapılan saldırıya atıfla, Gazze'de 30 binden fazla insanın öldürüldüğü savaştaki son olay karşısında "şoke olduğunu" dile getirdi.

Birleşmiş Milletler, İsrail'in saldırısı sonucu yüzlerce insanın öldürülmesi ve yaralanmasının 'dehşet verici' olduğunu bildirdi. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, "Bugün Gazze'nin batısına yardım malzemelerinin nakledilmesi sırasında yüzlerce insanın öldürüldüğü ve yaralandığı yönündeki haberler karşısında dehşete düştüm." açıklamasında bulundu. Gazze'de hayatın korkunç bir hızla tükendiğinin altını çizen Griffiths, "Beş aya yakın süren acımasız düşmanlıklardan sonra bile Gazze hala bizi şok etme yeteneğine sahip." ifadesini kullandı. BM Koordinatörü, bu saldırıyla birlikte, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısının 30 bine ulaştığını kaydetti.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsrail'in gıda yardımı almak için sırada bekleyen Filistinli sivilllere yönelik saldırısına, İsrail'in adını kullanmadan yorum yaptı. Von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Gazze'den gelen görüntülerden derin rahatsızlık duyuyorum. Olanların araştırılması ve şeffaflığın sağlanması için her türlü çaba gösterilmelidir. İnsani yardım, ihtiyaç sahipleri için bir can simididir ve bu yardıma erişim sağlanmalıdır. Sivillerin yanındayız ve uluslararası hukuka uygun olarak korunmaları çağrısında bulunuyoruz."

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, Gazze'de yaşanan ölümleri "soykırım" olarak nitelendirerek yardım konvoyunun etrafındaki saldırıdan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu sorumlu tuttuğunu söyledi. Petro, "Gıda yardımı almak isteyen 100'den fazla Filistinli, Netanyahu tarafından öldürüldü. Buna soykırım deniyor ve dünya güçleri tanımak istemese de Holokost'u anımsatıyor. Dünya Netanyahu'yu engellemelidir. Kolombiya İsrail'den tüm silah alımlarını askıya alıyor." ifadelerini kullandı.

Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, İsrail'in Gazze'de insani yardım bekleyenlere yönelik saldırısını "savaş suçu", "uluslararası insancıl hukukun ihlali" ve "soykırımın kanıtı" olarak nitelendirerek tepki gösterdi.

İspanyol milletvekili ve Avrupa Parlamentosu'nun Filistin ile İlişkiler Delegasyonunun Başkanı Manu Pineda, X'te yaptığı paylaşımda İsrail'i "terör çetesi" olarak adlandırarak, "İsrail rejiminin bizzat erişimlerini engellediği gıdayı bekleyen 100'den fazla insanı kitlesel ve ayrım gözetmeksizin öldürülmesini nasıl nitelendirebiliriz?" ifadeleriyle tepki gösterdi. Pineda, "Bu soykırım dünya için ahlaki bir çöküştür. Bu etnik temizlikten sorumlu olanların cezasız kalmasına izin veremeyiz." ifadelerini kullandı.

İrlandalı milletvekili Mick Wallace da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda saldırının "savaş suçu" olduğunu vurgulayarak, "İsrail rejiminin savaş suçları devam ediyor ve biz hala Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere liderlerinin onları kınamasını bekliyoruz." eleştirisinde bulundu. Wallace, Gazze'de yaşanan kıtlıktan İsrail'in sorumlu olduğunun altını çizdi.

Hollandalı milletvekili Tineke Strik, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, ülkeleri İsrail'in saldırılarına sessiz kalmakla suçlayarak, "İsrail'in insanlık dışı ve pervasız politikası öldürmektir. Ya yiyecek, su ve tıbbi bakımı engelleyerek insanların açlıktan ölmesine göz yumuyor ya da kendilerine bırakılan yardıma koşan insanlara ateş ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Belçikalı milletvekili Sara Matthieu, X paylaşımında, "100'den fazla Filistinli öldü ve daha fazlası yaralı. Peki neden? Çünkü sadece hayatta kalmak için gerekli yardımları almak amacıyla kuyruğa giriyorlardı. Uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlali, buna son verilmeli!" ifadelerine yer verdi.

Sloven milletvekili Matjaz Nemec, sosyal medya paylaşımında sivillere yönelik saldırının "dehşet verici" olduğunu belirterek, "Bu, İsrail hükümeti tarafından sivil halka yönelik bir katliamdır, uluslararası insancıl hukuk düzenine karşı bir katliamdır." ifadelerini kullandı. Söz konusu saldırının "Gazze'de soykırım yaşandığının bir başka kanıtı olduğunu" kaydeden Nemec, "Uluslararası toplum daha ne kadar mazeret üretecek?" diye sordu. Nemec, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki sivillere yardım eden uluslararası insani yardım kuruluşlarının personeline vize vermeyi durdurduğunu aktardı.

Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün Dışişleri Bakanlıkları, Gazze'de yardım almaya çalışan Filistinlilere ateş açan İsrail'i kınarken, üç Arap hükümeti, saldırıyı sivilleri hedef alan bir saldırı olarak nitelendirdi.

Mısır, "cinayet" olarak tanımladığı saldırıyı kınadı. Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada "İnsani yardım almak için bulunan barışçıl sivilleri hedef almak iğrenç bir suçtur. Bu, uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir ve aynı zamanda insan hayatının kutsallığının hiçe sayıldığını göstermektedir" denildi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas saldırının İsrail tarafından gerçekleştirilen "çirkin bir katliam" olduğu değerlendirmesinde bulundu.