Gülse Birsel'in Vural Çelik'e vedası tepki çekti
Gülse Birsel'in Vural Çelik'e vedası tepki çekti
MÜSLÜMANLAR VE İSRAİL
MÜSLÜMANLAR VE İSRAİL
Çizdiği karikatür,
Çizdiği karikatür, "dünya birinciliği" ödülü aldı
Dubai çikolatası
Dubai çikolatası
123456789
Gülse Birsel'in Vural Çelik'e vedası tepki çekti
Gülse Birsel'in Vural Çelik'e vedası tepki çekti
MÜSLÜMANLAR VE İSRAİL
MÜSLÜMANLAR VE İSRAİL
Çizdiği karikatür,
Çizdiği karikatür, "dünya birinciliği" ödülü aldı
Dubai çikolatası
Dubai çikolatası
123456789

Balbay: Gelecek tükenmez

Mürşide Esmek

Gazeteci-yazar Mustafa Balbay, "İktidarlar her şeyi çalabilirler ama geleceği çalamazlar" diyerek, geleceğin tükenmeyeceğini; aydınların, siyasetçilerin, kanaat önderlerinin sorumluluklarından birinin de gelecek üretmek olduğunun altını çizdi. 

Türkiye’nin gündemini gazeteci-yazar Mustafa Balbay’a sorduk. Balbay, bugünkü duruma ilişkin karamsar bir tablo çizerken, güzel bir gelecek hedeflemenin önünde hiçbir engelin olmadığını söyledi. Balbay’a yönettiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

-Sayın Balbay, öncelikle Gazete Durum.com’un sorularını yanıtlamayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. 2022 zamlarla başladı. Öyle devam ediyor. İktidar Nisan’dan itibaren iyileşme bekliyor. Sizce gerçekçi mi?

Balbay (B)- Bugün için gerçekçi olan tek şey var, o da zamlar. Vatandaşın günlük yaşamında zam görmemiş tek hizmet, tek ürün kalmadı. Vatandaş cüzdanıyla iktidar ekranını yan yana getirdiğinde 180 derece farklı bir durum görüyor. Hangisine inanacak? Gerçek olan hangisiyse ona. İlkbaharda iyileşme de hayal satmaktan başka bir şey değil. Bir tek hayale zam yok. İstediğin kadar kur. Kat yüksekliği sınırı da yok. Tek sorun var, hayalle karın doymuyor.

-Sizin Nisan beklentiniz ne?

B-Görünen iktidar kılavuz istemez. Bugün yaptıkları, çalışmayan bir cihazı çalıştırmak için bütün düğmelerine rastgele basan ergene benziyor. Böyle çalışmaz diyeni hain, bozguncu ilan ediyorlar. Nisan’da umudu yazın gelecek turiste bağlayacaklar. O da çare değil. Yakın geleceğin görünümü şu; Nisan’dan sonra tufan.

-Ufuk kapalı görünüyor. Geleceğimizin çalındığını mı düşünüyorsunuz?

B-Hayır. Onu söylemiyorum. İktidarlar her şeyi çalabilirler ama geleceği çalamazlar. Elbet bugünkü tablo geleceği de bağlıyor. Elbet gençliğin gelecek umudunun kalmaması çok olumsuz. Ancak bir ülkenin aydınlarının, siyasetçilerinin, kanaat önderlerinin sorumluluklarından biri de gelecek üretmektir. Çıkış yolları önermektir. Bugün en çok buna ihtiyacımız var.

-Genel olarak toplumda geleceğimiz çalındı kaygısı var. Bu nasıl aşılabilir?

B-İktidara olan güven kaybolduğu için bu iktidarla gidilecek bir yol da yok. Bütün mesele şu; Türkiye’nin bu iktidara mahkum olmadığına, milletin değiştirme gücünün yüksek olduğuna hem siyaset yapanların hem milletin kendisinin inanması. Ülkemizde demokrasinin yeniden rayına oturmasında en sihirli tanımlardan biri seçmenin çok sık kullandığı, ‘bu sefer’ sözüdür. Bunu kamuoyu yoklamalarında da görüyoruz. Seçmen, ‘Bu sefer şuna oy vereceğim’ diyor. İki sözcükten çok derin anlamlar çıkarmak için söylemiyorum ama ‘bu sefer’ demek, ben tek bir partiye ölümüne bağlı değilim demek, ben tercihlerimi değiştirmekte özgürüm demek. Geçmişte de pek çok iktidar partisinin yanılgısı bir önceki seçimde kendisine oy veren seçmeni çantada keklik görmesi olmuştur.

-O zaman siz, ‘seçimde kaybetseler de iktidardan gitmezler’ yorumuna karşı çıkanlardansınız. Öyle mi?

B-Ağzınızdan yel alsın! Ne demek kaybetseler de gitmezler? Böyle bir havanın yerleşmesini en çok iktidar ister. Bu, bedavaya garantili propaganda demek. Böyle bir iklim yerleşirse iktidarın değişmesini isteyenlerin bir kısmı sandığa bile gitmez. Bu da iktidarın işine yarar. Her şeyden önce bu millete inanacağız. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün bir asır önce dediği gibi; milletin kaderini milletin kendisi tayin edecek. Şu da bir gerçek; bu ilkeye karşı çıkanı millet, siyaset dışına tayin edecek!

-Sayın Balbay, Gazete Durum.com’un sorularını yanıtladığınız için çok teşekkür ediyoruz. Size hep sormak isteriz.

B-Ben de teşekkür ederim. Sormak, düşünmeye başlamak, çözüme başlamak demektir.