Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Bir Osmanlı Diplomatı Ahmet Cevdet Paşa

ANKARA- Osmanlı Devleti'nde 19. asırda yetişen Türk devlet ve ilim adamı, diplomat, tarihçi, hukukçu, şair Ahmet Cevdet Paşa veya Lofçalı Ahmet Cevdet Paşa, aynı zamanda eğitimci, asker, bilim akademisi üyesi, kadı ve gazeteci kimliğiyle tarihte derin izler bıraktı. 

İslami özel hukuk (medeni hukuk) kuralları kodeksi "Mecelle"yi kaleme alarak İslam hukukunu sağlam bir dille kitaplaştıran kişi olarak tanınan Ahmet Cevdet Paşa, şekilde Batı prensiplerini uygularken özünde şer'i prensiplere bağlı kalan bir hukuk anlayışına sahipti. Ahmet Cevdet Paşa, beş defa adliye, üç defa eğitim, iki defa vakıflar, bir defa içişleri ve bir defa da ticaret ve ziraat bakanlığı yaptı. "Tarih-i Cevdet" adıyla bilinen ve Osmanlı tarihini anlatan 12 ciltlik ünlü eseri yazdı. 1855-1865 yıllarında devletin resmi tarihçisi olarak hizmet verdi. Bu sayede dönemin siyasi olaylarını yazdığı Tezakir-i Cevdet adlı eseri ortaya çıkardı. Türk dilinin Türkçe yazılmış ilk dil bilgisi kitabı kabul edilen Kavâ'id-i Osmâniyye'nin ve daha başka dil bilgisi kitaplarını kaleme aldı. En ünlü eserlerinden olan Kısas-ı Enbiya'da bütün peygamberleri ve İslam tarihini sade bir dille okuyuculara aktardı. 

İlk Türk kadın romancı kabul edilen yazar Fatma Aliye Hanım’ın da babası olan Ahmet Cevdet Paşa, 26 Mayıs 1895'te 73 yaşında hayata veda etti. 

EDEBEYATÇI KİMLİĞİ DE ÖNE ÇIKIYOR

Edebiyat alanında da eserler bırakan Ahmet Cevdet Paşa bir şiirinde şöyle diyor:

"Sakın ikbâline aldanma olma hazımdan hâlî 

Cihânın bir karâr üzre gider mi hiç bir hâli 

Humârı neş’esin idbân ikbâlin olur tâlî 

Nice zû-nahvetin esb-i serîu’s-seyr-i ikbâli 

Tarîk-i gam-refîk-i câhda encamı kalmışdır


Sakın makamına aldanma, gözün hep açık olsun,

Dünya sürekli aynı durumda kalmaz. 

Neşe ve sarhoşluk sana sırt döner, geleceğinin talihi bu olur,

Nice kibirlenen kişinin at üstünde giderek izlediği yeri, 

Gam yolunda ilerleyip öyle son bulmuştur."