Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Erdoğan'ın oyun planı: Tahran Zirvesi'nin ardından

Haziran ayı sonunda Madrid'de yapılan zirvede NATO Rusya'yı “hasım” ilan etti!

Dünya yeni bir soğuk savaşa adım attı.

NATO'nun şemsiyesi altındaki Batı ittifakı bir yanda, Rusya ve Çin diğer yanda.

Siyasi ve askeri cepheleşme giderek keskinleşiyor

Batı ile Doğu küreselleşip yakınlaştıkça, birbirinden uzaklaşıyor!

Stratejik fay hatları giderek kırılganlaşıyor.

Ukrayna gibi Suriye de bu kırılgan fay hatlarının üzerinde.

Ülkedeki iç savaşın biran önce sona ermesi, ülkenin istikrara kavuşması Suriye kadar bölge ülkeleri ve özellikle de Türkiye açısından önemli.

Suriye kaynaklı terör ve sığınmacılar meselesi, Türkiye için kritik önemi haiz iki önemli konu başlığı!

İşte bu kritik dönemde, Türkiye, Rusya ve İran liderleri Suriye meselesini her yönüyle ele almak için Tahran'da buluştu.

Zirve her ne kadar Suriye krizine çözüm için başlatılan Astana süreci çerçevesinde yapılmış olsa da, her ülke kendi özel gündemini masaya koyma şansı yakaladı.

Tabii ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çantasında Türkiye'nin olası Suriye operasyonu vardı.

Erdoğan, NATO zirvesinde müttefiklerden ve özellikle de Amerika'dan Suriye'ye operasyon konusunda destek alamamıştı.

Tahran’da, Rusya ve İran'ın “hayır” demese bile ses çıkartmayacakları ima etmesinin Türkiye'nin önüne açabileceği hesabı yapılıyordu.

Erdoğan ilk olarak İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi görüştü. Sonra da Ayutellah Ali Hamaney ile bir araya geldi.

Hamaney, “Suriye’ye askeri bir saldırı bölgeyi istikrarsızlaştırır” dedi.

Erdoğan, İran'dan destek alamamıştı.

Üçlü toplantı sonrasında Putin'in yaptığı açıklama da İran'ın bu konudaki yaklaşımıyla örtüşüyordu.

Putin, Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapmış, çözümün siyasi olması gerektiğini söylemişti.

Sözün özü Türkiye, Tahran zirvesinden istediği desteği alamadı.

Ancak zirve sonrasında yayınlanan 16 maddelik bir ortak bildiri dikkat çekiciydi.

Bildiride Suriye'nin toprak bütünlüğü ve ülke egemenliğine vurgu yapıldı.

Ülkelerin Suriye'ye yapılacak herhangi bir müdahaleye karşı olduğuna işaret edildi.

Aslında, Türkiye’nin Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma taahhüdü, iktidarın Suriye politikasıyla çelişiyordu.

Rusya ve İran ise Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı gibi operasyonlara büyük bir engel oluşturmamışlardı.

Ancak görünen o ki şimdi Rusya ve İran Türkiye'ye karşı net pozisyon almaya başladı.

Burada, Özellikle Erdoğan’ın operasyon için sözünü ettiği Tel Rıfat bölgesinin, İran’ın etkisi altındaki Nubul ve Zehra’ya yakın olduğuna işaret etmek gerekiyor.

Rusya da Ukrayna savaşı nedeniyle Türkiye'nin Suriye yapacağı sonuçları belirsiz bir operasyona sıcak bakmıyor.

Sonuçta, Erdoğan Tahran'dan eli boş döndü. Beklediği, istediği desteği alamadı.

Ancak, bu Türkiye'nin operasyon yapmayacağı anlamına gelmiyor.

Türkiye açısından yeni planlamaların gündemde olduğu bilgisini aktarıp yazımıza noktayı koyalım.