Türkiye'de 303 milyon aktif sosyal medya hesabı var
Türkiye'de 303 milyon aktif sosyal medya hesabı var
Türk Telekom Büyük Veri Kampı
Türk Telekom Büyük Veri Kampı
İlber Ortaylı canlı yayını neden terk etti
İlber Ortaylı canlı yayını neden terk etti
Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödülü
Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödülü
123456789
Türkiye'de 303 milyon aktif sosyal medya hesabı var
Türkiye'de 303 milyon aktif sosyal medya hesabı var
Türk Telekom Büyük Veri Kampı
Türk Telekom Büyük Veri Kampı
İlber Ortaylı canlı yayını neden terk etti
İlber Ortaylı canlı yayını neden terk etti
Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödülü
Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödülü
123456789

Suriye'de Esad Rejiminin Çöküşü: Bölgesel ve Küresel Dengeler

Suriye'de Esad Rejiminin Çöküşü: Bölgesel ve Küresel Dengeler 

Suriye'de yaşanan son gelişmeler, yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde yankılar uyandırdı. Muhaliflerin, Şam'ı ele geçirip Beşşar Esad'ın 24 yıllık rejimini devirdiklerini duyurması, hem Suriye'nin geleceği açısından hem de bölgesel dengeler açısından tarihi öneme sahip bir gelişmedir. 

Suriye'deki devrim, dünya çapında büyük bir heyecan yaratırken, arka plandaki dinamikleri olup bitenleri sağlıklı bir şekilde değerlendirmek gerekiyor.

Baas rejiminin devrilmesi, ilk bakışta bir devrin sonu gibi gözükse de; aslında derin jeopolitik ve siyasi sonuçları olan bir gelişmedir.

 Bu durum sadece Suriye ile ilgili değil, bölgede ve ötesinde etkili olan birçok aktörle doğrudan ilgilidir.

Hal böyle olunca yıllardır Suriye'nin yanında yer alan Rusya ve İran gibi aktörlerin bu yeni durum karşısında nasıl bir pozisyon alacakları, uluslararası dengelerin nasıl şekilleneceğini zaman içinde göreceğiz.

Rusya açısından bu durum, yalnızca bir müttefikin kaybı değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz, Sahel, Güney Amerika'daki ve Asya Pasifik'teki askeri ve siyasi etkisinin de zayıflaması anlamına geliyor. Tartus ve Hmeymim üslerini kaybetme riski, Moskova'nın bölgedeki ağırlığını ciddi şekilde sınırlayacaktır. Rusya, Ukrayna'daki savaş yoğunlaşmışken, Suriye'de yaşanan iç savaş Kremlin'in iki cephede birden güçlü kalmasını zorlaştırdı. İran içinse durum daha da karmaşık bir hal aldı. Hizbullah üzerinden kurduğu bölgesel etki alanı, Esad rejiminin devredilmesiyle birlikte büyük bir tehdit altında girmiş durumda.

Peki Türkiye açısından durum ne? 

Türkiye açısından ilişkiler de ise tablo daha farklı bir boyut kazanıyor. Suriye'deki istikrarsızlık, milyonlarca mültecinin varlığı, bunların ekonomimiz üzerindeki yükü ve terör hücrelerinin faaliyetleri bölgedeki rolümüzü yeniden tanımlamak için bir fırsat olabilir.

Bu bağlamda; İsrail-Filistin çatışmasının gölgesinde ve Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bir dönemde, Suriye'de yaşananlar, bölgede barış ve istikrarın sürdürülmesine yönelik uluslararası ortak bir irade gösterilmesini gerektiriyor. Aksi takdirde çatışmaların daha geniş bir coğrafyaya yayılması kaçınılmaz hale gelecektir. Bu durumun insani felaketlere yol açmaması için tüm aktörlerin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Eğer uluslararası toplum bu konuda gerçekten samimi bir çözüm arayışına girerse, belki de Suriye'de yeni bir başlangıç ​​mümkün olabilir.

Aksi takdirde parçalanmış bir Suriye ve yani başımızda kurulmuş lejyon bir Kürt devleti bulmamız kaçınılmaz hale gelir.

Bu nedenle, bizler de hem bir insan hem de sınır komşusu olarak, bu yolculuğa duyarsız kalamayız. Şimdi, barışa en çok ihtiyaç duyduğumuz zaman.