Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Rusya, Ayetullah rejimine ne vadediyor?

Özgür Çoban

Ukrayna'da gökyüzünden, İran tarafından üretildiği öne sürülen insansız hava aracı yağıyor. Dronlar, bazen bir altyapı tesisine, bazen bir binaya, bazen de bir pazar yerine çarpıyor. 35 kilogramlık patlayıcı kafalar taşıyan dronlar, Ukrayna'nın kentlerini kana buluyor adeta. 

Avrupalı askeri analistler, dronların İran tarafından teslim edildiğini ve İranlı dron subaylarının bizzat Kırım'daki bir askeri üste Rus askerlerine eğitim verdiğini söylüyor. İranlı subayların Kırım'da bulunduğuna dair haberler, dün Alman medyasında da yer buldu ancak bu haberler genel itibarıyla bölgedeki Batılı istihbarat birimlerinin raporlarına dayanıyor. Bu nedenle bazı savaş uzmanları, istihbarat kaynaklı bilgilerin doğruluğunun mutlaka sorgulanması gerektiğini ısrarla vurguluyor. 

İran, özellikle son on yılda savaş teknolojisine yaptığı yatırımların sonuçları olan ölümcül silahları Putin'in hizmetine sunmuş görünüyor. İlk etapta Kiev saldırılarının baş aktörü olan dronları servis eden İran'ın, ayrıca balistik füze vermek için çalışmalara başladığı iddia ediliyor. Tahran-Moskova hattında gerçekleşen bu devasa silah transferleri akıllara başka bir soru getiriyor: Rusya, Ayetullah rejimine bu silahlar karşılığında ne vadediyor? 

İslam Cumhuriyeti aslında savaşan taraflara silah tedarik ettiğini defalarca inkâr etti ama Ukrayna'dan gelen görüntüler, İran yapımı yüzlerce dronun saldırı amaçlı kullanıldığını belgeliyor. Bunlar dron-kamikaze olarak kullanılan üçgen kanatlı Shahed 136 ve daha büyük olan Mohajer-6 insansız hava araçları. İran'ın ağır Batı yaptırımları ve ambargoları devam ederken böylesine yüksek teknolojiye sahip ve fiyat olarak oldukça ucuz silahlar üretmesinin bir başarı olduğunu ayrıca vurgulamak gerekiyor.  

Washington Post'a göre, İran, Kremlin'e sesten dört kat daha hızlı hareket edebilen balistik füzeleri teslim etmek üzere. Menzili 200 ila 300 kilometre olan Fateh-110 ve menzili 700 kilometreye kadar ulaşabilen Zolfaghar füzelerinin teslimatından bahsediliyor. Füzelerin her biri yarım ton patlayıcı içeren savaş başlığına sahip. Çinli şirketlerin desteğiyle İranlı mühendisler tarafından tasarlanan bu füzelerden Fateh-110'un son sürümünün oldukça isabetli bir vuruş yüzdesi olduğu ifade ediliyor. İran bu füzeleri, Ocak 2020'de General Kasım Süleymani'nin öldürülmesine misilleme olarak Irak'taki Amerikan üslerine fırlatmıştı. Bu füzelerden kaç tane üretildiği bilinmiyor ancak uzmanlar birkaç yüz adet olduğunu varsayıyorlar. 

Bu füzeler ateşlenirse Ukrayna'da özellikle sivil nüfus üzerinde korkunç etkiler yaratabilir. Çünkü Ukrayna ordusu füzeleri durdurabilecek yeterli donanıma henüz sahip değil. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İran'a atfen, "Rusya'nın savaşmasına verdiği destek AB'den net bir yanıt alacak" derken, ABD'li Dışişleri yetkilileri, "İran ile balistik füzelerin geliştirilmesi konusunda veya Moskova'ya silah gönderilmesiyle bağlantısı olabilecek herkes çok dikkatli olmalı" ifadesini kullandı. ABD'li yetkililerin, "füzelerin geliştirilmesine yardımcı olabilecek herkes" ifadesinden kastın, Çin Halk Cumhuriyeti olduğu anlaşılıyor. Çin'in, Tayvan nedeniyle ABD ile devam eden gerilimleri düşünülürse, potaya girmesinin zaten kaçınılmaz olduğuna inanıyorum.

"Rusya, İran'a ne vadedebilir" diye sormuştuk. Sorunun yanıtı 15 Eylül'de Putin ve İran Devlet Başkanı Reisi arasında gerçekleşen görüşmede gizli. Batılı kaynaklar o görüşmede Putin'in Reisi'ye tankları, savaş pistlerini, savaş gemilerini ve uzun menzilli uçaksavar füzelerini içeren bir liste verdiğini ve bunların hepsinin modernize edilmesine katkı sunabileceklerini söylediğini öne sürüyor. Moskova, bunu seve seve yapacaktır ancak ilişkinin bu derece aşikâr olmasını engellemek adına İran'a sadece projeleri teslim edip salt kontrol aşamasında müdahil olabilir. 


Farklı meseleler de devrede 

Başka bir mesele daha var. Batılı kaynaklar, İran rejiminin uzun zamandır Rusya'dan, Suhoy Su-30 savaş jeti almak istediğini ifade ediyor. Su-30, Rusya merkezli Suhoy tarafından geliştirilen çift motorlu, iki koltuklu süper manevra kabiliyetine sahip bir savaş uçağı. Her türlü hava koşulunda, havadan havaya ve havadan yüzeye, derin hava üstünlüğü görevleri için üretilmiş çok amaçlı bir süpersonik savaş uçağı olarak tanınıyor. Tahran, uzun süredir Sukhoi 30 için Rusya'ya kur yapıyor. Son gelen haberler İran'ın el yükselttiği ve bu uçağın bir üst modeli olan Su 35'e yöneldiği yönünde. Gelişmiş radarlı bu süper manevra kabiliyeti olan avcı savaş jetleri, sekiz ton bomba taşıyabiliyor. Batılı devletlerin istihbarat örgütlerinin bu konuda başka bir iddiası daha var. Moskova'nın, Tahran'a "hipersonik süper füze" teknolojisini verebileceğini iddia ediyorlar. İstihbarat kaynakları, bunun doğrudan İsrail'e yönelik bir tehdit olduğu konusunda hemfikir ancak teyide muhtaç bir bilgi olduğu ifade ediliyor. 

Öte yandan, Danimarka'da yayınlanan Jyllands-Posten gazetesi, askeri savunma ve saldırı hizmetleri veren bazı İsrail şirketlerinin Kiev'deki yetkililerle iş birliği yapmaya başladıklarını, İran yapımı dronların uzaktan kumandalarını etkisiz hale getirecek sistemler sağladıklarını ve Rusya'daki dron üslerinin uydu görüntülerini paylaştıklarını öne sürdü. Bu konuda açıklama yapan Dmitri Medvedev ise İsrail'i "Ukrayna'ya silah ve teknoloji yardımını bırakması konusunda" uyardı. Medvedev, "Devam ederseniz bu ilişkilerimizi yok eder" dedi. 

Sonuç olarak, Avrupa'da İran'a ilişkin yoğun olarak dile getirilen ifade, "Ayetullah rejimiyle tüm diyaloğu dondurun" oluyor. Ukrayna Savaşı'nın çok katmanlı bir yapıya sahip olması ve düşünüldüğünden daha geniş bir coğrafyaya örneğin Orta Doğu'ya kadar sıçraması, meseleyi daha da kaotize ediyor. Savaşın, nemalananlarıyla birlikte düşünüldüğünde, bugünden yarına sona ermeyeceğini görmek gerekiyor. Anlaşılan o ki savaş, karşılıklı vaatler ve silah satışlarıyla kendisine münhasır ekonomik bir alan yarattı. Buradan beslenenler doyana kadar savaşın bitmesini beklemek en hafif tabirle "saflık" olur.