Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Tarihte Bugün

AZE Haber Ajansı

25 Ağustos 2001 - İŞ ADAMI ÜZEYİR GARİH EYÜP SULTAN MEZARLIĞI'NDA BIÇAKLANARAK ÖLDÜRÜLDÜ

Alarko Holding Başkanı Üzeyir Garih 10 bıçak darbesiyle öldürüldü. Garih'in cesedi, Eyüp Sultan Mezarlığı'nda bulundu. 

Garih'in katil zanlısı olduğu iddia edilen "Deli Fuat" lakaplı bir kişi yakalanarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Cinayetin failinin Fuat N. olmadığı anlaşılınca İstanbul polisi olayın ikinci günü soruşturmaya yeniden başladı. Garih'in kayıp cep telefonu ve cinayet aleti bıçağın bulunması için 200 polis mezarlığa sevk edildi.[6] Üzeyir Garih'in çalınan cep telefonunun sinyallerini takip eden polis, konuşmanın Hasdal Kışlası'ndan yapıldığını tespit etti. Alınan özel izinle kışlada büyük bir arama yapan İstanbul polisi, Garih'e ait cep telefonunu bir askerin üzerinde buldu. Üzerinden Garih'in telefonu çıkan asker cep telefonunu aynı kışladaki arkadaşı Yener Yermez'den aldığını söyledi. Ancak Yener Yermez'in firarda olduğu anlaşıldı. Hırsızlıktan sabıkası olan ve geçmişte cinayetten hüküm giyen katil zanlısı Yermez, Şartlı Tahliye Yasası'ndan 23 Aralık 2000 tarihinde tutuklu bulunduğu Kayseri Cezaevi'nden tahliye edildikten sonra askere alınmıştı.

Emniyet tarafından bütün yurtta aranan 1975 doğumlu[7] katil zanlısı cinayetten 10 gün sonra memleketi Kayseri'ye giderken yakalandı.[8] Yermez'in yolcu olarak bulunduğu Ankara'dan 4 Eylül 2001 günü saat 06.00'da hareket eden şehirlerarası otobüs, saat 11.00 sıralarında Kayseri'ye 12 kilometre uzaklıktaki bir noktada durduruldu. Yermez'i daha önce hırsızlıktan yakaladığı için iyi tanıyan, bu nedenle arama yapan ekipte görev alan Hırsızlık Büro Amirliğinde çalışan komiser Hasan Kahraman, kimlik kontrolü için otobüse girdiğinde, orta sıralarda cam kenarında oturan ve yakalanmamak için top sakal bırakıp gözlük takan Yermez'i tanıdı. Otobüsten indirilen Yermez Kayseri emniyetine götürüldü.[9]

Yermez emniyetteki ifadesinde, Garih cinayetini başından sonuna kadar anlattı. Yermez işlediği cinayeti şöyle itiraf etti:

"Adını o zaman bilmediğim ve sonradan Garih olduğunu öğrendiğim iyi giyimli kişiden, mezarlıkta para istedim. Zira cebimde 2 milyon lira vardı. O da para vermedi ve bana 'Koskoca adamsın, para istemeye utanmıyor musun? Aslan gibi delikanlısın, git çalış' dedi. Çok öfkelendim. Gidip bir yerden bıçak satın alıp geldim. Üzeyir Garih orada duruyordu. İlk bıçak darbesini vurdum. Yaralanan Garih, cüzdanını çıkarıp bana parayı verdi. Sonra saydım 200 milyon liraydı. Ancak bir defa bıçaklamıştım, kanı görünce, bıçaklamaya devam ettim. Sonra cep telefonunu aldım. İmdat isteyerek bağırdığını görünce çok sayıda bıçak darbesi daha vurup kaçtım. Sokaklarda gezip geceleri çöplüklerde yattım." dedi.

Yener Yermez hakkında Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde idam istemiyle dava açıldı. Daha sonra, dava sürecinde idam cezasının kaldırılması nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi ve bir yıl süren yargılama sonucu Yermez, müebbet hapis ile cezalandırıldı.

Garih cinayeti 2008 yılındaki Ergenekon operasyonu ile birlikte tekrar gündeme geldi. Cinayetin Ergenekon ile ilgisi olduğu yönünde birçok iddia ortaya atılırken 2009 Ocak ayında Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz, Yener Yermez'in ifadesini almıştır.