İspanya’nın Afrika’daki topraklarından Melilla’da yaşanan olaylar maalesef 37 kişinin ölümüne yol açtı. İspanya, Fas ile tartışmalı Kuzey Afrika topraklarından Ceuta ve Melilla etrafında 1980’lerden itibaren düzensiz göçün önlenebilmesi için, tel örgü üzerine tel örgü inşa ediyor. Her defasında bu tel örgülerin boyunu yükseltiyor. En son yapılan çitlerin yüksekliği altı metre. Üzerleri de dikenli teller ve modern teknolojiyle donatıldı. Her türlü izleme sistemleri yerleştirildi. Bu engellerin masrafını büyük ölçüde AB karşılıyor. Çünkü bu sorun artık İspanya’nın değil, AB’nin bir sorunu gibi algılanıyor. Toplam 2 bin Afrikalı göçmenin, AB toprağı sayılan Melilla’ya, tel örüleri aşarak, keserek girme girişimini önlemek için Fas güvenlik güçlerinin ateş açtığı ifade ediliyor. Fas yetkilileri, can kayıplarının izdihamdan kaynaklandığını iddia ediyor. İnsan hakları kuruluşları, derhal soruşturma açılmasını talep ediyorlar. Bu olay 2020’de Yunanistan’ın Türkiye kara sınırındaki engellemelerini, Ege Denizi'ndeki geri itmeleri, Polonya’nın Belarus sınırında yaptıklarını hatırlatıyor.
Bu politikalar, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin sığınma hakkını temel bir insan hakkı olarak kabul eden 14'üncü maddesine, 1951 Mülteci Sözleşmesi’nin 31, 32 ve 33'üncü maddelerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3'üncü maddesine, İşkence ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı BM Sözleşmesi'ne aykırıdır. Devletler, bu ihlalleri “ulusal güvenlik tehdidi” bahanesine sığınarak meşrulaştırıyorlar.
Dünya kamuoyu, Melilla trajedisinin şokunu yaşarken, ABD’nin Meksika sınırından gelen yeni bir haberle daha sallandı. ABD'nin Teksas eyaletine bağlı San Antonio kentinde terk edilmiş bir TIR'ın kasasındaki cesetler dünyada şok etkisi yarattı. Uluslararası haber ajansları, yol kenarına bırakılmış bir araçtaki sıcaktan ve havasızlıktan boğulan 46 göçmenin cansız bedeninin bulunduğunu duyurdu.
Her iki trajediden hemen önce de İngiltere’nin ülkeye ayak basan sığınmacı ve düzensiz göçmenlerin iltica başvurularının Ruanda’da yapılma kararı ve bu kararın uygulamasına geçilmesinin son dakikada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde durdurulması yoğun bir biçimde tartışılıyordu. Bu tartışmanın üzerine, İngiltere’nin ülkedeki sığınma talep eden kişilere GPS cihazı takma girişimi eklendi.
Öyle görünüyor ki hayatları tehdit altında olduğu için evlerini, ülkelerini terk etmek zorunda kalan yüzbinlerce insanın, güvenli ve insan onuruna yakışır topraklara erişiminin önüne konulan engeller, yeni trajedilere yol açacaktır. Düzensiz göçmen ve sığınmacıların uğradıkları insan hakları ihlalleri, günümüzün en yaygın ihlal biçimi olma eğilimi gösteriyor. Ve bu ihlaller başta liberal, demokratik değerlerin savunucusu durumundaki ülkeler tarafından yapılıyor. Söz konusu değerlerin, çok kültürlülüğün barış ve zenginlik kaynağı olduğunu öteden beri savunan AB ve ABD tarafından ayaklar altına alınışı, dünyanın geri kalan kısmına iyi örnek oluşturmuyor. Bunun en güzel örneği, Sayın Ümit Özdağ’ın eline aldığı iki mayını Türkiye-Suriye sınırına yerleştirme girişimi oldu. Bu girişim, İspanya’nın yüksek tel örgülerinin bir “tık” daha ileri taşınmış çeşididir. Sonuçta insan hayatını hiçe saymaktır.
Sayılar ve istatistikler açıkça gösteriyor ki duvarlarla, dikenli teller ve yüksek teknolojiye uygulanmaya çalışılan “kapalı kapı” politikaları, düzensiz göç ve sığınma amaçlı insan hareketlerini durdurmaya yetmiyor. Aksine, yıllar boyunca bu amaçla sınırlarda alınan engellere rağmen giderek artan sayıda sığınmacı ve düzensiz göçmen, yaşamlarını tehlikeye atarak sınırlardan içeri girmeyi başarıyor. Çünkü onlar için tek tercih ölümle yaşam arasında…Bundan da en kârlı çıkanlar insan kaçakçıları.
Düzensiz göç ve mülteci politikaları hiç kuşkusuz, giderek daha karmaşık hale geliyor. Ancak çözüm bu olguyu engellemekten değil, iyi yönetmekten geçiyor. Bunun için küresel ölçekte iş birliği yapmak, göç baskısını yeni yollarla meşru hale getirmek, mültecilerin sığındıkları ülkelerde, ki bu ülkeler genellikle gelişmekte olan ülkelerdir, mülteci hukuku ve politikalarını geliştirmek, ekonomik yardımları, yatırımları arttırmaktır.
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply