Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

6’LI MASA TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREBİLECEK Mİ?

Nur Batur

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Türkiye tarihine geçecek bir siyasi hamle yaptı...

15 Aralık’ta Ekrem İmamoğlu’na sarıldığı anın videosunu birkaç kez izledim.

Mahkeme kararını duyduğu anda oturduğu koltuktan kalkıp "Gel gel... Yeni başladı" diyerek kollarını açarak İmamoğlu’nun yanına gitti ve sarıldı...

İşte, bir dakika içinde çekilen o fotoğraf da Türkiye siyasi tarihine geçti.

O anda itibaren tartışmalar alevlendi...

Kimilerine göre, İmamoğlu’nun buluşma çağrısı yaptığı anda Ankara’dan yola çıkan Akşener, her şeyi planlamıştı.

Zaten Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına karşıydı.

İmamoğlu’na sarılarak açık tavır koydu.

Kimileri de mahkeme kararının çıkacağı gün, Kılıçdaroğlu’nun Almanya’ya giderek büyük bir siyasi hata yaptığını söyledi.

Beklendiği gibi de MHP lideri Devlet Bahçeli, “tiyatro” diyerek eski dava arkadaşı Akşener’i yerden yere vurdu...

Yılların kurt siyasetçisi Akşener, gerçekten her şeyi planladı mı? Bilemiyoruz!

Ancak, ister planlamış olsun isterse planlamasın, dünyanın neresinde olursa olsun, siyasi liderler, anlık kararlarla tarihe damga vururlar.

Beklenmedik hareketleriyle tarihin akışını değiştiren liderler bile vardır...

Akşener de Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderini çizecek seçimlere 5 ay kala “demokrasi ve hukuk devleti için” güçlü bir tavır koydu.


İMAMOĞLU NEDEN EN GÜÇLÜ ADAY?

Ekrem İmamoğlu’na gelince, 15-16 Aralık’ta yıldızı yeniden parladı...

Cumhurbaşkanlığı için en güçlü aday olduğunu gösterdi.

Aslında İmamoğlu, 7 Mayıs 2019 akşamı gösterdiği liderlikle çoktan yarışa girmişti...

Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimlerini iptal ettiği gece Beylikdüzü Yaşam Vadisi hınca hınç doluydu...

"Ekrem Başkan... Ekrem Başkan" sloganlarıyla inliyordu.

İmamoğlu kürsüye çıktı...

Kravatını ve ceketini çıkardı. Gömleğinin kollarını sıvadı...

Kürsünün arkasında "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Türk milletinindir" yazan dev Atatürk posteri asılıydı...

İmamoğlu kollarını iyi yana açıp konuşmaya başladı:

"Yolumuz uzun... Heyecanımız yüksek... Gençliğimiz var... Gençliğimiz var..."

Sonra yumruğunu havaya kaldırdı. Konuşmaya devam etti:

"Biz adalete susamış, demokrasiye inancı tam Türk gençliğiyiz."

Beylikdüzü Yaşam Vadisi, sloganlarla inlemeye devam ediyordu...

Ve İmamoğlu Atatürk’ün sözleriyle Türkiye’ye seslendi:

"Bu ülkede karar vericiler, gaflet, dalalet hatta ihanet içinde olabilirler...

Ama biz asla vazgeçmeyeceğiz."

İşte o gece İmamoğlu, 1 dakikalık konuşmasıyla, en güçlü siyasetçi imajı yarattı...

Halkın gözünde, Erdoğan’ı devirebilecek lider oldu.

İmamoğlu o geceyi planlamış mıydı?

Belki planlamıştı...

Ancak yine de tekrarlanan seçimde Erdoğan’ın kalesi olarak gördüğü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni fethetmesi onu daha da güçlendirdi...

Hem de 800 bin fazla oy alarak!

Böylece hem 16 milyon İstanbullu hem de Türkiye İmamoğlu’nu sevdi...

Kuşkusuz İstanbul seçimlerinin yeniden kazanılmasında, CHP ve İYİ Parti örgütlerinin organizasyondaki başarısı da büyük rol oynadı.

Bu arada HDP’yi ve HDP’li seçmeni de unutmamakta yarar var.

Halkın Tayyip Erdoğan’a demokrasi dersi verdiğini de unutmayalım...


İMAMOĞLU NE YAPACAK?

Peki, bundan sonra ne olacak?

Dava, Anayasa Mahkemesi'ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar da gidecektir.

Ancak Erdoğan ve Bahçeli, dünyadan gelen demokrasi ve hukuk devleti uyarılarına çoktan kulaklarını tıkadılar...

Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği'ni adeta hiçe saydıkları sır değildir.

5 yıldır hapiste olan Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın “serbest bırakılması” için Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in aldığı kararların uygulamadığını da unutmayalım...

Eğer yüksek mahkemeler İmamoğlu’na hapis cezasını iptal ederse, verilecek kararların uygulanması da çok zayıf bir ihtimaldir.


ERDOĞAN SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN NE YAPAR?

Erdoğan, İstanbul’u kaybetmeyi bir türlü hazmedemedi...

Türkiye’yi kaybetmemek için, her türlü iç ve dış siyasi manevrayı yapacaktır.

Ancak yine de dipten gelen değişim dalgası çok güçlüdür.

Yeter ki 6’lı Masa siyaset ve iktidar oyunlarıyla parçalanmasın...

Çağdaş Türkiye’nin kaderini etkileyecek cesur kararlar alabilsinler...

Hâlâ yüzde 30 oranındaki kemikleşmiş seçmenini tutmayı başaran Erdoğan’a karşı kim cumhurbaşkanı adayı olacak?

Kılıçdaroğlu mu? İmamoğlu mu?

"Eğer İmamoğlu aday gösterilirse, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi hapis ve siyasi yasak kararını onaylarsa ne olur?" derseniz


HUKUKİ SÜREÇ İŞLEYECEK AMA KARAR SİYASİ OLACAK

Bence, bundan sonra alınacak karar, hukuki olduğu kadar siyasi de olacaktır.

2023’te yapılacak seçimler, Türkiye Cumhuriyeti için tarihi bir yol kavşağıdır.

Ya Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu, laik Türkiye Cumhuriyeti demokrasisini güçlendirerek yoluna devam edecek.

Ya da tek adam rejimi sürecek ve Türkiye dönülemez bir yola girecek.

15 ve 16 Aralık günü Saraçhane Meydanı'nı ve caddeleri dolduran binlerce İstanbullu, demokrasi ve hukuk devletine inandıklarını ve hâlâ umutlu olduklarını dünyaya ilan ettiler...

Sessizce sandığa gitmeyi bekleyen milyonlar da öyle…

İmamoğlu ise hem 6’lı Masa'yı da birleştirdi... Hem de en güçlü aday olduğunu gösterdi.


TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN

Akşener’in, İmamoğlu’na verilen cezaya karşı çıkarak güçlendiğine hiç kuşku yok...

Akşener, demokrasi ve hukuk devletine sahip çıkarken, keşke HDP lideri Selahattin Demirtaş’la ilgili Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına da sahip çıkabilse!

"Milliyetçi tabanı kaybetmemek için karşı çıkamaz" diyenleri duyar gibiyim.

Ancak, DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın 16 Aralık’ta, Saraçhane’deki konuşmasında, cesur bir çıkış yapıp, Demirtaş’la ilgili yüksek mahkemelerin kararlarına sahip çıktığını unutmayalım.

Peki bundan sonra, 6’lı Masa'daki diğer liderler ne yapacak?

Onlar da İmamoğlu ve Demirtaş dahil, tüm siyasilere verilen hapis cezalarına karşı açık tavır koyacaklar mı?

Böylece, demokrasi ve hukuk devleti için model olmaya devam eden, Avrupa’yla bütünleşme hedefini korumuş olmazlar mı?

Gerçekten tarihin akışını değiştirmezler mi?