Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Göç, savaş, salgın: Avrupa dayanışması nereye kadar?

Özgür Çoban

Avrupa Birliği (AB), son yıllarda birbiri ardı sıra gelen göç, salgın ve Ukrayna'daki savaş meselelerini, Macaristan ve Polonya gibi aşırı sağcıların yönetimde olduğu ülkelerin çıkardığı arızalara rağmen bir arada göğüslemeyi başardı. En azından -şimdilik- birlikte kalmanın kıymetini anlayan politikacıların genel politik tabloya hakim olmasının bu tabloyu tahkim ettiği söylenebilir. 

Havanın beklenenden daha sıcak seyretmesi ve buna bağlı olarak doğal gaz sarfiyatlarında yaşanan stabilizasyon, moralleri yükseltiyor tabii olarak. Bunun üzerine, bol miktarda yapılan sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatı ile doldurulan depolar eklenince, enerji arzına ilişkin endişelerin az da olsa yatıştığı görülüyor. Ancak net tabloyu görmek için henüz çok erken. Avrupa'nın tabiri caizse insanı titreten o meşhur soğukları henüz etkisini göstermedi. O nedenle yazdan kalma bu günleri veri olarak kabul etmek doğru olmaz. 

Avrupa açısından ufukta beliren başka bir tehlike var. ABD'de 8 Kasım'da yapılacak Kongre ara seçimleri. Amerikalı seçmenler, ara seçimlerde bulundukları eyaletlerdeki valilik ve diğer yerel pozisyonların yanı sıra Kongre'nin Temsilciler Meclisi'ndeki 435 sandalyenin tamamı, Senato'daki 100 sandalyenin de 35'i için sandığa gidecek. Bu seçimde kongre kanadında demokratlar lehine olan tablo bozulursa yani cumhuriyetçilerin üstünlüğü ele geçirdiği bir durum ortaya çıkarsa, Ukrayna'daki savaşta ABD'nin pozisyonu zayıflayabilir. 

Trump'ın etkisiyle iyice sağa kayan Cumhuriyetçilerin baskın olduğu Kongre'de, gelecek aylarda çok sayıda uluslararası konunun görüşüleceğini unutmamak gerekiyor. Bu süreçte bazı Cumhuriyetçi milletvekillerinin, "Ne işimiz var Ukrayna'da?" mealinde açıklamaları olduğu biliniyor. O nedenle Cumhuriyetçilerin olası bir zaferi, ABD'nin Ukrayna'ya karşı tavrında da bir değişikliğe yol açabilir. Ukrayna'ya ABD'den giden yardım azalabilir örneğin. Böyle bir tabloda ABD Ukrayna'ya desteğin çoğunu üstlendiği için şimdiye kadar oldukça "rahat" olan Avrupalıların savaşa ilişkin tutumunu da olumsuz etkileyebilir. Ukrayna'ya destekte yalnız kaldıklarını hissetmeleri, enerji kriziyle birleşince büyük sıkıntılara neden olabileceği açık bir şekilde görülüyor. Şurası çok açık, ABD Ukrayna'dan kısmen de olsa çekilirse Avrupalılar, Ukrayna'nın savunmasında önderlik etmek için finansal güce ve siyasi iradeye sahip değiller. 

Ancak Avrupa, yukarıda da belirttiğimiz gibi Ukrayna meselesinde henüz dağılmış değil ama ülkeler arasında anlaşmazlıklara neden olan meselelerin kolay kolay bir sulha kavuşmayacağı da ortada. Örneğin, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un dün Paris'e yaptığı ziyaret ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesi, beklendiği gibi soğuk bir ruh hali içerisinde tamamlandı. Yine İtalyan-Fransız cephesinde de "soğuk rüzgârlar" esiyor. Siyaset uzmanları, Neonazi Giorgia Meloni yönetimindeki yeni İtalyan hükümeti ile "Mario Draghi ve Emmanuel Macron'un başrollerini paylaştığı Fransız-İtalyan romantizminin sona erdiğini" belirtiyorlar. 

İngiltere'nin durumu malûm. Muhafazakârların neden olduğu enkazdan işe yarayanları kurtarmaya çalışıyorlar. Yeni Başbakan Rishi Sunak yönetiminde, çok katmanlı sorunlar yumağı içerisinde istikrarı yeniden kazanmaya çalışıyorlar. Yani şu anda kafalarını kaldırıp başka bir tarafa bakacak mecalleri yok. 

Grevler ve elektrik kesintileri, enflasyonist baskılarla birleştiğinde yalnızca İngiltere'de değil daha geniş çapta, potansiyel olarak AB için infilâka neden olabilecek bir patlamayı tetikleyebilir. Bu arada, Ukrayna'daki savaşın tüm hızıyla devam ettiğini de hatırlatalım. Bu tabloda Avrupa Birliği'ni (AB), çetin sınavlarla sınanacağı uzun bir kış bekliyor. Özellikle AB'nin küçük üyeleri, zor zamanları atlatmak için büyüklerden yardım bekliyor. Bakalım Avrupalı politikacıların şu aralar dillerinden hiç düşürmedikleri o meşhur "Avrupa dayanışması" realize olabilecek mi? Bunu insanlar evlerinde üşümeye başlayınca daha net test edeceğiz.