Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Türkiye’ye Musul daveti
Türkiye’ye Musul daveti
Atatürk anısına özel konser
Atatürk anısına özel konser
123456789
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Devlet Tiyatroları, Avrupa Tiyatro Konvansiyonu'na yeniden katıldı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Kapadokya ziyaretçi rekoru kırdı
Türkiye’ye Musul daveti
Türkiye’ye Musul daveti
Atatürk anısına özel konser
Atatürk anısına özel konser
123456789

Atatürk’ün Cumhuriyet Tutkusunun Arnavutluk Örneği

Halil Özcan

Atatürk’ün ilân edilmeden önce Cumhuriyet’ten birkaç kez yakın arkadaşlarına bahsettiğini, ancak henüz zamanı gelmediği için de onu vicdanında millî bir sır olarak sakladığını biliyoruz. Atatürk’ün bu yönetim şeklini, Türkiye’de Cumhuriyet ilân edilmeden önce (Millî Mücadele devam ederken) Türklerle sınırlı tutmayarak Arnavutlar için de düşünmüş olduğunu, yaptığımız araştırma ortaya çıkardı.

Türklerle beş asır kader birliği yapan Arnavutlar, 28 Kasım 1912’de bağımsızlığını ilân ettikten sonra, siyasî birliğini kurma ve rejimini belirlemede oldukça zorlandı. I. Dünya Savaşı sürecinde ve sonrasında, Osmanlı Devleti gibi, gizli anlaşmaların paylaşım konusu yapılarak işgale uğradı. Mustafa Kemal Paşa, Anadolu ve Arnavutluk’ta ortak işgalci konumunda olan Yunanistan’a karşı Arnavutluk’u ortak cephe olarak değerlendiren bir strateji geliştirdi.

İşgal devam ederken Arnavutluk’a Cumhuriyet önermek

Bu kapsamda, TBMM ile Arnavutluk hükûmetleri arasında işgaller döneminde imzalanan ve ilk defa tarafımızca Yunan kaynaklarından bulunarak ortaya çıkarılan gizli anlaşmada; TBMM, Arnavutluk’a askerî yardımda bulunmayı taahhüt etti. Anlaşmanın sekizinci maddesiyle Arnavutluk da zaferden sonra; “Kurulacak olan Arnavutluk Meclisi'nde rejim konusu belirlenecek ve halk iktidarının sağlanması için her türlü özen gösterilecektir” ilkesini kabul etti*. Türkiye ve Arnavutluk işgal altındayken, iş birliğini zafere taşıyacak bir anlaşmada Atatürk’ün her iki ülkenin bağımsızlığına olan inancı ve Cumhuriyet tasarısı, anlaşmada kendisine yer bulabildi.

İşgal sonrası Arnavutluk’ta siyasî birliği sağlayan Ahmet Zogu, Cumhuriyet ilân edildikten sonra 31 Ocak 1925’te Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye’deki devrimleri yakından takip ederek Arnavutluk’ta da uygulamaya başlayan Zogu, İtalya ile 22 Kasım 1927’de ittifak anlaşması imzaladıktan sonra bu ülkeye yakınlaştı. Bu yakınlaşmanın sonucunda, Arnavutluk Meclisi, 1 Eylül 1928’de Ahmet Zogu’yu, “Zog I. Arnavutların Kralı” ilân etti.

Türk basınının krallık ilânına tepkisi**

Arnavutluk’taki krallık ilânını Türkiye Elçisi Tahir Lütfi Bey, şifre telgraf ile 1 Eylül 1928’de Ankara’ya bildirdi. Aynı gün Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği, bazı İngiliz gazetelerinde çıkan Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in de kral olacağına dair haberleri Ankara’ya bildirdi. Arnavutluk’taki rejim değişikliğiyle ilgili daha Cumhurbaşkanı ve hükümetten bir açıklama gelmeden, Türk basını bu duruma çok sert tepki gösterdi. 7 Eylül 1928 tarihli Cumhuriyet gazetesine göre, Arnavutluk’ta Zogu’nun Cumhurbaşkanlığı'nı bırakıp krallık tacını giymesi, millet hâkimiyetinin tam anlamıyla olgunlaşmaya başladığı Türkiye’de “nefret” duygusu uyandırdı. Bu nedenle Arnavutluk’ta görülen bu geriye dönüş, Türkiye Hükûmeti'nce de tepkiyle karşılanmalı ve Tiran’da bulunan elçi Türkiye’ye çağırılmalıydı.

Vasfi Raşit, 8 Eylül’de, Cumhuriyet gazetesinde, Ahmet Zogu’yu milleti tarafından seçilmiş olmak gibi şerefli bir makamı bırakarak saltanat derecesine inmesi nedeniyle eleştirdi. Ahmet Hidayet de 10 Eylül’de, Cumhuriyet’te, bir Alman gazetesinde ayrı ayrı sütunlarda gördüğü “Operat” ve “Ahmet Bey Kral” başlıklarını birleştirerek “Tiran Operati” başlığı ile eleştirel bir yazı kaleme aldı. Milliyet gazetesi başmuharriri ve Siirt Mebusu Mahmut Bey, Fransa’da çıkan “Volunte” gazetesinde bir makale yayımlayarak, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın kendisini kral ilân ettirmek fikrinde bulunduğuna dair Avrupa’da çıkan haberleri tekzip etti.

Atatürk’ün krallık ilânına tepkisi

Arnavutluk’ta krallık ilân edildiğinde Atatürk, yurt gezilerinde kara tahta başında, Cumhuriyet rejimini çağdaş uygarlığa taşıyacak olan kuşaklara yeni alfabeyi öğretmekle meşguldü. Cumhurbaşkanı, yurt gezilerinden Ankara’ya döndükten sonra Arnavutluk’taki rejim değişikliği, Dışişleri Bakanı'nca kendisine arz edildi. Bu görüşmeden hemen sonra Tiran Elçisi Tahir Lütfi Bey, 3 Ekim 1928 tarihli talimat ile derhal Ankara’ya çağırıldı. Tahir Lütfi’nin Ankara’ya dönüşünün ertesi günü Atatürk, Fransız Petit Parisen gazetesi muhabiri Henri Beraud’a yaptığı açıklamada, Zogu’yu cumhurbaşkanlığı yeminini bozmakla ve halkına ihanet etmekle suçladı. Mülakatın bazı kısımları İngiltere’de 8 Ekim 1928’de üç gazetede (Financal News, Morning Post, The Daily Telegraph) yayımlandı. Bu mülakatta Atatürk, “… Belki bütün cihan tasdik eder. Ne olursa olsun ben bu adamın krallığını tasdik etmeyeceğim” ifadelerini kullandı.

Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı, Atatürk’ün Fransız gazetesine verdiği beyanattan rahatsızlığını dile getirerek Türkiye’den tekzip talep etti. Arnavutluk’un beklediği açıklama, Türkiye tarafından yapılmadığı gibi Atatürk’ün bu konudaki kararlı tavrı da devam etti. Ayrıca Atatürk, Arnavutluk’ta halkın, Parlamento'nun, hükümet ve hatta Zogu’nun en yakın arkadaşlarının da baskılara direnerek, krallığı kabul etmemesi gerektiği kanaatindeydi. Bu durum, Tiran’da hem can sıkıntısı hem de düş kırıklığı yarattı. Arnavutlar, Türk elçisinin Atatürk’ü aydınlattıktan sonra istedikleri gibi tekzip yayımlayacağını ve elçinin de geri döneceğini umut etmişlerdi. Ancak elçinin geri dönmesine izin verilmediği gibi Atatürk ve Türk basınının Ahmet Zogu’ya karşı eleştirileri de devam etti.

Millî Mücadele sürecinde vicdanında millî bir sır olarak sakladığı Cumhuriyet fikrini, iş birliği yaptığı Arnavutluk için de içtenlikle öneren Atatürk, bu rejimden geri dönen Arnavutluk Kralı'nı tanımayıp bu ülke ile siyasî ilişkileri keserek Cumhuriyet rejimine olan kararlılığını ve içtenliğini göstermiş oldu.

*Halil Özcan, “TBMM Hükûmeti ile Arnavutluk Hükûmeti Arasında İmzalanan Gizli Anlaşmanın Sebep ve Sonuçları” İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 4(2), 119-157.

** Halil Özcan, Atatürk Dönemi Türkiye-Arnavutluk İlişkileri (1920-1938), Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2011, s.203-215.