Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
123456789
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
123456789

"Bayramınız geçmiş olsun!"

Kurban Bayramı vesilesiyle eski bayramları ve bayram heyecanını Şair Şükrü Erbaş'a sorduk. Yitirilen bayram sevincini, GAZETE DURUM'a anlatan Erbaş, "Ben mevcut toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel koşullarda bu ülkede bayram etmenin neredeyse ayıp olduğunu düşünüyorum. Böyle bir sevinç yok. Böyle bir sevinci kimsenin yaşadığına inanmıyorum" dedi.

Gülara Subaşı

ANKARA- Ünlü Şair Şükrü Erbaş,  Türkiye'nin mevcut toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel koşullarına dikkat çekerek, "Bu ülkede bayram etmenin neredeyse ayıp olduğunu düşünüyorum. Böyle bir sevinç yok. Böyle bir sevinci kimsenin yaşadığına inanmıyorum" dedi.   

Eski bayramları, bayram heyecanını ve sevincini Şair Şükrü Erbaş ile konuştuk. Erbaş, GAZETE DURUM'a şunları söyledi: 

Nasılsınız iyi misiniz?

Vallahi, iyilik ne demekse, pek bize uğramayan bir şey, bu ülkeye de uğramayan bir şey...

Kurban Bayramı'nız kutlu olsun. "İnsanın Acısını İnsan Alır" kitabınızda bir cümlenizi okumuştum. "Sevincini bir barış, bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde" yazmışsınız. Eskiden bayramın sevincine inanan insanlar, şimdilerde o heyecanın olmadığından yakınıyor. Hatta bilirsiniz, "Nerede o eski bayramlar" diye klişe bir cümle dökülüyor hepimizin ağzından. Siz ne düşünüyorsunuz bu yitirilen bayram sevinci için?

Evet, bu cümleyi tüm kuşakların kullandığını söyleyebiliriz, biraz yaşlanınca herkes kuruyor bu cümleyi. Benim bir bayram sevincim yok. Kitabımda okuduğunuz o cümle, çok eskiye yapılan bir gönderme, insanların henüz masum olduğu zamanlara. Bayram ve özel günlerin insanların hayatında bir anlamı olduğu zamanlara göndermesi olan bir cümledir, o kitapta sözünü ettiğiniz satırlar.

Bugün için ne düşünüyorsunuz?

Mevcut toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel koşullarda, bu ülkede bayram etmenin neredeyse ayıp olduğunu düşünüyorum. Böyle bir sevinç yok. Böyle bir sevinci kimsenin yaşadığına inanmıyorum.  Ekonomik, siyasal ve kültürel sorunlardan kaygı duymayan insanların bayram diye bir derdi yok zaten, onlar bir alışkanlığı kör bir şekilde tekrar ediyorlar. Ben olumsuzum bu anlamda, toplumun büyük çoğunluğu açısından da mutlu azınlık açısından da bir saçmalığı oynayıp duruyoruz hep birlikte.

Bu sevinci, heyecanı tekrar yaşamak için neyi değiştirmeliyiz? Yitirilen heyecanı ne geri getirebilir?

Hayır, bu durum değişmez. Geri getirmek için tarihi değiştirmemiz gerekir. Bu ülkenin hatta dünyanın tarihini değiştirmemiz gerekir. Kaçsa 15'inci yüzyıl mı, 17'nci yüzyıl mı, 20'nci yüzyıl mı, 21'inci yüzyıl mı dün mü neyse o zamana geriye dönerek tarihin akışını değiştirmemiz gerekiyor. Hiçbirimizin buna gücü yetmeyeceği için eski sevinci, heyecanı geri getirmek mümkün değil. İleriye doğru, 300-500 yıl vadeli yeni bir tarih oluşturmak lazım. Onu da oluşturacak bir iz ve buna yönelik işaret yok orta yerde.

Okurlarımızla paylaşacağınız bir bayram mesajınız var mıdır?

Okurların bayramı geçmiş olsun! Kutlu falan değil, geçmiş olsun bayramları...