Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

Erdoğan'a keşke “Biden sizi kıskanıyor mu?” diye sorsaydı!

Nur Batur

Gerçi çok yazdık çok konuştuk ama!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bali’den dönüşünde uçakta bir gazetecinin (?) sorusunu okuyunca yazmadan edemiyorum.

Öyle bir soru sormuş ki hem VIP uçağındaki atmosferi hem de Türkiye’de basının geldiği noktayı bütün çıplaklığıyla yansıtıyor.

Malum Erdoğan, Semerkand’daki Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinin ardından Bali’ye gidip G-20 zirvesine katıldı...

Yaklaşık 10 gün süren seyahatini de her zamanki gibi, milyar dolarlık VIP uçak filosundaki, Boeing 747-8 TC-TKN VIP uçağıyla yaptı...

Tabii ki yine yanında, kalabalık danışmanlar ordusu ve gazetecilerden oluşan bir heyet vardı...


VIP uçağındaki gazeteci manzaraları

Erdoğan, Bali’den dönüşünde uçakta yine bir basın toplantısı yaptı...

Merak edenler, basın toplantısındaki soruları ve yanıtları, ayrıntılı olarak medya sitelerinden okuyabilir...

Ben bir soruyu okuyunca "Yok artık... Bu kadar da olmaz" dedim.

Soruya gülsek mi ağlasak mı bilemiyorum.

Soruyu soran bir kadın gazeteci.

Merak edip biraz araştırdım.

Star gazetesinde köşe yazarıymış...

Fatih Kız Lisesi’nden sonra Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden “Bir Sivil İtaatsizlik Örneği Olarak Başörtüsü Eylemleri” teziyle mezun olmuş...

Sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde master yapmış.

“Başörtüsü mağduru” olduğu yazılıyor...

Halen Star gazetesinin yanı sıra TRT’de de yorumcuymuş...

Belli ki siyasi İslam'a gönülden bağlı bir kalemşor...

Kökten AKP’li! Kökten Erdoğancı!


"Yok artık" 

Yine de Erdoğan’a sorduğu soru, “Yok artık” dedirtiyor...

Aynen aktarıyorum...

"İstiklal Caddesi'nde hain terör saldırısı gerçekleşti ve bu hepimizi derinden etkiledi. Türkiye olarak birlik ve beraberlik mesajı verdik kuşkusuz. Ama daha önceki saldırılarda olduğu gibi, yine CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, terör örgütünü kınamak, lanetlemek yerine 'hükümete yarıyor' düşüncesiyle bir anlamda devleti suçlayan bir tutum sergiledi. Bazı basın kuruluşlarından da benzer yaklaşımlar söz konusu oldu. Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyoruz.”

Soruya bakar mısınız!

Yani ünlü (?) yorumcuya göre, her şeyden önce devlet demek AKP demek!

“Yok artık”

Tabii Cumhurbaşkanı da hazır!

Önce, saldırıdan duyduğu üzüntüyü belirtiyor.

Sonra da başlıyor CHP’yi suçlamaya!

AKP grup toplantısında konuşuyor sanki...

Şöyle diyor:

"Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir. Biz bu muhalefete yabancı değiliz. Bunların tavırlarına da yabancı değiliz. Şu anda bunlar, PKK’nın Parlamento'daki uzantısıyla zaten beraber hareket etmiyorlar mı? Beraber hareket ediyorlar. Bunların kendi içinde, zaten terör söylemlerini ifade eden kişiler yok mu? Var. Nitekim şimdi bunlardan bazılarıyla ilgili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik Parlamento'da çalışmalar da devam ediyor. Biz bunlara alıştık."

Erdoğan, "Yaşananlara alıştık" dese de 20 yılda Türkiye’nin geldiği noktaya alışamayan milyonlar var...


Millet İttifakı'nı parçalayacak mı?

Erdoğan’ın hedefinde 6’lı Masa'daki liderler de var.

Meral Akşener’i ve diğer liderleri masayı terk etmeye çağırıyor...

Belli ki Türkiye’nin kaderini çizecek olan tarihi seçimlere 7 ay kala Millet İttifakı'nı parçalamayı hedefliyor...

Şöyle diyor:

“Muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, 6’lı Masa'nın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in (İYİ Parti’nin) bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.”


Saray'dan yönetilen medya 

Malum, AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti'ni değiştirme ve dönüştürme stratejisinin önemli ayaklarından birini de medyayı ele geçirmek oluşturuyordu.

Büyük ölçüde başarılı oldular!

Artık neredeyse medyanın yüzde 95’i Saray’dan yönetiliyor.

Saray’ın algı operasyonlarının başrol oyuncuları olan gazeteler de yıllardır aynı manşetler ve haber başlıklarıyla çıktığı için birini satın alınca diğerlerini de okumuş oluyorlar...

Tabii sadece, Erdoğan’ı dinlemenin yeterli olduğunu düşünenlerin dışında okuyan varsa!

İktidarın kontrolündeki televizyonlarda ya bir yemek tarifi yüzünden saç saça kavga eden kadınlar var...

Ya da Cumhurbaşkanı’nın “çok önem verdiği” ailelerin içindeki kavgalar!

Geri kalan yayınlarda ise öyle bir Türkiye anlatıyorlar ki kendinizi İsviçre’de sanırsınız...

Erdoğan’a soru sorma cesaretini gösteren gazeteci de kalmadı artık...

Özgür habercilik yapmaya çalışan 2-3 gazete ve TV ise ağır baskı altında...

O gazeteler ve TV’lerde çalışanlar ise vebalı gibi...

Bırakın VIP uçağına davet edilmeyi, Erdoğan’a yanaştırılmıyor bile...


Türkiye'de basının içler acısı durumu! 

Düşünebiliyor musunuz?

Taksim’de bomba patlamış... Çocuklar dahil ölenler ve yaralananlar var...

"2015’te, seçimlerden önce olduğu gibi, yine terör olayları mı başladı?" diye soruluyor...

Star gazetesi ve TRT’nin ünlü (?) yorumcusunun basın tarihine de geçecek sorusuna bakar mısınız...

Keşke şu soruyu da sorsaydı Cumhurbaşkanına...

"Aslında dünya lideri ne Biden ne de Putin... Esas dünya lideri sizsiniz... Türkiye’de ağır ekonomik kriz yokmuş gibi, milyar dolarlık VIP uçağınızla Ankara’dan Semarkand’a oradan da Bali’ye uçtunuz. ABD Başkanı Biden, 13 VIP uçağınız olmasını da kıskanıyordur... Herhalde çok kıskandığı için, Ukrayna’da kriz tırmanınca, Bali’de yaptığı acil toplantıya sizi davet etmedi. Bu konudaki görüşlerinizi çok merak ediyoruz."

Gerçi Erdoğan’ın dediği gibi, "itibardan tasarruf olmaz" ama...

Yine de keşke sorsaydı...

Malum gazeteleri her gün “dünya lideri Erdoğan” diye manşetler atıyor ya!