Zalim Sisi, Katil Esad

Gazete Durum Günce

Dünya kupasının başlama vuruşu Doha'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi'yi tokalaştırdı.

Sisi ile Erdoğan'ın el sıkışması normalleşme sürecinin başladığının sinyalini veriyor ancak iki liderin masasında bekleyen sorunlar ufukta bir uzlaşmanın kolay olmayacağını söylüyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye ve Mısır arasında yaşanan itilaflardan bahsetmek istemiyorum.

"Sisi darbecidir, zalimdir, demokrat değildir" diyen Erdoğan neden fikir değiştirdi? Bunu merak ediyorum.

Sisi, iktidarın seçim yoluyla değiştirilebilir olmasının önünü mü açtı?

Güçler ayrılığı ilkesini ve siyasal katılımcılığı teşvik etmeye mi karar verdi? Ya da çok partili siyasal yaşama tekrar geri dönme kararı mı aldı?

Mısır'da, hukukun üstünlüğü, muhalefetin varlığı, çoğunluk ilkesi, temel hak ve özgürlükler güvence altına mı alındı? Zalim Sisi sosyal demokrat oldu da bizim haberimiz mi yok?

"Zalim Sisi" neden "Kardeşim Sisi" oldu? "Katil Esad" neden "Kardeşim Esad" olma yolunda ilerliyor?

Bu soruların cevabı; kısa bir süre sonra seçimlere gitmeye hazırlanan Erdoğan'ın Körfez sermayesine duyduğu ihtiyaç olabilir mi?

Erdoğan, bir milyon Suriyeliyi geri göndermek için Esad ile masaya oturmaya mecbur mu kaldı?

Çok karmaşık düşünmeye gerek yok. Belki bütün yaşanan süreç dış güçlerin oyunudur. Ne dersiniz?

Çok uzatmayalım. Birçok sebep yazabiliriz ama işin özeti; ekonomik kriz Erdoğan'ı Körfez'de uzlaşma arayışına ve Mısır'la diplomatik hesaplaşmaya ara vermeye sevk etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fikirlerine saygı duyuyorum. Fakat Mısır ve Suriye'deki seçimler demokrasinin temel ilkelerine göre yapılmadığı sürece Sisi benim için Zalim Sisi, Esad ise Katil Esad'dır.